GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kuzey Atlantik Antlaşmasına İsveç Krallığının Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:23.01.2024

MUSTAFA YENEROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri, aziz milletimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum. İsveç'in NATO üyeliğinin kabulü hakkında DEVA Partisi adına söz almış bulunuyorum.

Malumunuz, ülkemiz her alanda olduğu gibi dış politikada da oldukça hassas bir dönemden geçiyor. Bir yanda gündemde çok yer almasa da tüm şiddetiyle devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, diğer yanda İsrail'in dünyanın gözleri önünde Gazze'de, Batı Şeria'da uyguladığı insanlık suçu. Bir yanda gün geçtikçe daha fazla uzaklaştığımız demokrasi ve hukuk devleti kriterleri, diğer yanda her gün bu gidişatın neticesini daha fazla hissettiğimiz siyasi ve ekonomik istikrarını sürdürmekte zorlanan, gün geçtikçe daha fazla fakirleşen milletimiz ve ülkemiz. Hepimiz biliyoruz ki ancak işleyen bir demokrasi ve istikrarlı bir hukuk devletinin üstüne inşa edilen doğru bir dış politika o ülkenin hem yakın komşularına hem de kendi vatandaşlarına barış ve huzur olarak geri dönecektir. Maalesef, bugün, Türkiye, bölgesinde güçlü, saygın, sözü dinlenen ve krizlerin ara bulucusu olabilecek kadar güven veren bir ülke konumunda değildir. Bunun en son örneği, Gazze'de yaşanan büyük insanlık trajedisi karşısında etkisiz hâlimizdir. Az buçuk etkimiz olsaydı İsrail bu korkunç katliamları gerçekleştiremezdi. İsrail topyekûn Filistin halkına yönelik kitlesel katliam yaparken iktidara sormak istiyorum: Neden İsrail'in insanlığa karşı suçları karşısında Uluslararası Adalet Divanına başvuran ülke biz olmadık? Madem başvuruda bulunmadık, bu davaya neden müdahil olmadık? Kayıtlara geçmesi adına özellikle yineliyorum, UAD statüsü gereği bugün dahi Güney Afrika'nın açmış olduğu davaya müdahil olabiliriz. İktidarı bu çerçevede söylemlerinin gereğini yapmaya ve bu davaya müdahil olmaya davet ediyorum.

Değerli arkadaşlar, ülkemiz uzun zamandır hem Avrupa Birliğiyle hem de Amerika'yla dengeli bir ilişki kuramıyor. Kısa vadede al ver ilişkisine dayalı kazanımlar orta ve uzun vadede ortak değerlere ve ilkelere dayanmadığı sürece sürdürülemez, sürdürülemiyor da; İsveç konusunda da bunu görüyoruz. 16 Kasımda Komisyona sunulan, ardından geri çekilen, geçen bu süreçte yaşanan, kamuoyu önünde yaşanan pazarlıklar, art arda sıralanan ve bugün iktidarın hatırlamak dahi istemediği çok daha büyük laflarla bugün gelinen noktada İsveç'in NATO üyeliğini görüşüyoruz. Öncelikle belirtmek isterim ki DEVA Partisi olarak NATO'nun açık kapı politikasını desteklemekteyiz. NATO'nun sağlamış olduğu caydırıcılığın kritik önemde olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu ittifakın önümüzdeki dönemde de güçlenerek yoluna devam etmesinin Türkiye'nin dış politikadaki hedeflerinden biri olmasını önemsiyoruz ancak yaşanan bu süreçte Türkiye'nin terörle mücadelesine verilen somut desteklerin ve güvenlik kaygılarımızın giderilmesine yönelik somut adımların atılması konusunda da süreci yakından takip ediyoruz. Görünen o ki Avrupa Birliğinden gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestîsinin sağlanması konusunda hâlâ bir taahhüt alınmış değildir. Türkiye-AB ilişkilerinin artık mecburi angajman ve restleşme döneminden çıkarak tekrar iş birliği sürecine girmesinin Türkiye için acil bir gereklilik olduğunu vurguluyoruz.

Diğer yandan, ABD'yle ilişkilerimizin önemi tartışılmazdır ancak bu ilişkiler son yıllarda hep kötüye gitmiştir. ABD'yle ilişkilerimizin tekrar düzelmesi ulusal menfaatlerimizin bir gereğidir. ABD'nin özellikle millî güvenliğimizle ilgili birçok yanlış tutumu karşısında çok etkisiz olduğumuz da bir gerçektir.

Değerli arkadaşlar, DEVA Partisi olarak İsveç'in NATO üyeliğini destekliyoruz. NATO'nun "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için." maddesi gereğince topyekûn bir güvenlik sisteminin içerisinde yer almış oluyoruz. İsveç'le ilgili olası risklerin Türkiye muhatabı hâline gelmiş de oluyor, bunun tersi de elbette geçerli. Bu kapsamda, İsveç'le ilgili ölçümüz: İsveç üzerine düşeni yaptı mı yapmadı mı? Terörle mücadelede İsveç Hükûmetinden somut adımların atılmasını istiyoruz. Ayrıca, bizim kutsallarımıza hakaret ve saldırılar konusunda İsveç'in ciddi bir tutum ortaya koymasını bekliyoruz.

Son olarak İsveç'in, Avrupa'nın ve NATO ittifakının güvenliği kuşkusuz önemlidir ancak bu dönemde, hele şu günlerde, hiçbir ülkenin ve ittifakın güvenliği Gazze'nin ve Filistin halkının güvenliğinden daha üstün olamaz. Bu çerçevede, biz, İsveç'in üyeliğine olumlu yaklaşırken Avrupa ülkelerinin ve NATO üyelerinin Gazze'deki mezalim karşısında insan haklarından ve uluslararası hukuktan yana net ve kararlı bir tutum ortaya koymalarını özellikle bekliyoruz.

Hepinizi DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.