| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 27.12.2023 |
MEHMET KAMAÇ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Malumunuz ve bildiğiniz üzere yarın 28 Aralık, Roboski'nin yıl dönümü. Roboski'de 34 insanımız can verdi. Biz on beş gün boyunca bu Parlamentoda bütçeyi konuştuk, bütçedeki eşitsizlikleri konuştuk, dengesizlikleri konuştuk; temel sorunlara hiç değinmedik, temel sorunların sebeplerine hiç girmedik. Biz, doğrusu, şuna alışmışız yani meseleleri sonuçlar üzerinden konuşmaya alışmışız ama sonuçlar üzerinden bir meseleyi değerlendirdiğimizde sağlıklı bir sonuca varamayacağımızı aslında görmüş durumdayız. Roboski aslında bir sonuçtur ama aynı zamanda "Neyin sonucu?" dersek, sonuçta, yoksunluğun, yoksulluğun, eşitsizliğin, gelir dengesizliğinin ortaya çıkardığı; eğitimde, sağlıkta; sosyal yaşamda çalışma hayatı, gelir ve servet; çevre, altyapı hizmetleri, sivil katılım ve konut gibi bütün eşitsizliklerin büyük bir oranda yaşandığı bir bölgenin insanından bahsediyoruz. Ben bu vesileyle Roboski'de hayatını kaybeden insanlarımıza rahmet diliyor ve kendilerini burada saygıyla anıyorum.
Türkiye'de eşitsizlikler meselesi gündeme geldiğinde yapılan çalışmaların, aslında bu çalışmaların birçoğunun da TÜİK verilerinden, haritalarının TÜİK verilerinden alındığını hepimiz biliyoruz. Bu bir şey değil, yani bu gösterdiğim harita, doğrusu yayınlanan eşitsizlik bülteninde eşitsizlikler bölgesinin 6'ncı sırasında. Zaten eşitsizlikler haritası yapılırken Türkiye 6 bölgeye bölünmüş, 6'ncı bölgesinde yer alan illerin tamamı aslında, belki bir haritayı da gösteriyor, yani aynı zamanda belki seçim akşamları gördüğümüz haritanın da bir prototipi ya da bir fotokopisi niteliğindedir. Bu açıdan Türkiye'deki eşitsizliklerin ortaya çıkardığı sorunları konuşurken, sebepleri üzerinden meseleleri değerlendirmenin, Roboskilerin neden yaşandığını ekonomik nedenleri üzerinden değerlendirmenin bu ülkenin geleceğine katkı sunacağına inanıyorum.
Bütçe hazırlanırken peşinen bu bütçenin borçlarla hazırlandığını, gelirlerin bu ülkenin giderlerine yetmediğini zaten ortaya çıkan sonuçta da biz bunu gördük. Bütün meseleler, aslında bizim bütün sorunlarımız, bütün meselelerimiz böyledir. Eşitsizlikleri, aslında sorunları sebepleri üzerinden değil, sonuçları üzerinden değerlendiriyoruz. Biraz önce gösterdiğim haritanın bir diğeri de burada. Bu, aslında sağlık alanında sağlığa ulaşım haritasıdır. Bundan da görebildiğiniz gibi yani kırmızı noktalar eşitsizliğin en yoğun olduğu bölgeler ve kırmızı noktalar da burada daha çok hizmete ve şeye ulaşılan bölgeleri gösteriyor. Belki, burada bir harita daha göstermek gerekirse bu da eğitimi gösteren yani eğitimde eşitsizliği gösteren bir haritadır. Burada da bu haritada da gösterildiği gibi, öğrencilerin aslında okumayı eşitsizliklerin yoğun yaşandığı bölgede değil de eğitim fırsatlarına daha fazla ulaştıkları bölgeyi gösteriyor bu manada. Bu şey itibarıyla bu harita da onu gösteriyor.
Şimdi, tabii, temel sorunlarımız var, çözüm meselelerimiz var, çözülmesi gereken sorunlarımız var yani ekonomiden tutun sosyal yaşama kadar, siyasi meselelerden tutun Kürt meselesine kadar. Bu Parlamento bir iradedir, bu Parlamento Türkiye'de yaşayan bütün halkların, bütün inançların iradesidir, bu Parlamento her şeyi konuşmanın ve çözmenin zeminidir.
Ben buradan bir şeye vurgu yapmak istiyorum. Son zamanlarda özellikle çeşitli siyasi partiler tarafından kullanılan dilin bu toplumda nasıl olumsuz sonuçlara yol açtığını ve nasıl bir sorumsuz, nasıl içinde tehlikeler barındırdığını göstermek açısından İmam Şafii'nin öğrencisine, öğrencilerine yaptığı bir nasihati burada okumak istiyorum size... İmam Şafii talebelerinden birisi olan Yunus ile müzakere yaptığı meselede ihtilafa düşer. Öyle ki talebesi öfkesinden dolayı dersi terk eder ve evine gider. Akşam olunca, Yunus kapısının çalındığını fark eder, kapıdan bakar, kapıdakinin İmam Şafii olduğunu görür ve İmam Şafii ona şunu söyler: "Ey Yunus, bizi birleştiren yüzlerce mesele ortada dururken bir mesele mi bizi ayıracak?"
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kamaç, lütfen tamamlayın.
MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Ve diyor ki: "Ey Yunus, yaptığın ve üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma, bir gün o köprüden geri dönmen gerekebilir. Ey Yunus, hatadan nefret et ama hataya düşenden nefret etme. Ey Yunus, bütün kalbinle günaha öfkelen ama günahkâra acı, ona merhamet et. Ey Yunus, sözü eleştir ama sözü söyleyene saygı duy. Ey Yunus, görevimiz hastalığı tedavi etmektir, hastayı yok etmek değil." Bu bilgelikle bu yaklaşımla çözemeyeceğimiz temel sorunlarımızın olmadığının, bu Parlamentonun bu ülkede yaşanan bütün sorunların çözme iradesi olduğunun ve bu Parlamentoda kullanılan dilin sokağa nasıl yansıdığının bilinciyle herkes cümlesini kursun, sözünü kursun diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.