| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 26.12.2023 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Grubumuzun vermiş olduğu önerinin gerekçesini açıklamak üzere kürsüye çıkmış bulunuyorum. Bu kürsüden tekrar şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun diyorum.
Değerli milletvekilleri, enflasyonun, aşırı enflasyonun ortaya çıkardığı yoksullaşmanın oluşturduğu maddi manevi zararların araştırılması için bir grup önerisi verdik, Meclis araştırması açılması yönünde bir grup önerisi verdik. Tabii ki bütçe görüşmeleri yeni tamamlandı, bütçe kabul edildi, bütçeye yönelik eleştirilerimizi sunduk. Bu bütçenin, asgari ücretli vatandaşımızın, dar gelirli vatandaşımızın, memurumuzun, işçimizin, esnafımızın bütçesi olmadığının altını çizdik. Bu bütçe maalesef ayrıcalıklı, zengin bir sınıfın bütçesi çünkü Türkiye'de gelirin yüzde 41'i nüfusun yüzde 1'ine düşüyor; böyle bir bütçe var şu anda Türkiye'de. İşte, bizim itiraz ettiğimiz yer, Türkiye'deki bu gelir adaletsizliği.
Değerli milletvekilleri, özellikle iktidar partisindeki milletvekili arkadaşlarımız; asgari ücretli vatandaşlarımızın durumu ne olacak? Emekli vatandaşımızın aldığı 7.500 lira maaş ne olacak? Şunu sormak istiyorum: Seçimden sonra, seçimlerden sonra, 28 Mayıstan sonra en son içinizde hanginiz bir çarşı pazara uğradı?
LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Ben gidiyorum.
İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) - Evet, beraber de gidebiliriz Sayın Vekilim siz gidiyorsanız. Veya uğramayan arkadaşlarımızın bir uğramasını tavsiye ediyorum.
Şunu söylemek istiyorum: 7.500 lira maaşla vatandaşımız nasıl geçiniyor; bunu kendinize soruyor musunuz veya birbirinize soruyor musunuz? Yani buradan, davulun sesi uzaktan hoş gelebilir. 7.500 lira maaşla bir emeklinin nasıl geçindiğini soruyoruz, bunu soruyoruz size.
Bakın, aylardır burada, dilimizde tüy bitti, en son çalışan emekliye bir 5 bin lira ikramiye verilmesiyle ilgili o kadar muhalefet yaptık, sonunda siz de sahanın sesinin baskısına dayanamayarak, muhalefetin de baskısına dayanamayarak kabul etmek zorunda kaldınız. Aslında siz de bu gerçekliği kabul ediyorsunuz; emeklimizin yaşadığı, asgari ücretlimizin yaşadığı sorunu kabul ediyorsunuz. Şimdi ortada bir gerçeklik var. Asgari ücret 11.400 lira, ne kadar olacak? 17 bin lira konuşuluyor, 17.500 lira konuşuluyor. Arkadaşlar. TÜRK-İŞ'in açıkladığı açlık sınırı 14.026 lira, bakın, kasım ayında açıkladı. Aralık ayının enflasyonu yüzde 4,4; 2024'ün enflasyonu yüzde 36, toplam yüzde 40,5. Yüzde 40'ı baz alırsanız 19.600 lira yapıyor 2024'ün açlık sınırı. Yani siz 17 bin lira, 17.500 lira bir asgari ücret açıklarsanız vatandaşa borçlu olacaksınız. Bunu da TÜİK'in rakamlarına göre açıklıyorsunuz, TÜİK'in enflasyon oranlarına göre açıklıyorsunuz. Tabii, burada bütçe görüşmelerinde TÜİK'in kendine Müslüman olduğunun da altını çizmiştik. Neyi kastediyorum? Yüzde 65 olarak açıklandı 2023'ün enflasyon oranları, TÜİK'in kendi bütçesine yüzde 145 artış yapıldı, TÜİK'in bütçe artışı. Bunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Söylemek istediğimiz şey şu: Saha yanıyor, çarşı pazar yangın yeri, asgari ücretlimiz, emeklimiz geçinemiyor, gençlerimiz artık düğün yapamıyor. Geçen gün genç bir arkadaşımız "Sayın Vekilim, sadece sade nikâh yapacağım," dedi. Yani bu tablo gençlerimize bir düğün yapma lüksünü bile artık çok görüyor. Bu gerçekliğe dikkat çekmek istiyoruz. Az önce beni hayretle dinleyen milletvekilimize bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Evet, biliyoruz, bağcının özellikle de Türkiye'de 2018-2023 arasında günahı çok. Biz bugün zaten sizin o 2018-2023 arasındaki günahlarınızın bedelini ödüyoruz. Yapmayın dedik, uyardık, bu yola girmeyin dedik, durun kalabalıklar, burası çıkmaz sokak dedik. İnadına girdiniz, girdiğiniz gibi bir de o kadar hızlı gittiniz, çarptınız ki duvara. Şimdi, geçen gün de söyledim, biz düşe kalka tekrar 2017'deki yolumuza çıkmaya çalışıyoruz. Bunları sorgulamanız için söylüyorum değerli milletvekilleri. Şimdi, geldiğimiz noktada, Türkiye'nin içinde bulunduğu bu tablodan Türkiye'yi çıkarmak için açık söylüyorum: Bütçede, bakın, bütçede istihdam yok, yatırım yok, üretim yok; bütçede borçlanma var. Bu gerçekliğe itiraz etmek istiyorum. Bütçede tasarruf yok, tasarruf olmadan biz ekonomiyi nasıl düzlüğe çıkaracağız? Bunları size hatırlatmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin bu iklimi düzeltebilmesi için, Türkiye'nin yeniden 2016-2017'deki yoluna girebilmesi için adalet, liyakat, tasarruf, şeffaflığın olduğu bir iklim şart.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen...
İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) - Artı 1'im yok mu Başkanım?
BAŞKAN - Buyurun.
İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) - Evet, Türkiye'nin bu güven iklimini inşa edebilmesi için hep vurguluyoruz; adalet olmadan hiçbir şeyi düzeltemezsiniz, yatırımcıyı çekemezsiniz, yabancı sermayeyi, bırakın, yabancı sermayeyi yerli sermayeyi bu ülkede tutamazsınız. Liyakatli bir düzeni inşa etmeden bu ülkede ekonomiyi düzeltemezsiniz, 2018-2023'te en çok vurguladığımız şey buydu. "Ekonomiden anlamayan insanları ekonomi koltuğuna oturtmayın." demiştik. Bugün, -getirdiğiniz- 2018'de ehliyetli olan insanı, gönderdiğin insanı tekrar oraya oturtmak zorunda kaldınız. Kamuda tasarruf şart, şeffaf bir düzen şart ve en önemlisi de siyasetin toplumsal barış içerisinde bir güven iklimi oluşturması şart. Bu şartlar içerisinde, bu şartları yeniden inşa edebilirsek, Türkiye'de bir güven iklimini inşa edebilirsek ekonomiyi yeniden yoluna koyarız diyorum; asgari ücretlimizin, emeklimizin, gençlerimizin, işçimizin yeniden huzurlu bir Türkiye'de yaşadığı bir ortamı inşa ederiz diyorum.
Bu duygularla hepinizden araştırma önergemize destek vermenizi talep ediyorum.
Teşekkür ediyorum.