GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:44
Tarih:23.12.2023

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BİROL AYDIN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Dün canımız yandı, askerlerimiz şehit oldu; sözlerimin başında annelere, babalara, evlatlara, eşlere, çocuklara sabır, metanet diliyorum. Şüphesiz Cenab-ı Hak şehitlerin ailesine bu metaneti veriyor. Milletimizin başı sağ olsun.

Yine, Genel Kurulumuzun bu ilk konuşması vesilesiyle bugünün hayırlı, bereketli olmasını temenni ediyorum.

On üç gündür burada konuşmalar yapılıyor, grafikler gösteriliyor, lehte, aleyhte değerlendirmeler yapılıyor, rakamlar zikrediliyor; Kabine üyeleri ve iktidar partisinin temsilcileri ne kadar başarılı olduklarını, her şeyi ne kadar eksiksiz ve tam yürüttüklerini dile getiriyorlar, pek tabii olarak iktidar cenahında bulunan milletvekilleri de alkışlıyorlar.

Bir insanın kendisinin ne olduğunu bilmesi için önce ne olmadığını bilmesi gerekir çünkü bilmemek, bilmemek değildir; bilmemek, bilmediğini bilmemektir. Tecrübeli bir milletvekili ve ekonomist değilim ama bildiğim bir şey var, bilmediğini bilmeyenlerden ülke ve millet olarak bugüne kadar çok çektik. Eğer bardakta bir damla dahi su olsa iktidar milletvekili arkadaşlarımız bardağın ne kadar dolu olduğunu ifade ediyorlar. Bugün, aslında problemimizin merkezinde bu var, eksiğimizi, noksanımızı yürütmenin, icranın bir türlü görmeyişi var, her şeyin tam ve kâmil manada yapıldığı iddiası var ya da kabulü var.

Biz "Her şeyi yanlış yaptınız." demiyoruz ama siz ısrarla her şeyi doğru yaptığınızı söylüyorsunuz. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum, biz "Siz her şeyi eksik yaptınız, yanlış yaptınız." demiyoruz ama siz her şeyi doğru yaptığınızı söylüyorsunuz. Biz size "Bu bütçe şöyle değil de böyle pay edilmiş olsa..." diyoruz. Siz bize sanki kalem kalem tüm harcamalar yerli yerindeymiş, 1 kuruş eksik veya fazla hesaplanmamış gibi tepkiler veriyorsunuz. Ancak her şeyi doğru yapmadığınızı 2024 bütçesindeki 2,7 trilyonluk bütçe açığı ispat etmektedir. Gelirimiz 8,5 trilyon, öngörülen açık 2,7 trilyon. Bu ne demek? Aylık 30 bin lira geliri olan bir insan her ay 40 bin lira harcıyor; 30 lira geliri var, 40 lira harcama yapıyor. Yıl sonunda 120 bin lira borcu oluyor. "Ben her ay 30 lira kazanacağım ama 40 lira harcayacağım." diyen bir insana siz dönüp "Aferin, doğru yapıyorsun, böyle devam et." diyebilir misiniz? Üstelik bu adam yirmi yıldır birçok ikaza, uyarıya rağmen bunları yapmaya devam ediyorsa, az da olsa 1 çeyrek altını yastıkaltına koymuyorsa, üstüne üstlük hanımın birikimini bile çarçur ediyorsa, yine bu süre içerisinde hanımı kalp ameliyatı olmayı beklerken kendisi keline saç ektiriyorsa, çoluk çocuğunun en temel ihtiyaçlarını karşılamak yerine parayı har vurup harman savuruyorsa siz bu adama ne söylersiniz? "İyi yaptın, doğru yaptın." mı dersiniz? İşte, siz bu adama, ne yaptığını bilmeyen kişiye ne derseniz biz de size bunu söylüyoruz. Çünkü 2024 bütçesi dünkü yanlış adımların neticesidir. Bizi bugüne bir dün getirmiştir; bu dün sorgulanmadan bugün iyi analiz edilemez.

Değerli milletvekilleri, bir defa 2024 bütçesi, mali disiplinin kaybolduğu, ipin ucunun kaçırıldığı bir bütçedir. Dolaylı bütçelerle külfeti çok yaygın bir şekilde vatandaşımızın sırtına yükleyen bir bütçedir. Hangi bakanlığı ele alırsak alalım bütçeyi incelediğimizde iki tablo ortaya çıkıyor, iki musluk var; bir israf musluğu var, bir tasarruf musluğu var. İsraf musluğu sonuna kadar açılmış, tasarruf musluğu tapalanmış, kapatılmış ve yine iki ayrı bütçeyi görüyoruz biz. Bir tarafta Cumhurbaşkanlığı ve İletişim Başkanlığına ait bütçe ki bu bütçeye bakınca Türkiye ekonomik olarak çok güçlü bir ülke görüntüsü veriyor; öbür taraftan, işçimize, memurumuza, emeklimize ve dar gelirlerimize yönelik bütçeye baktığımız zaman çok yoksul bir ülkenin bütçesini görüyoruz. Tabiri caizse, bütçe harcamalarında bir taraftan Şampiyonlar Ligi'ndeki, üst ligdeki bir kulübün harcamaları ama vatandaşa yönelik harcamalara, yatırımlara gelince küme düşmeye ramak kalmış 3. Lig kulüplerine benziyor.

Değerli arkadaşlar, kıymetli milletvekilleri; bütçeler bir iktidarın iş tutuş tarzının en somut göstergesidir. İktidarın söyledikleri iddiadır, bütçesi ise ispatıdır. Tekrar, altını çizerek söylüyorum: İktidarın söyledikleri iddiasıdır, bütçesi ise ispatıdır. Bir iktidarı siz hazırladığı bütçesinden tanırsınız; ne konuştuğundan, ne vadettiğinden, neyin propagandasını, neyin algısını oluşturduğundan değil işçiye, memura, dar gelirliye, çiftçiye bu bütçede, 2024'te ne vadettiğine bakarsınız, hangi kalemleri yazdığına bakarsınız; faiz için ne söylediğine değil, bütçede faiz için ayırdığı miktara bakarak anlarsınız, tanırsınız iktidarı. Hazreti Ali'nin güzel bir sözü var, diyor ki: "İyi insanı secdelerden değil, doğru sözünden ve emanete ihanet etmemesinden tanırsınız." Doğrusu, biz de bugünkü bütçeyi irdelediğimiz zaman iktidarı bütçeden tanıyoruz, kamu yatırımlarına, özel müteşebbise, dar gelirliye bu bütçede ne ayırdığına bakarak tanıyoruz, bütçeyi nasıl topladığına ve topladığı bütçeyi nasıl dağıttığına bakarak tanıyoruz çünkü para kazanmanın bir ahlakı olduğu gibi para harcamanın da bir ahlakı vardır, bütçe yapmanın da bir ahlakı vardır, vergi toplamanın bir ahlakı olduğu gibi toplanan verginin nasıl tevzi edildiğinin de bir ahlakı vardır. Bu açıdan bakınca, biz 2024 bütçesini adil ve ahlaki olmayan bir bütçe olarak görüyoruz ve tanımlıyoruz.

Sözlerimi tekrar, biraz önce ifade ettiğim bir cümleyle tamamlamak istiyorum: Bizi bugüne hangi dünün getirdiğini sorgulamadan "2002'den bugüne hangi yanlış işleri yaptık ve hangi doğru işleri yapmadık." diye bugünü değerlendirmeye çalışmazsak bizim ülkemizin, insanımızın beklemiş olduğu en temel sorunları kalıcı çözüme kavuşturma imkân ve ihtimalimizin olmadığını bir kez daha ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)