| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 22.12.2023 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şehitlerimizin üzüntüsüyle karşınızdayım. Sarıkamış Harekâtı'nın 109'uncu yılında aynen ataları gibi bu topraklar için toprağa düşmüş şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; terörü şiddetle lanetliyorum; şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, bütçe maratonunda sona doğru geliyoruz ve bakanlıklarımızın, Cumhurbaşkanlığının, bağlı kuruluşların bütçelerini görüştük ve şu anda bütçe kanun teklifimizin maddeleri üzerinde müzakereler yapacağız.
Ben hemen şöyle girmek istiyorum: Maddelere baktığımızda, burada çok fazla bütçe hakkından konuştuk, yine oradan başlayalım. Şöyle bir örnekle başlayalım: Burada 600 milletvekilimiz var, mevcut bütçe kanunumuzun 5'inci maddesinde aynen şu söyleniyor... Biz milletvekilleri olarak, 600 milletvekili şu andaki mevcut herhangi bir Bakanlığın, Cumhurbaşkanlığının, bağlı kuruluşun bütçesine bir ilave yapalım, gelir azaltıcı bir ilave yapalım, bir harcama önerisinde bulunalım. 600 milletvekilinin bunu yapma şansı yok kanunlara göre. Bu hak, bu yetki Cumhurbaşkanımıza verilmiş, Cumhurbaşkanımız istediği kadar, istediği kuruma, istediği Bakanlığa ödenek verebiliyor. Cumhurbaşkanımızın bu Bakanlıklara, bu kuruluşlara para verme konusunda olağanüstü bir özgürlüğü var, sınırsız bir yetkisi var.
Arkadaşlar, biraz sonra ifade edeceğim ama şunu belki açıkça söylemek lazım: Milletin Parlamentoya verdiği bu bütçe hakkının bu şekilde yürütmeye devredilmesi kuvvetler ayrılığının açıkça ihlalidir ve demokratik teamüllere asla uymaz. Belki bizlerin, hepimizin torunlarımıza, yarınlarımıza bırakacağımız en büyük miras demokrasisi güçlü olan bir Türkiye'dir. Kişilere olan sevgimiz, sadakatimiz, bağlılığımız asla ve asla ülkemizin önüne geçemez ve geçmemelidir.
Buradan AK PARTİ'li arkadaşlarımıza, dostlarımıza şunu söylemek istiyorum: Hepimiz fâniyiz, Cumhurbaşkanımızın şu anda kullandığı bu yetkileri -bu sözlerimi asla unutmayın arkadaşlar- daha sonra birileri o koltuğa oturacak ve kullanacak. Onun için, rica ediyorum, bu meseleleri tekrar düşünelim, tehlikenin hep birlikte farkına varalım.
Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz Bey'i dinledim. Ben müsaadenizle, bütçenin makro verileriyle ilgili sizinle ve milletimizle bazı verileri hızlıca paylaşmak istiyorum ve herkesin bu verileri düşünmesini ve idrak etmesini rica ediyorum.
Arkadaşlar, sistemi şöyle sorgulamak lazım: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ilgili -"öneri" dedi Sayın Yılmaz- önerilerimi ifade edeceğim ama şu yedi yılda, 2018'den başlayarak önümüze nasıl bir tablo çıktı? Bütçe açığımız 55 kat arttı. Son iki yılda, Türkiye'nin bütçe açığı tam 19 kat arttı. Devletin toplam borçları yine, bu bahsettiğimiz periyotta tam 7 kat arttı arkadaşlar. Burada vergi adaletinden bahsettik, gelir adaletinden bahsettik. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi döneminde vergilerimiz tam 14 kat arttı, şu anda Mecliste onaylayacağımız bütçede bu. Enflasyonumuz 7 kat arttı -ve burada Türk lirasından çok bahsedildi- Türk lirası, yine, bu sistem içinde 8 kat değer kaybetti -detaya girecek zamanım yok- ama önemli bir şey oldu: Biraz önce Cumhurbaşkanı Yardımcımız dedi ki: "2002'de aldığımız gayrisafi millî hasılayı biz bu yıl 1 trilyon doların üzerine çıkaracağız." yani 4 kat, 230 milyar dolardan 1 trilyon doların üzerine çıkacağız.
Arkadaşlar, bilirsiniz, ben de sizlerle birlikte siyaset yaptım. Cevdet Yılmaz Bey burada değil ama Bakanımız burada. Bizim 2023 hedefimiz, biliyorsunuz, 2 trilyon dolardı ama biz 2 trilyon dolara, 2023 hedeflerine ulaşabilmemiz için... İşte, biraz önce bahsettiğim bu sorunları bir yere not edin, bir başka sorun söyleyeceğim size: Bu kürsüye çıkıp da kamunun faiz yükünün bu ülkeyi nereye götüreceğine dair neredeyse muhalefet partili milletvekillerinin hepsi aynı cümleleri kurdu. Bakın, yedi yılda bu devletin ödemiş olduğu faiz tam 22 kat artmış oldu ve bu yıl biz 1 trilyon 254 milyar ödeyeceğiz, 2026 yılında da bu rakam 2,3 trilyona çıkacak.
Bakın, ben şöyle bu konuyu biraz açmak istiyorum. Biraz düşünmenizi ve milletimizin de bu bilgileri alıp Türkiye'nin nereye gittiğini hissetmesi lazım ki çözüm önerilerini birlikte ifade edelim.
Arkadaşlar, bizim için millî savunma çok önemli değil mi? Millî savunmaya 440 milyar TL biz bütçe ayırdık; faize ayırdığımız bütçenin 3 katı. Millî eğitim, kalkınma planında, bütçede beşerî sermayenin geliştirilmesinden bahsettik; millî eğitim çok önemli. Millî eğitime ayırmış olduğumuz bütçe 1 trilyon 92 milyar; faize ayırdığımız bütçeden çok çok daha az.
Depremlerden bahsedildi, 6 Şubatın yıl dönümüne geliyoruz değerli milletvekilleri. Bu vesileyle bütün Rahmetirahman'a kavuşan vatandaşlarımızı tekrar anıyorum, rahmetle anıyorum. Deprem bilimciler ifade ediyor, İstanbul, Marmara diken üstünde, yazı tura gibi. Depreme, afet ve acil konularla ilgili bütçeye koymuş olduğumuz rakam 671 milyar; faizin yarısı arkadaşlar.
Buradan hareketle, uzun yıllar şirketlerde yöneticilik yapmış bir kardeşiniz olarak şunu söylemek istiyorum: Devletin kurumlardan toplamış olduğu bütün vergiler -1,2 trilyon- kurumlar vergisi tamamıyla faize gidiyor. Ücretleri konuşuyoruz, 1 trilyon 189 milyar gelir vergisi topluyor bu devlet, önümüzdeki yıl bütçede bu var, 1 trilyon 189 milyar. Bütün çalışanlarımızdan bu vergileri topluyoruz ve faize bunu yetiştiremiyoruz, böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.
Şimdi, buradan hareketle -zamanım azaldı- daha güçlü bir Türkiye için daha fazla insan odaklı bütçelere bizim ihtiyacımız var. Bakın, ben açıkça şunu ifade edeyim: Bence -bu benim kişisel kanaatimdir, şu anda bir seçim yapılmıştır- bu Mecliste parlamenter sistemi isteyen 360 vekil olana kadar -referanduma götürme noktasında problem olmadığı takdirde- ya da 400+1 olana kadar, sistem tartışmasını değil, ülkenin meselelerini ve daha fazla demokrasiyi ve daha güçlü ekonomiyi konuşmamız gerekiyor. Onun için, mevcut anayasa çalışmaları başladığında Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin bu ülkeye, bu devlete, bu millete ve özellikle ekonomimize iyi gelmediğini bu geçen altı yıl içindeki rakamlardan sadece muhalefetin değil, AK PARTİ'deki arkadaşlarımızın da bunu anlaması lazım ve mutlaka kuvvetler ayrılığı prensibini öne alarak bizim -o olmadan demokrasi olmaz bir ülkede- Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini mutlaka revize etmemiz gerekiyor. Burada yeni anayasa çalışmalarında Parlamentonun yasa yapma hakkını torba kanunlarla, şunlarla, bunlarla engellememek lazım; yasa yapma hakkını, bütçe hakkını ve Sayıştayla denetim hakkını hiçbir kuşkuya imkân vermeyecek şekilde tekrar bu Parlamentoya bizim iade etmemiz lazım. Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştiren bu Meclisin bu kadar etkisiz hâle gelmesi, inanın, Sayın Cumhurbaşkanımız için de AK PARTİ için de buradaki bütün milletvekilimiz için de iyi değildir. Sadece bugünü değil, bir kişiyi değil, partiyi değil, geleceğimizi ve çocuklarımızı düşünerek bu adımları atmamız gerekiyor. Güçlü bir ekonomi için güçlü bir hukuk devleti olmamız gerekiyor. Düşünün arkadaşlar, bu ülkenin Anayasa Mahkemesi Başkanı "Uzaktan kumandalı yargı ve yargıç olmamalı." diyor. Şimdi, Cevdet Yılmaz Bey ne yapsın, Mehmet Şimşek Bey ne yapsın? Yabancı yatırımcı bu sözleri duyup, bu ülkeye gelip yatırım yapar mı arkadaşlar Allah aşkına? Onun için bunları bizim düzeltmemiz lazım.
Şunu söyleyeceğim: AK PARTİ'li arkadaşlarımız bilirler, bakın, 2003 ve 2016 yılları arasında bütçenin başlangıç ödenekleri ile harcama ödenekleri arasındaki fark arkadaşlar, sadece yüzde 2'ydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Temurci.
SELİM TEMURCİ (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Mali kurallar ortadan kalktı. Sayın Cumhurbaşkanımız bir cümle kurdu, keşke o cümle hiç kurulmasaydı, dedi ki: "Biz kendi içimizde IMF yaratmayalım." Ve ondan sonra mali kurallardan uzaklaştık. Dün burada Hazine ve Maliye Bakanımız çok ilginç bir cümle kurdu, dedi ki: "Mali disiplini yeniden tesis etmeye çalışıyoruz." Aslında her şey söyleniyor. Dolayısıyla ben burada mali kurallarla ilgili yepyeni düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Acilen gelir adaletini hedefleyen adil bir vergi kanununu ortak bir akılla çıkarmak zorundayız. Acilen AK PARTİ'li dostlar, bu ülkenin bir tasarruf eylem planına ve bu planı Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasına ihtiyacı var ve bütün bu çalışmaları yaparken işi ehline emanet etmeliyiz çünkü yaşadığımız krizin merkezinde yanlış politikalar, yanlış tercihler ve ehliyet ve liyakatte yaşadığımız problemler var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Selamlayın lütfen.
SELİM TEMURCİ (Devamla) - Ben bu duygularla, şimdiden 2024 yılının ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini Rabb'imden niyaz ediyorum. Bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabb'imden Filistin'de akan kanın bir an önce durmasını niyaz ediyor, aziz milletimizi ve yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)