| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 9'uncu Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 20.12.2023 |
BURAK DALGIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri şahsım ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
Bugün, senenin en uzun gecesini yaşıyoruz. Biliyorsunuz, karşımızda da kapkara gece gibi bir Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi var. Rahmetli Demirel'in deyimiyle, biliyorsunuz, bütçe bir hesaplaşma zeminidir ve hür demokrasinin temel müessesesidir. O hâlde, Hükûmetin getirdiği bütçeyle hep beraber bir hesaplaşalım.
Bu bütçede vergi var, enflasyon var. Bu bütçede borç var, faiz var. Bu bütçede açık var, haksızlık var. Bu bütçede orta direk yok, bu bütçede tasarruf yok, bu bütçede adalet yok, kalkınma yok. Açık söyleyeyim, Meclisimize gelen bu bütçe bir tahsildar bütçesi, bu bütçe bir vergi bütçesi. Hükûmet her Allah'ın günü 20 milyar lirayı bizden istiyor, uyanık olduğumuz her saat 1 milyar lira versek yine paçayı kurtaramıyoruz. Üstelik vergilerde bu seneye göre yüzde 73,5'luk bir artış var. Sevgili vatandaşlarım, inşallah, geliriniz yüzde 73,5 artacaktır çünkü Sayın Bakan sizden yüzde 73,5 daha fazla para alacak önümüzdeki sene. Bu yetmiyor, Hükûmet her Allah'ın günü 30 milyar lira para harcıyor bizim paramızla.
Peki, vergilerimizle satın aldığımız hizmetlerden memnun muyuz? Millî Eğitim Bakanlığının okullarından, Sağlık Bakanlığının hastanelerinden, musluktan akan sudan memnun muyuz? Yoksa hem parasını vergi olarak ödüyoruz hem de ilave ücret mi ödüyoruz? Değerli arkadaşlar, devletin parası yoktur; para sizin, benim, milletimizin parasıdır.
Bu bütçe bir enflasyon bütçesidir. Biliyorsunuz, Merkez Bankası Hazine Bakanlığının ilgili kuruluşu, TÜİK'se ilişkili kuruluşu fakat Sayın Merkez Bankası Başkanı enflasyonu TÜİK'le değil, apartman görevlisi Sadık ağabeyle istişare ediyor. Şimdi buna çok şaşırmamak lazım çünkü Sayın Cumhurbaşkanı da biliyorsunuz, 15 Temmuz hain darbe girişimini eniştesinden öğrenmişti; Türkiye'nin bu kurumsal mimarisi hakikaten biraz enteresan. Fakat enflasyon demişken Merkez Bankasının enflasyon tahminlerini bir hatırlayalım. Önümüzdeki sene için "yüzde 36" diyorlar, bu sene için ne demişlerdi diye bir düşünelim. Sene başında yüzde 22, mayıs ayında gene yüzde 22 -biliyorsunuz seçim arifesiydi- sonra 27 Temmuzda yüzde 58, nihayet kasımda yüzde 65; altı ayda 3 katına çıkan bir enflasyon oranı; bize de "Maşallah!" demek düşüyor.
Değerli arkadaşlar, bu bütçe bir borç bütçesi. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi başladığında kamunun borç yükü 1 trilyondu aşağı yukarı, altı sene geçmedi, bu arada borç 6'ya katlandı. Şimdi, bir düşünelim, cumhuriyetimizin kurulduğu 1923'ten 2018'e kadar 65 tane hükûmet gelmiş, bunlar maaş ödemiş, okul açmış, veremle savaşmış, Atatürk Barajı'nı yapmış, 2 tane boğaz köprüsü yapmış, duble yol yapmış, Avrasya Tüneli'ni yapmış, 1 birim borç yapmış, 1; aradan geçmiş beş buçuk sene, siz borcu 6'ya katlamışsınız. Doksan beş senede 1 birim, beş senede 6'ya katlamak; arkadaşlar, siz ne yapıyorsunuz?
Bu bütçe bir faiz bütçesi. Karşımızda 1,25 trilyon liralık bir faiz yükü var. "Trilyon" ne demek, hatırlayalım: Milyon tane milyon, 12 tane sıfır. Donanmamızın amiral gemisi TCG ANADOLU, gurur kaynağımız; bunun maliyeti 20 milyar lira. 20 milyarı aklınızda tutun, bir haftalık faiz gideri. Hükûmet diyor ki: "Ben haftada 1 tane TCG ANADOLU'yu faiz için çöpe atacağım." Bu sene toplam tarım desteği 92 milyar, bu sene toplam sanayi desteği 82 milyar. Hükûmet diyor ki: "Ben çiftçiye bir yılda verdiğim parayı, ben sanayiciye bir yılda verdiğim parayı faizcilere bir ayda vermek istiyorum." Bu bütçe o demek. Arkadaşlar, bu faiz lobisinin nerede olduğu meçhuldü, bu bütçeyle ortaya çıktı, bütçenin tam ortasında.
Bu bütçe bir açık bütçesi. Ben orta direk bir ailede büyüdüm, ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı öğrendik fakat karşımızda faizi bile borçlanarak ödeyen bir hazine var, borcunun faizini borçlanarak ödeyen bir hazine var.
Sayın Cumhurbaşkanı "Türkiye şirket gibi yönetilmeli." diyordu, kasası böyle olan şirkete kimse pek iyi gözle bakmaz.
Değerli arkadaşlar, bu vesileyle KKM'ye de bir parantez açalım; hani rahmetli Özal'ın "bilgisizliğin vesikası" dediği, "kendini uyanık sananların dalaveresi" dediği KKM'ye: O hesap burada yok, onu Merkez Bankası ödüyor, para basarak ödüyor; gizli bir şekilde bizim paramızı alıyor, ödüyor yani tam bir tersine Robin Hood; vatandaştan alıyor, KKM sahiplerine itiyor.
Bu bütçe bir haksızlık bütçesi. 3 liralık verginin 2 lirası dolaylı vergi. Gelir vergisi dilimleri yeterince güncellenmediği için orta direğin parasıyla dönen bir bütçe.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Dalgın, lütfen tamamlayın.
BURAK DALGIN (Devamla) - Bu yetmezmiş gibi memur ve emeklilere yüzde 15 artı yüzde 10 yani yüzde 26,5'luk bir artış var; enflasyon yüzde 36 diyorlar, maaş zammı yüzde 26,5. Yetmiyor, Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artış yüzde 86.
Değerli arkadaşlar, kendi bütçesini denkleştiremeyen, aile bireylerine refah yaratamayan birisi nasıl aile reisliği yapabilir? Adını net koyalım, bu bütçe bir tahsildar bütçesidir. Bütçenin temel yaklaşımı, milletimizin mutluluğu ve refahı değil, Türkiye'ye yüksek faizle borç verenlere hoş gözükmektir "Siz merak etmeyin, biz orta direğin sırtına bineriz, vergiyi salarız, faizi öderiz." demektir. Bu yüzden elimizdeki bütçe bir yatırımcı sunumudur; bu yüzden bu bütçenin muhatabı Balıkesir değil, New York; bu yüzden bu bütçenin muhatabı Konya değil, Londra; bu yüzden bu bütçenin muhatabı Diyarbakır değil, Hong Kong.
Değerli arkadaşlar, Türkiye borcuna hep sadık oldu, bundan sonra da inşallah sadık olacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Dalgın, teşekkür ediyorum.
BURAK DALGIN (Devamla) - Ancak unutmayın; haksız bütçe halksız demektir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.