Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 9'uncu Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 41 |
Tarih: | 20.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin geneli üzerine söz almış bulunmaktayım.
Tabii ki konsolide bütçe büyüklüğü 11 trilyon 89 milyar, vergi gelirleri yani bütçe gelirleri açısından da 8,4 trilyonluk bir vergi geliri hedeflenmiş, bütçe açığı ise 2 trilyon 651 milyar olarak öngörülmüş. Genel bütçenin içerisinde Maliye Bakanlığı bütçesine baktığımız zaman da genel bütçenin yaklaşık yüzde 41'ini Maliye Bakanlığı bütçesi oluşturuyor. Gerçekten en büyük bütçe Hazine ve Maliye Bakanlığına ayrılmış durumda. Hazine ve Maliye Bakanlığı içerisinde en önemli konu da faiz giderleri. 1 trilyon 254 milyarlık bir faiz gideri söz konusu; bu da Maliye Bakanlığının yaklaşık yüzde 27'sine tekabül ediyor, bütçe büyüklüğünün yüzde 11'ine, vergi gelirlerinin de yüzde 14,86'sına tekabül ediyor. Gerçekten, bu bütçede borç, anapara, faiz ve bütçe açığı en önemli noktalardan biri.
Peki, bu borçla, bu faiz yüküyle nasıl baş edeceksiniz, bütçe açığını nasıl aşağıya çekeceksiniz? İstihdamı artırıcı, ihracatı artırıcı, yatırımı geliştirici projeleri hayata geçirmeniz lazım, sabit sermaye yatırımlarını da ülkeye çekmeniz lazım.
Peki, sabit sermaye yatırımlarını ülkeye nasıl çekeceğiz? Bakıyoruz, gri listedeyiz, 21 Kasım 2022 tarihinde uluslararası Mali Eylem Görev Gücü yani FATF ülkemizi gri listeye almış. Niçin gri listeye almış? Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanıyla ilgili mücadelede yetersiz kalındığı için almış. Uluslararası suç örgütleri, uyuşturucu baronları, suç işleyen, kırmızı bültenle aranan kişiler ülkemizde cirit atmışlar. Ben buradan çok kısa bir süre önce bir liste paylaşmıştım, bu liste yaklaşık 2 metrelik bir listeydi paylaştığım zaman, geçen bu süre içerisinde listemiz bu hâle geldi Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar) Emniyet güçlerimiz, güvenlik görevlilerimiz bu uluslararası suç örgütleriyle yeterince mücadele etmeye çalışıyorlar ama sizin de ifadenizle, bu gri listeden çıkmak için maliye politikası ve para politikası tedbirlerinin uygulanması gerekiyor, söylemlerinizin eyleme dönüşmesi gerekiyor ki bu sabit sermaye yatırımlarını ülkemize çekebilelim.
Bir de tabii ki önemli bir konu var bütçede, yine deprem vergileriyle ilgili bir konu; toplanan gelirlerin 1 trilyon 28 milyarlık kısmı deprem harcamalarında kullanılacak. Peki, nasıl kullanılacak? Bu, çok çok önemli. Geçmiş dönemde, 1999 yılında yaşanan deprem sonrasında ihdas edilen deprem vergileri oldu biliyorsunuz, özel iletişim vergileri. Buradan da AKP iktidarı yani AK PARTİ iktidarı döneminde yaklaşık 36,2 milyar dolarlık bir vergi geliri yani deprem vergi geliri toplandı. Şimdi, bunlar toplandı ama nerelere harcandı? Otoyola harcanmış, demir yollarına harcanmış, hava yollarına harcanmış. Ha, bunu nereden mi biliyoruz? 2011 yılı depreminden sonra, Van'daki depremden sonra, Sayın Bakan, size sorulan soruya verilen bir cevap bu, bu soruyu cevaplamışsınız; otoyollara, demir yollarına, hava yollarına, eğitime, sağlığa harcandığını ifade etmişsiniz. Fakat 6 Şubat depreminden sonra görüyoruz ki... Bu kadar can ve mal kaybından sonra bu tip harcamalar doğru olmuş mu, bu konuda vicdanen bir rahatsızlık duyuyor musunuz Sayın Bakanım, bunu buradan özellikle size sormak istiyorum? (CHP sıralarından alkışlar) Bunu niçin soruyorum? Çünkü bu 1 trilyon 28 milyarlık harcamanın tarafınızdan özellikle çok sağlıklı bir şekilde izlenmesi ve kontrol edilmesi önem arz ettiği için soruyorum; umarım öyle olur, buradan da Meclisten de bu konuyu özellikle ifade etmek istedim.
Yine, tabii, burada, demir yollarına depremle ilgili toplanan vergilerden harcamalar olmuş ama sadece Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına buradan harcama olmamış, aynı zamanda bütçe kanununun 12'nci maddesinde Hazine ve Maliye Bakanlığına verilen bazı yetkiler var, borçlanma yetkileri; işte, garantörü olduğunuz özel tertip devlet iç borçlanma senedi çıkararak, borç üstlenimi yaparak bazı yetkiler aldınız. Bu yetkiler de aşağı yukarı 645 milyar TL civarında, bu çok önemli bir yetki. Bakın, bir sürü bakanlığın bütçesine baktığınız zaman bu rakamların çok çok üstünde, birkaç bakanlığın da üstünde... Bu rakamı aşan sadece Millî Eğitim Bakanlığı var, Hazine ve Maliye Bakanlığı var, Çalışma Bakanlığı var, AFAD var yani bu tip kuruluşlar var. Buradaki borçlanma yetkisinde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına da borç verilmiş proje finansmanıyla ilgili olarak fakat önümüze 79 sayılı Kanun geldi. Orada, burada kullanılan kredilerin, anapara ve faizlerin 42'nci maddeyle -bu, buradan da geçti- silindiğini gördük ama Hazine ve Maliye Bakanlığı bu borçları ödemek zorunda Sayın Bakanım. Kurumlar kullandıkları krediyi geri ödemek zorundalar, temerrüde düşmemesi gerekir. Buradan, hazineden aktarılan paranın, hazine kefaletiyle aktarılan paranın zamanında ödenmesi gerekir; burada böyle olmamış, bilançodan bu anapara ve faizler silinmiş, silinmekle de kalmamış, ödenmemiş sermaye sayılmış. Bu aynı zamanda bir özelleştirmeye de hazırlık gibi görünüyor tarafımızdan. Bu konunun da üzerine özellikle gidilmesi, bu yükün Hazine ve Maliye Bakanlığı üstünde bırakılmaması gerekir.
Şimdi, tabii, yine önemli konulardan biri enflasyonla mücadele Sayın Bakanım yani makrofinansal istikrarın sağlanması, enflasyonla mücadele edilmesi ve enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi sizin ifadenizde geçiyor. Baktığımız zaman, enflasyonla yeterince mücadele edilmediğini görüyoruz. Daha dün akşam akaryakıta çok önemli bir zam geldi, gelmeye de devam edecek; maliyet enflasyonu tetiklenecek. Önümüzdeki dönemde de enflasyonla mücadele konusunda sıkıtı yaşayacağımız görünüyor. Yine, sizin tarafınızdan, vergide adaletin sağlanacağı, gelir dağılımındaki bozukluğun giderileceği ifade edilmişti. Vergi gelirlerine baktığımız zaman, vergi gelirlerinin yüzde 68,5'i dolaylı vergilerden oluşuyor, dolaysız vergiler düşük kalmış. Dolaylı vergiler kabul edilebilir bir durum değil, az kazanandan da çok kazanandan da aynı verginin alınması söz konusu. Dolayısıyla gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da artıracak. (CHP sıralarından alkışlar) Vergi dilimlerinde de çalışanlar açısından haksız bir durum var; sadece yeniden değerleme oranı kadar artırıyorsunuz, bu vergi dilimlerinde de ayarlama yapılması lazım.
Emeklinin durumu perişan. İkramiyeyi verdiniz, 5 bin TL; bu, ayın 26'sında, 27'sinde burada görüşülecek, çalışan emekliye de bu verilecek. Hâlbuki 23 milyarlık bir rakamdı, çalışan emeklilere de baştan bu verilebilirdi. Sadece kur korumalı mevduatın 2024 Hazirana kadar buradaki vergi istisnasından ülkeye olan maliyeti zaten 20 milyar, geçen yıl 60 milyardı. Emeklimizin durumu perişan, çiftçimizin durumu perişan, çalışanlar, asgari ücretliler, esnaflar, KOBİ'ler gerçekten büyük bir sıkıntı altında, enflasyon altında eziliyorlar; ülkemiz bir hiperenflasyon yaşıyor gerçekten. Bu durumların da buradan kesinlikle düzeltilmesi gerekir, bunu da buradan özellikle size ifade etmiş olalım Sayın Bakanım.
Sadece olay bununla bitiyor mu? Bitmiyor; reel sektörde de çok büyük krizler var. Reel sektördeki KOBİ'ler özellikle finansmana ulaşamıyor, faiz oranları yüksek. Fakat aynı zamanda tahsis konusunda sıkıntılar var, bu konunun da çözülmesi lazım. İhracatı geliştirmek istiyoruz, döviz girdilerini artırmak için ihracatı artırmamız lazım. Bakıyoruz, ihracatla ilgili olarak önümüzdeki dönem içerisinde -başta Almanya'da olmak üzere bir sürü Avrupa Birliği ülkesinde resesyon var- resesyonla boğuşacağız. İhracat gelirlerindeki hedefimizin de önümüzdeki dönemde tutmayacağını buradan size özellikle ifade edelim. Hakikaten zor ve sıkıntılı bir dönem bizi bekliyor, vatandaşımızın omzunda çok büyük bir yük var, bu yükün kaldırılması için... Önümüzdeki dönemde işsizlik artacak, fiyatlar genel seviyesi yükselecek, kur yükseliyor, döviz yükseliyor, faiz yükseliyor ve Türkiye'de yaşayan bütün herkes açısından refah kaybı oluyor. Bunların önüne geçilmesi ve önlemlerinin alınması gerekir. (CHP sıralarından alkışlar)
Burada toparlayacak olursak, bu bütçe sermayenin, yandaşın yanında bir bütçe; emeklinin, çiftçinin, esnafın, çalışanın, kamu mühendisinin, öğretmenin, polisin, mavi yakalının, beyaz yakalının yanında bir bütçe değil ve enflasyonun altında ezilmiş bir halk kitlesiyle karşı karşıyayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akay, lütfen sözlerinizi tamamlayın.
CEVDET AKAY (Devamla) - Buradan, bu yüzden bu bütçenin onaylanmasına karşı olduğumuzu belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)