GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:18.12.2023

CHP GRUBU ADINA ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; yine bir bütçe konuşması yapıyoruz ama bu bütçenin kimin bütçesi olduğunun adını doğru koymamız gerekir; Sayın Bakan burada oturuyor ama biz biliyoruz ki bu bütçe Mehmet Şimşek ve saray bütçesidir. Dolayısıyla burada -10 bakandan fazla oldu sanıyorum ama- hiçbir bakanın kendine özgü iradesi ve kendine özgü bir bütçesi olmadı; olamazdı zaten. (CHP sıralarından alkışlar) Böyle bir şeyi beklemek de mümkün değildi.

Bir bakalım: Bu bütçenin özü, kapitalizmin Türkiye Cumhuriyeti'nin çiftçilerini ticarete konu eden, Türkiye halkını modern köle hâline getiren ve bütünüyle 86 milyon insanı müşteri hâline dönüştüren bir mekanizmadır. Bu mekanizmayı bu hâle getirip ve uygulayan bizatihi iktidarın tam da kendisidir. Yani aslında mesele, tarım meselesi, bütçe meselesi değildir; mesele, AKP iktidarı ve saray iktidarıdır. Dolayısıyla AKP ve saray iktidarı dönüştürülmedikçe, alaşağı edilmedikçe bu ülkenin bu sorunları çözülmeyecektir, açlık sorunu çözülmeyecektir, yoksulluk sorunu çözülmeyecektir. Türkiye'nin ne yazık ki vahşi kapitalizmin cenderesinden çıkma olanağının olmayacağını hep birlikte görmek zorundayız.

Bakın, değerli milletvekili arkadaşlarım, şu anda uygulanan tarım politikasının özü şudur: Göç politikasıdır; mülksüzleştirme politikasıdır; üretme, tüket politikasıdır; üretme, ithal et politikasıdır ve bu ülkenin çiftçisine dünyada hiçbir ülkenin çiftçisine olmayan bir görev yüklenilmiştir; rekabetçi bir çiftçi politikası. Oysa rekabeti kim yapar? Elbette, devletin, Hükûmetin kendi ekonomik politikaları, bakanlıkları yapar. Oysa bizim ülkemizde çiftçiye ne yaptırılıyor? ABD'yle rekabet ettiriliyor, Avrupa Birliğiyle rekabet ettiriliyor, küresel sermayeyle rekabet ettiriliyor. Bunların hepsinin farkındayız, Sayın Bakan da farkında. Sayın Bakan iktisatçı, tarımcı değil; ne getiriliyorsa onu söylüyor. Elbette haklısınız, size hangi bilgiler geldiyse onları söylemek zorundasınız ama şunu söyleyelim, bilin Sayın Bakan: Şu anda köylerde bakkallar kapandı, emlakçı ofisleri açıldı, bunu mutlaka bilin ve böyle davranıldığını mutlaka söyleyin. (CHP sıralarından alkışlar) Yine, Sayın Bakan, bilin; şu anda köylerde insanlar tarlalarını satıyorlar, çok ciddi bir şekilde tarlalarını satıyorlar. Yine, siz söylemiştiniz -sanıyorum Komisyondaydı- demiştiniz ki: "Rekor kırıyoruz, traktör satışları var." Soruyorum size: AKP'den önce traktör satan kaç galeri vardı? Şimdi Türkiye traktör satan galeriler cenneti; ta Edirne'den Hakkâri'nin en başına kadar gidin, binlerce traktör galerisi, âdeta traktör cenneti, traktörler orada müşteri bekliyorlar. Sayın Bakan, sizin sattırdığınız traktörler tarla sürmüyor, ticarete konu olmuş bir mekanizma sürdürüyor, öyle olmasaydı; mesela... Siz yine söylüyorsunuz, diyorsunuz ki: "İşte, şu kadar borç oldu, şu kadar ödüyoruz, şu kadar destek veriyoruz." Söylüyorum size, çiftçiye 850 milyar TL borcunuz var, bu iktidarın çiftçiye kanundan kaynaklanan 850 milyar TL borcu var.

Bir başka şey söyleyeceğim, Sayın Bakan, mutlaka biliyorsunuz, muhabbetiniz bol olsun ama biz yine söyleyelim: Bir yılda çiftçinin borcu 1 kattan 2 kata çıkar mı arkadaşlar? 250 milyardan 550 milyara çıkmış bir çiftçi borcu var. Sadece o mu ? Söyleyelim, bu bütçenin en güzel yanı faizci bütçesi! Kime? Tefecilere. Kime? Bir avuç lobiye. Nasıl mı? 2023, çiftçiye öngördükleri 63 milyar. Peki, faize öngördükleri ne kadar? 646 milyar. 2024, çiftçiye öngördükleri 91 milyar. Peki, bir avuç tefeciye öngördükleri ne kadar? 1,2 trilyon. Kiminmiş bu bütçe? Faiz lobilerinin. Başka kimin? İthalatçıların. 5 milyonun üzerinde büyükbaş, 3 milyonun üzerinde küçükbaş; 11 milyar dolara 25 bin ton kırmızı et aldılar ama ne hayvancılık sorununu çözdüler ne et sorununu çözdüler. Sayın Bakan, biliyor musunuz, insanlar kuru ekmek kuyruğundalar ve Türkiye, dünyada 1'inci; nede? Bir, kişi başına 200 kilogram ekmek; iki, en çok sigara tüketen ülke.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN SARIBAL (Devamla) - Ne yapıyor insanlarımız, halkımız, yoksullarımız? (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Sarıbal.

ORHAN SARIBAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Halkımız nerede? Halkımız pazarlarda artıklardan beslenmeye çalışıyor. İktidar nerede? Vallahi bilmiyorum ama herhâlde Medine hurması, manda yoğurdu, kestane balı yemeye devam ediyor; işte, bütün mesele bu, bütün mesele bu. (CHP sıralarından alkışlar) Bütün mesele, itibardan tasarruf etmeyen bir saray düzeni var, öbür tarafta, dayatılan bir bütçeyle başta çiftçi olmak üzere, bütün halkın sırtına bindirilmiş bir faiz bütçesi var.

Kısaca; bu bütçe egemenlerin bütçesi, bu bütçe ithalat lobilerinin bütçesi, bu bütçe Mehmet Şimşek odaklı IMF'in bütçesi, bu bütçe zenginlerin bütçesi. Bu bütçede kim yok? Çiftçi yok. Kim yok? Çiftçi yok. Kim yok? Emekli yok. Kim yok? Asgari ücretli yok. Kim yok? Yoksul halk yok.

Elbette son söz, zenginler ve egemenler yoksullara sadece ve sadece Tanrı'yı bıraktılar.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)