Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 39 |
Tarih: | 18.12.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AHMET ERSAGUN YÜCEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü bütçeleri üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 1800'lü yılların sonunda dünyanın en büyük şirketleri tarım şirketleriydi. Otuz yıl geçmeden Endüstri Devrimi'yle beraber bu şirketlerin yerini çelik, gaz, kömür, petrol üreten şirketler işgal etti. Bunun devamında, sanayi şirketleri, otomobil üreten şirketler ve makineler... Şimdi de teknoloji devrimiyle beraber -IBM, Microsoft gibi yazılımlarla beraber- bugünün gündeminde olan sosyal medyaya hâkim şirketler devreye girdi. Bunlar öyle büyükler ki kârları milyar dolarlarla ifade ediliyor. Şu anda dünyanın en büyük şirketleri konumundalar ve dünyanın belli başlı ülkelerinin bütçelerine eş değer şirketlerdir. İşte, BTK günümüzün en büyük ekonomisinin nabzının attığı alanları düzenlemek için kurulmuş bir kurumdur. Günümüz ekonomisinin nabzının attığı alanlar ne demek? Millî gelir artışına en büyük katkıları olan alanlar demek. Ayrıca çağımızın ruhuna uygun iş imkânı sağlayan sektörler demek yani BTK işini yapıyorsa Türkiye hızlı, sağlıklı büyüyecektir, işsizlik düşecek, vasıflı insan gücümüz olacaktır; yazılım, donanım konusunda büyüyecek, yurt dışına teknoloji satacağız demektir ama görülüyor ki BTK ne yazık ki bunu yapamıyor.
Değerli milletvekilleri, şu an internet hızında, gelişmemiş Afrika ülkeleriyle aynı ligdeyiz. Ekim 2023 itibarıyla mobil internet hızında dünyada 72'nci, geniş bant internet medya indirme hızında da 109'uncu sırada yer almaktayız. Yani bu ne demek? Kongo dahi internet hızında Türkiye'yi geçmiştir. Speedtest Global Index'in yayınladığı verilerde Türkiye Cumhuriyeti 182 ülke arasında 109'uncu sırada yer almaktadır. 2023 Kasım verilerine göre savaş hâlindeki Ukrayna 69'uncu, işgal altındaki Filistin ise 76'ncı sıradadır. Dolayısıyla özellikle sanayi ve hizmet sektörü alanında Türkiye'nin mevcut internet indirme hızı yetersiz görülmektedir. Türkiye'nin ülkeyi fiber ağlarla örmesi, internet hızını artırması gerekmektedir. Maalesef, şu anda Türkiye, az gelişmiş Afrika ülkeleriyle neredeyse aynı ligdedir. İnternet hızı konusunda Afrika ülkeleriyle yarışırken internet fiyatlarında dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle yarıştayız. Cable mobil şirketinin verdiği fiyat listesinde Türkiye'de 1 gigabayt internetin ortalama fiyatı 0,44 dolarken İsrail'de 8 sent, İtalya'da 9 sent, Pakistan'da 12 senttir. Avrupa ülkelerinin hane halkı gelirinin Türkiye'ye oranla çok daha yüksek olduğu düşünüldüğünde, Avrupalı vatandaşların Türk vatandaşlarına göre çok daha ucuza internete eriştiği görülmektedir. 100 kişi başına internet aboneliğinde Türkiye dünyanın çok gerisinde kalmıştır. İnternet çağında dünyayla rekabet hâlinde olmak istiyorsak dünyadaki rakiplerimizden bir adım önde olmamız gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, büyük afetlerde, acil durumlarda altyapı hasarları ve kullanım yoğunluğu gibi nedenlerle haberleşme yoğun olarak kesintiye uğramaktadır, işte bu sebeplerden dolayı uğramıştır.
Ülkemizde 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli 2 deprem sonucunda yaşanan elim felaketlerin etkileri artmış; Türkiye'nin afet, savaş gibi acil durumlarda, hasara ve yoğun kullanıma dayanabilecek haberleşme altyapısına sahip olmadığı ortaya çıkmıştır.
Değerli milletvekilleri, küreselleşen dünyada ulusal ve uluslararası rekabetin önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Bu faaliyetler içerisinde taşıma maliyetleri, gelişmekte olan ülkelerin ihracattaki rekabet gücünü önemli ölçüde etkilemektedir. Taşıma işlevinde hizmetin, mümkün olan en uygun maliyetle gerçekleştirilmesinde kara yolu taşımacılığı da önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizde otoyol, devlet yolu ve il yolları toplam 68.714 kilometredir. Ülkemizin doğu ve batı arasında köprü görevi gören bir ülke olması nedeniyle kara yolu taşımacılığı önemli bir yer tutmaktadır. Bu konuda en yüksek payı kara yolu taşımacılığı almaktadır ve ülkemiz ekonomisi açısından önemlidir. Potansiyeli, jeostratejik konumuyla ülkemizin global ekonomilerdeki ticarette daha büyük roller alması önemli ve gereklidir.
Dünya Ticaret Örgütünün verilerine göre Avrasya bölgesinin iç ticaret hacminin 2,2 trilyon dolar civarında olduğu gözlenmektedir. Ülkemiz bu ticaret hacminde maalesef gerekli payı alamamaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye'nin ihracatında en büyük payı Almanya, ithalatındaki en büyük payı da Rusya almaktadır. Asya, Avrupa ve Afrika Kıtalarının ortasında bulunan ülkemiz bu ticaretin merkezinde bulunmaktadır. İthalat ve ihracat konusunda en büyük hacimli ülkelere bakacak olursak hem hava hem kara yolu lojistik ağımızın güçlü olması gerektiği ön plana çıkmaktadır. Taşımacılık ve ulaşım güzergâhlarını iyi belirleyen bir ülke, taşıma türleri arasında geçişleri ve aktarımı kolaylaştırarak ekonominin verimini daha da arttırabilir. Türkiye'nin nüfusuyla aynı düzeyde bulunan ülkelerdeki demir yolu hat uzunluğunun daha fazla olduğu görülmektedir.
Dünya ülkeleri içinde son yıllarda artan yük taşımacılığı değerlerine bakacak olursak taşınan yolcu sayısı Almanya'da Türkiye'nin yaklaşık 18 katıdır; Fransa'da 19 katı, Japonya'da 59 katıdır. Son yıllarda artan yüksek hızlı tren yatırımlarının devam ederek artması ve bunu yeni planlar, projeler eklenerek yolcu taşıma değerinin daha da artması sağlanmalıdır. Ülkelerin kalkınması için ulaştırma sistemi hayati önem kazanmaktadır. Ancak geldiğimiz noktada genel bütçeli kurumlarda, 2024 bütçesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına ait oran 3,35'tir; bu da çok düşündürücüdür.
Türkiye'nin dünya ticaretinde hızla ilerleme misyonunun yanında, yerelde vatandaşlarımızın sağlıklı, kaliteli, hızlı ulaşım sağlayabilmeleri için ulaştırma modlarımız, özellikle kombine taşımacılık ve ulaşım düşüncesi de göz önünde bulundurularak geliştirilmelidir.
Sayın milletvekilleri, Dünya Bankası verilerine göre, dünyada kamu-özel iş birliği modeliyle yürütülen yap-işlet-devret modellerinin cirosu 3 trilyon dolardır. Tüm dünyada halkın çıkarları üzerine kurulmuş olan bu sistem Türkiye'ye "yap-işlet-devret" modeli adıyla ithal edilmiştir; ihaleyi alan şirketin çıkarlarına hizmet eder hâle gelmiştir. 1986-2021 yılları arasında 253 kamu-özel iş birliği projesi gerçekleşmiş, bunun 181 tanesi AK PARTİ iktidarları döneminde gerçekleşmiştir. Bunlardan 42'si yol, 18'i havaalanı, 23'ü liman, 18'i sağlık tesisi, 1 tanesi demir yoludur. Kara yolu projelerinin yetersiz, hava yolu projelerinin verimsiz yapılmasının yanında demir yolu projelerine neredeyse hiç önem verilmemiştir. Yolcu garantili yollar, geçiş garantili köprülerle milletimizin geleceği ipotek altına alınmış durumdadır. Yap-işlet-devret projeleriyle iktidarın nasıl bir soygun ve vurgun düzenine çanak tuttuğu aşikârdır. İktidar, yap-işlet-devret modelini içeriğini ve işleme şeklini de sır gibi saklayarak hem muhalefetin hem de vatandaşımızın zihnini bulandırmaktadır. Maliyet ve para konularındaki soru önergelerine resmî kaynaklardan "devlet sırrı" gibi garip bir cevap vererek meselenin üstünü örtmeye çalışmaktadır.
Bu bütçenin milletimize hayırlar getirmesini diler, Gazi Meclisimize, Türkiye Büyük Millet Meclisini saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)