Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 39 |
Tarih: | 18.12.2023 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA BİLİCİ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan, bu kürsüde hayatını kaybeden Kocaeli Milletvekilimiz merhum Hasan Bitmez'i bir kez daha rahmet ve özlemle anıyorum; mekânı cennet olsun inşallah.
Bugün Tarım ve Orman Bakanlığının 2024 yılı bütçesi hakkında görüşlerimi bildirmek için Saadet-Gelecek Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin yaşamakta olduğu ekonomik kriz ve bu ekonomik krize paralel olarak yaşadığımız enflasyon tüm vatandaşlarımızın belini bükmüştür fakat bir grup insanımız var ki bunlar tamamen iktidarca yüzüstü bırakılmış, sorunları görmezden gelinmiş ve enflasyon karşısında ezilmelerine göz yumulmuştur. Evet, bu insanlar çiftçilerimiz, üreticilerimizden başkası değildir.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde gıda enflasyonu otuz yedi aydır kesintisiz olarak yükseliyor. Bu otuz yedi aylık süreçte gıda enflasyonu da genel enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bereketli tarım arazilerine sahip ülkemizde gıda enflasyonunun önünü alamamak iktidarın eseridir.
Peki, kıymetli vekiller, soruyorum size: Üreticimiz neden küstürüldü, neden küstürüldü de yıllardır icra ettikleri baba, ata mesleklerini terk etti? Bu sorunun cevabını tespit etmek, bu soruya bir yanıt bulmak, emin olun zor değil.
TMO, 2023 yılında ekmeklik buğdayın fiyatını 8 lira 25 kuruş olarak açıkladı, bu fiyat 2022 yılında ise 6 liraydı. İktidar gerçek enflasyonun uzağında kalan bu fiyatı buğday üreticisi çiftçilerimize reva görmekle kalmadı, bu sene TMO depolarında ne hikmetse buğdaya yer bulunamadı; çiftçilerimiz yapay ve kısıtlı bir randevu kriziyle baş başa bırakıldı, TMO'dan randevu alamayan çiftçilerimiz ürünlerini açıklanan 8 lira 25 kuruş fiyattan dahi satamadı. Açıklanan buğday fiyatına ve randevu krizine isyan eden, başkaldıran çiftçilerimizi duyan, umursayan olmadı.
İktidar buğdayda olduğu gibi mısırda da çiftçilerimizin alın terini hiçe saydı. 2022 yılında danelik mısırda açıklanan 5 lira 70 kuruşluk fiyat, 2023 yılında 6 liraya çıkarıldı, çiftçimizle âdeta dalga geçildi, üstelik 14 nemin üzerinde kalan mısırın ücretini kırpan iktidar neredeyse tüm mısır üreticilerimizin ürününü 2022 yılı fiyatından daha düşük fiyata aldı. Bu enflasyonist ortamda düşünün ki malınız geçen senenin malından daha ucuza gidiyor; bu durumun akılla, vicdanla bağdaşır hiçbir yanı yoktur. İktidar, mısır üreticimize alenen "Üretmeyin." demektedir. Mısır üreticimiz, vicdanla bağdaşmayan bu karar karşısında itiraz etti "Yapmayın." dedi; duyan, umursayan olmadı.
Değerli milletvekilleri, bir başka temel ham madde olan şeker ve şeker pancarı üretimine geldiğimizde, 2022 yılında açıklanan kilo başına fiyat 1 lira 45 kuruştu, 2023 yılında ise 1 lira 85 kuruşa çıkarıldı. Şeker pancarı üreticilerimizin yoğun itirazlarına karşılık fiyatta herhangi bir değişikliğe gidilmedi. Gerçek enflasyonla alakası olmayan bu artış, şeker pancarı üreticimize maalesef reva görüldü. Geçtiğimiz yirmi yılda şeker pancarı eken çiftçi sayımız 492 binden 86 bine geriledi. Ülkemiz ilk kez 2022 yılında Rusya'dan şeker ithal edecek duruma düştü. Şeker pancarı üreticimizin seslenişini, yakarışını duyan, umursayan maalesef yine olmadı.
Değerli milletvekilleri, yine, ülkemizde üretilen bir başka ürün olan pamuğa geldiğimizde, iktidar, pamuk üreticisi çiftçimizi de diğer çiftçilerimizden ayırt etmedi; onları mağdur etme konusunda da geri durmadı. 2023 yılında açıklanan pamuk fiyatları 2022'nin gerisinde kaldı. Pamuk fiyatlarına ülkemizin çeşitli yerlerinden, Urfa'dan, Adana'dan, Aydın'dan tepkiler yükseldi. Çiftçilerimiz âdeta açıklanan fiyatlar karşısında feryat etti; duyan, umursayan olmadı. Yağlık ayçiçeği üreticilerimizin de kaderi diğer çiftçilerimizin kaderinden farklı olmadı; 2022 yılındaki fiyatlar 2023 yılındaki fiyatlardan farklı olmadı.
Ürün fiyatlarından şikâyet edenler sadece saydığımız bu üreticilerimiz değil; fındık üreticilerimiz yıllardır adaletsiz fiyatlarla mücadele ediyor, kiraz üreticimiz kirazı dalında bırakıyor, kayısı üreticimiz ürünlerini yerlere döküyor, eylem yapıyor, markette 25 lira olan limonu 3 liraya satmak zorunda kalan limon üreticimiz ağaçlarını kesiyor; bilen yok, duyan yok, umursayan yok.
Vatandaşlarımızın bu şikâyetlerini soru önergeleriyle Bakanlığa soruyoruz, çözüm arıyoruz, cevaplayan yok ve en nihayetinde anlaşılıyor ki tüm bunların ser sebebi, iktidarın bir tarım politikası yok. Bu yokluklar silsilesinin ise faturası ağır oldu değerli arkadaşlar. Ülkemizin son yirmi yıldaki ekili alanı 27 milyon dekar azalıyor; bu, 3 Trakya büyüklüğünde bir alana tekabül ediyor.
Değerli milletvekilleri, çiftçilerimizin bu kadar sıkıntı yaşadığı bir dönemde bugün Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesini konuşuyoruz. Üreticilerimizi tiye alan fiyatları açıklamakta bir beis görmeyen, üreticilerimizi tarıma ve üretime küstüren Bakanlık 2022 yılında 64 milyar lira, 2023'te 133 milyar lira olan bütçesini 2024 yılında 283 milyara çıkarmayı talep ediyor. Son iki yılda açıklanan ürün fiyatları ortadayken Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi geçtiğimiz yıl yüzde 106 artırılıyor, bu sene yüzde 114 artırılıyor.
Peki, buğday fiyatını ne kadar artırdınız? Yüzde 30. Mısır fiyatını ne kadar artırdınız? Yüzde 5. Şeker pancarı fiyatını ne kadar artırdınız? Yüzde 28. Peki, tarımsal üretimde büyük rol oynayan motorin ne kadar arttı? Yüzde 100'e yakın. Mesele Bakanlık bütçesi olduğu zaman enflasyonu çok iyi hesaplıyorsunuz fakat mesele çiftçimize geldiğinde yüzde 5'lik fiyat artışları yapmaya çekinmiyorsunuz.
Kıymetli milletvekilleri, üreticimizin içerisinde bulunduğu acı tabloyu açıklamaya çalışıyorum. İktidar da bu acı tablonun elbette ki farkında fakat çözüm olarak girdikleri arayışlar çiftçimizi değil 3-5 kişiyi kalkındırıyor. Tarımsal ürün ithalatında yıllar geçtikçe rekor tazeleyen ülkemiz Rusya hububat üreticisini kalkındırıyor, Ukraynalı mısır üreticisini kalkındırıyor, Amerikalı pamuk üreticisini kalkındırıyor, kısacası çiftçimiz hariç tüm dünya üreticileri iktidarca kalkındırılıyor.
Saygıdeğer milletvekilleri, tarımsal ürün ithalatında rekorlara oynayan iktidar kendi topraklarımızı bırakıp TİGEM vasıtasıyla Sudan'da tarım yapmaya kalkışıyor. Sudan Hükûmeti'yle anlaşıyor, şirketler kuruyor yıllardır hiçbir üretimin yapılmadığı Sudan macerasına paralar aktarıyor, kurduğu şirketin yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı tahsis ediyor fakat neyi yapmıyor biliyor musunuz? Bu bonkör tutumunu kendi öz çiftçimize karşı sergilemiyor, kendi çiftçisini ezmekte bir beis görmüyor, kendi çiftçisine karşı en ufak bir ayrıcalıktan dahi imtina ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri derhâl ellerini başlarına koyup düşünmek ve ne yaptıklarının bilincine varmak zorundadırlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Bilici.
MUSTAFA BİLİCİ (Devamla) - Tarımdaki bu gidişat gidişat değildir; bu plansızlık ve çiftçiyi göz ardı eden politikalar devam ettiği sürece gıda enflasyonunun önünü almak hayalden ibarettir.
Bütçenin, milletimize, üreticilere ve çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)