Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 38 |
Tarih: | 17.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA AYLİN YAMAN (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Öncelikle merkezî bütçenin sadece yüzde 3,01'ine denk gelen 2024 yılının 334 milyarlık bütçesinin son derece yetersiz bir oranda olduğunu vurgulayarak başlamak istiyorum. Üstelik yıllar içinde azalmış olan bu oran sadece oran olarak değil, OECD'nin 32 ülkesinin sadece engelli rehabilitasyonuna ayırdığı yüzde 2,21 ortalamayla, bütçenin Türkiye'deki 0,33'lük oranıyla son sırada yer alan bir ülke olmasını da ayrıca vurgulamak istiyorum.
Aile Bakanlığı bütçesinin On İkinci Kalkınma Planı hedefleriyle de örtüşmediğini, bütçede yer alan performans göstergelerinin maalesef olması gereken kriterlerin çok uzağında yani net, açık, anlaşılabilir, ulaşılabilir ve uluslararası kriterlerde de olmadığını vurgulayarak devam etmek istiyorum. Bütçe teklifindeki bazı göstergelerden örnekler vererek size bunu özellikle vurgulamayı arzu ediyorum. Sosyal destek programıyla ulaşılan hane sayısı: Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunda da bunu dile getirdiğimde bana cevap olarak dönmüşsünüz, teşekkür ediyorum ama cevabı yeterli bulmadığımı da belirtmek istiyorum çünkü yıllar içinde daha azalan bir hedef konmuş; 2024-2025-2026. Oysa On İkinci Kalkınma Planı'nda ve bütçede sosyal hizmet merkezi sayısını artırmayı ve bunun üzerinden hanelere ulaşmayı artırmayı hedeflerken ulaşılacak hane sayısını azaltıyorsunuz, göstergeler arasında büyük uyumsuzluk var.
Madde bağımlılığı konusuna gelmek istiyorum, bu konu çok önemli. Hepiniz biliyorsunuz ki ülke şu anda madde bağımlılığı konusunda çok zayıf ve sıkıntılı bir durumda. Kötü alışkanlık ve bağımlılıkların azaltılmasına yönelik eğitim verilen kişi sayısı: 2022 yılında 250 bin kişiye eğitim verilmiş, çok güzel. Peki, 2023 yılında ne hedef konmuş? 105 bin kişi yani yarısından bile daha az insana eğitim vermeyi planlıyorsunuz. Böyle bir oran olabilir mi? Dahası 20 24, 25 ve 26 yıllarında aynı sayıda kişiye eğitim vermeyi planlıyorsunuz. Bu ülkede madde bağımlılığı bitti mi, neden böyle bir şey planlanıyor? İktidarın madde bağımlılığıyla mücadele etmek istemediğini zaten şuradan biliyoruz: Sağlık Bakanlığı bütçesinde hedef harcamanın altında kalan tek kalem madde bağımlılığıyla mücadele; oradan da biliyoruz aslında. (CHP sıralarından alkışlar)
Yaşlanan nüfusa bakmak istiyorum, yüzde 9,9; 8,5 milyon vatandaşımız var 65 yaşın üstünde. Yoksulluk oranlarına baktığımızda en yoksul grup burası, özellikle yaşlı kadınlar güvencesizlik nedeniyle çok daha yoksullar. Sadece 85 yaş üstünde 700 bin kişi yaşıyor bu ülkede. Ve koyduğunuz performans göstergesine bakıyoruz, bu yaş grubu için kaç yatak planlamışsınız? Bu yaş grubunun yüzde 2'sine denk gelecek bir yatak hesaplamışsınız ve bunu hedef olarak koymuşsunuz; bence utanç verici bir rakam bu. Daha vahimi, yaşlılara yönelik kurumsal bakım, rehabilitasyon merkezinde performans göstergesine bakmak için koyduğunuz gösterge nedir? Sportif faaliyetlere katılım oranı. Sayın Bakanım, lütfen bu tür oranları koymayın çünkü uluslararası arenada gerçekten bu tür bakım merkezleri için yara bakım, yara oranları, ağız hijyeni, öz bakım endeksi, beslenme endeksi, enfeksiyon oranları gibi uluslararası kriterler vardır ve bizim bunları kullanmamız gerekiyor; sportif faaliyetler değil. Dahası yıllar içinde yüzde 1... Yüzde 30'la gerçekleşmiş, yıllar içinde yüzde 31, 32, 33 diye artırarak gülünç duruma düşülüyor; ben buna da çok üzüldüm. Yaşlıların toplumsal yaşama aktif katılımı için koyduğunuz gösterge onlara verilen araç sayısı. Bunu Bakanlıkta bir yerde takip ediyor olabilirsiniz ama toplumsal hayata katılımını anlamanız için 65 yaş üstü ne kadar istihdama katılıyor, sağlık hizmetlerine ne kadar bağımsız ve aktif olarak gidebiliyor, sanatsal aktivitelere ne kadar katılabiliyor gibi göstergelere bakıyor olmanız lazım.
Yaşlı bakım sistemine gelecek olursak Türkiye'de Aile Bakanlığına bağlı 169 merkez var ve büyükşehirlerde ağırlıklı; 18 bin yatak var burada. Özel sektörde çok daha fazla, 266 merkez var ve aynı yatak sayısında. Kurgunun yanlış olduğu zaten buradan belli. Yaşlı nüfus daha yoksul ve biz bu yaşlı nüfusu özel bakım merkezlerine itiyoruz kendi ellerimizle. 65 yaş üstü 8,5 milyon vatandaş için toplam 40 bin yatak var yani bunun kabul edilebilir bir oran olmadığını hepinizin takdir ediyor olması lazım. (CHP sıralarından alkışlar)
Engelli hizmetlerine gelecek olursak engelli hizmetlerinde, esas olarak takip etmeniz gereken engelli sisteminde doğru verimiz yok şu anda. Ta on iki yıl önce 7 kez dünyada güncellenmiş olmasına rağmen on iki yıl öncesinin verisini kullanıyoruz "yüzde 6,9" diye. Üstelik TÜİK'in yapmış olduğu Türkiye Sağlık Araştırması'nda bulduğumuz oran, en az 1 engeli olan oranı yüzde 15 yani 6,9 ile yüzde 15 arasında geniş bir endeksi takip ediyoruz ve bu grupta yaklaşık 10 milyon insan olduğunu tahmin ediyoruz sadece. Öncelikle bu veri sisteminin netleşmesi gerekiyor.
Bir de baktığımız Engelli Kurulu Raporu üzerinden Ulusal Engelli Sistemi var ki buradaki durum daha vahim: 3 milyon 40 bin gibi bir rakam var. Oysa bizim ve burada erkek egemen bir grup... Aslında engelliler kadın egemen bir gruptur -bütün dünyada ve Türkiye'de- başvuruyu hedef alır. Buradan da görüyoruz ki kadın engelliler istihdam konusunda da çok daha geri planda.
Sayın Bakanım, özellikle sizden bir şey rica ediyorum: 2019 yılında değiştirilen bir yönetmelikle, 2'li skaladan 3'lü skalaya geçildi engellilik durumları. Bu, çok ciddi bir hak kaybına neden oldu. 2019 yılı öncesinde alınan raporların aynı şekilde bir hak olarak görülerek devam ettirilmesi gerekiyor. Bu, engellilerin ekonomik özgürlüğünü baltalamanın ötesine gitmiyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Şu anda 5 milyon engellinin sadece 1 milyonu istihdamda; istihdama girebilecek 5 milyon engelliden. Sayın Bakan yeni verdiği demeçte 2.392 atama yapılacağını müjde gibi veriyor. Sayın Bakanım, ben buna çok üzüldüm; bekleyen 4 milyon kişi varken "2.392 atama yapacağız kamuya." diye, böyle bir müjde verilmez gerçekten. (CHP sıralarından alkışlar)
2013 yılında engelli aylıkları Sosyal Güvenlik Kurumundan sosyal yardımlaşma vakıflarına aktarıldı, bu da hak temelli yaklaşımdan muhtaçlık temelli yaklaşıma geçişe neden oldu. Lütfen bunu bir kanun değişikliğiyle tekrar geri çevirin ve hak temelli yaklaşıma geçin; zaten açlık sınırında yaşıyorlar.
Bir gösterge daha söyleyeceğim: Engelli rehabilitasyonunda yine sportif faaliyetlere katılım oranı verilmiş. Nedir buna bu merak, anlayabilmiş değilim ama daha da komiği, yıllar içinde -bakın, lütfen bürokratlarınızın yaptığı- sportif faaliyetlere katılımı azaltılarak verilmiş hedefte. Bu da değildir, engelin tipine göre rehabilitasyon merkezinde olması gereken kriterler olmalıdır.
Bunun dışında, hibe projesi... 2023 yılında engellilere 440 hibe verilmiş -çok güzel- kendi işini kursun diye ama yıllar içinde aynı rakam verilmiş. Bu özensiz bir rakam, 2025-2026'da da aynı rakam verilmiş. Bunların artırılması gerekiyor ve desteklenmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, 334 milyarlık bütçenin yüzde 61'i yoksullukla mücadeleye harcanıyor. Bakın, bu bile tek başına bu ülkenin ne kadar yoksul olduğunu ve temel olarak Bakanlığın yoksullar için çalıştığını gösteriyor. (CHP sıralarından alkışlar) Oysa yaşlılara ayrılan bütçe sadece yüzde 2,3, kadına ayrılan bütçe 0,8. Dolayısıyla kadının bütçede de yeri yok açıkçası. Bir bütçe, bakanlığın iş disiplinini, planlama yeteneğini gösterir. Bütçe, bir bakanlığın gücünü gösterir aynı zamanda, iş yapış şeklini de gösterir. Dolayısıyla güven vermekten uzak, yoksulluğun daha da artacağının bir resmî belgesi ve kırılgan gruplara özensizliğin bir belgesi olduğu için böyle bir bütçeyi kabul etmemiz mümkün değil.
Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)