| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 15.12.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AHMET EŞREF FAKIBABA (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, 2024 yılı bütçe çalışmalarının hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Kocaeli Milletvekilimiz Sayın Hasan Bitmez'e Allah'tan rahmet; ailesine, Saadet Partisi camiasına, Meclisimize ve milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Ayrıca, Denizli'de maden ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden madencilerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Son yıllarda yaşanan ve 2023 yılında Türk toplumunu derinden etkileyen ağır ekonomik krizin 2024 yılından itibaren tüm insanlarımız üzerindeki olumsuz etkisinin azalmasını diliyorum.
Ayrıca, 7 Ekimden beri Gazze'de yaşanan İsrail-Filistin çatışmasının bir an önce son bulmasını temenni ediyor; İsrail'in Gazze halkına karşı uyguladığı vahşi saldırıyı nefretle kınıyorum. Saldırılarda hayatını kaybeden Gazzeli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Ayrıca, Sayın Sağlık Bakanımıza, Gazzeli yaralıları ülkemize getirip tedavi ettirdikleri için teşekkür ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir üyesi olarak bu vahşetin durdurulması için dünya parlamentolarını, uluslararası toplum ve kuruluşlarını inisiyatif almaya davet ediyorum.
Genel olarak GAP, DAP, KOP, DOKAP projelerine baktığımızda, hemen hemen amaçlarının aynı olduğu görülmektedir. Güneydoğu Anadolu Projesi yani GAP cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı bir projesi olup bugüne kadar hazırlanan bölgesel kalkınma plan ve programları arasında en etkin olanıdır. GAP, uluslararası literatüre geçen ve marka değeri olan bir projedir, cumhuriyet tarihimizin en büyük entegre projesi olarak adlandırılır, dünyanın 9 büyük projesinden biridir; sadece seçimlerden önce gündeme gelen, özellikle 40 yaşın üstünde olanların iyi bildiği bir projedir. GAP projesi 1970'lerde planlanmış ancak fiilî olarak inşaat çalışmalarına 80'lerde başlanmıştır, tam anlamıyla bitmesi ise 2010 diye açıklanmış fakat bir türlü tamamlanamamıştır. GAP projesi Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsamaktadır. Bu 9 il, Türkiye nüfusu ve arazilerinin ortalama yüzde 10'ununu içermektedir. GAP, Fırat-Dicle havzasında sulama ve hidroelektrik enerji üretimine yönelik 13 projeden meydana gelmiştir. Bu kapsamda, 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve yaklaşık 1 milyon 800 bin hektar alanda sulama şebekesi yapımı öngörülmektedir. Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel projenin asıl sahibinin kendisi olduğunu söylemiştir. 2008'de Diyarbakır'da GAP Eylem Planı'nı açıklayan dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan GAP'ın beş yılda bitirileceğini ve ortalama 4 milyon insana iş imkânı sağlayacağını söylemişti. Yine, aynı Sayın Başbakan 11 Nisan 2017 günü Şanlıurfa'da halka hitaben yaptığı konuşmada GAP'ı bitireceklerini söyleyerek "2019 yılına kadar GAP'ı tüm unsurlarıyla tamamlamayı hedefliyoruz." demişti ama yine de bitmedi.
Bugüne kadar hazırlanan plan ve projeler arasında Güneydoğu Anadolu Projesi, bünyesindeki enerji ve sulama yatırımlarına harcanan kaynak da dikkate alındığında, bölgesel gelişme alanında cumhuriyet tarihinin en büyük projesidir. GAP'ın proje bedeli ortalama 32 ila 36 milyar dolar olarak hesaplanmış ancak daha sonra ilave projelerle 40 milyar dolar civarına çıkarılmıştır. "2019'da bitirilecek." denen GAP projesinin bütçesi her geçen yıl azaltılmıştır. Mesela, 2020 bütçesi 2018 bütçesinin yüzde 40'ının altında kalmıştır, 2024 için ise yetersiz, küçük bir rakam belirlenmiştir oysaki GAP'ın bitmesi için en az 5 milyar dolara ihtiyaç vardır. Aslında, GAP çok kazandıran bir projedir; şu ana kadar GAP'ta enerjiden 30 milyar dolar, tarımsal sulamadan ise 13 milyar dolar gelir elde edilmiştir. Enerji projeleri yüzde 90'larda tamamlanmış ancak tarımsal sulama maalesef yüzde 40'larda kalmıştır. Yani sulanan kısım sadece 650 bin hektardır. Proje tam bittiğinde sulanan arazi 1,8 milyon hektar olacaktır. Yani GAP'ın bitmesi bize aşağıda sıraladığım çok önemli kazanımları verecektir:
1) Küresel iklim krizi nedeniyle tüm dünyada yaşanacak olan açlık ve gıda krizi sulu tarım neticesinde ülkemizde görülmeyecek, aynı zamanda Orta Doğu ve Avrupa'ya gıda sevkiyatı yapılacaktır.
2) Ceylânpınar, Hilvan, Siverek, Viranşehir Ovaları da dâhil olmak üzere 1,8 milyon hektar alan sulanmış olacaktır.
3) Yılda 27 milyar kilovatsaat elektrik üretimi yapılacak, gayrisafi bölgesel hasılada yüzde 445 artış sağlanacak ve ortalama 4 milyon kişiye istihdam yaratılacaktır.
4) Yılda 2 milyar 100 milyon dolar sulama getirisi, bunun yanı sıra 2 milyar 200 milyon dolar da enerji getirisi sağlanacaktır.
5) Tarımsal ürünlerin ithalatında yılda harcanan 9 milyar dolar ülke içinde kalacaktır.
6) Tarım işçileri kendi memleketlerinde çalışacak, yollarda trafik kazası neticesinde hayatını kaybeden kardeşlerimizin can kaybı önlenmiş olacaktır.
Tarım işçilerinin çok problemleri olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Bu konuyla ilgili bizzat şahit olduğum sıkıntıları sizlere başka bir konuşmamda, inşallah, anlatmaya çalışacağım.
7) DEDAŞ nedeniyle zaman zaman Güneydoğu'nun bazı şehirlerinde çiftçilerimizin jandarmayla karşı karşıya getirildiği hoş olmayan görüntüler ortadan kalkmış olacaktır. Sonuç olarak, saydığım bu nedenlerden dolayı GAP projesinin bitirilmesi için yeterli kaynak aktarılmalı ve yatırımlara ağırlık verilmelidir. İkinci ve üçüncü derece pompaj sulamaları iptal edilmelidir. Çiftçi "Bize sadece suyu sağlayın, gerisine karışmayın." diyor, parça pürçük destekleme yerine sadece su fiyatında destekleme yapılmasını istiyor. Ayrıca, geçmişte yapılan hataların da mutlaka göz önünde bulundurulmasını istiyor. Mesela, Harran havzasına suyu bilinçsiz ve vahşi sulamayla verdik, böylece toprağın tuzlanmasına ve verimsizleşmesine sebep olduk. Bundan dolayı, Fırat'ın dörtte 1 suyunu ikinci bir masrafla açılan drenaj kanalı vasıtasıyla Suriye'ye vermek zorunda kaldık. Başlangıçta DSİ tarafından çiftçilere yeterli eğitim verilmiş olsaydı ve basınçlı sulamayla tarım alanlarını sulamış olsaydık bu hatalar meydana gelmeyecekti. Ancak yıllar sonra aynı hatayı Suruç Ovası'nda yine yaptık; vahşi sulamayla tarım alanlarını perişan ettik, mezarlar bile taban suyundan dolayı sular altında kaldı ve hiç kimse bir sorumluluk almadı. Ankara merkezli yapılan projeler çoğunlukla hatalı oldu. Su kanalı köyün ortasından geçerken köyün bir tarafına su verildi, diğer tarafına su verilmedi; bu da köyde kavgalara sebep oldu. Aynı hatayı yine Ceylânpınar TİGEM'de yaptık; kanal tam TİGEM arazilerinin ortasından geçerken tarım arazilerinin bir kısmına su verdik, diğer kısmına su vermedik. Yani bu hataların tekrar edilmesini vatandaşlarımız istemiyor. Ancak son zamanlarda yağmurlama ve damlamayla sulamaya büyük önem verildi. Bu konuda emeği geçen tüm arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.
Sonuç olarak, Togg'u 10 babayiğit nasıl yaptıysa şimdi de babayiğitlik sırası iktidarda. İktidar GAP projesini bitirdiğinde o bölgenin insanları bütün bu avantajları elde edecek ve ileriki yıllarda silahtan daha önemli olan tarım ürünlerini üretip ihraç edecektir.
Yeniden Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)