GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:31
Tarih:07.12.2023

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Bitlis) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün itibarıyla 106 cezaevinde açlık grevi eylemi "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm." talebiyle devam etmektedir. Bir kez daha, ülkenin cezaevinde bulunan tutsaklar, kronikleşmiş birçok sorunun temeli olan tecrit ve savaş ortamının son bulması için sorumluluk almak zorunda kaldı. Yaşam hakkı, sağlık hakkı, umut hakkı gasbedilen binlerce tutsak kendi koşullarının düzeltilmesinden ziyade tüm topluma sirayet etmiş tecrit politikalarına ve çözümsüzlükte ısrara karşı bedenleriyle hepimize bir mesaj gönderiyorlar. Bu mesajı almamak, gereğini yapmamak hepimiz için, tüm ülke için korkunç sonuçlara sebep olacaktır. Geri dönülmez bir noktaya gelmeden bu sese kulak verilmeli, bir an önce demokrasi ve hukuk işletilmelidir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hukuksuz yargılamalarla cezaevlerine konulan tutsaklar, cezaevlerinin insanlık dışı koşullarından dolayı en başta sağlıklarından olmaktadırlar. Cezaevlerinde aşırı kalabalık koğuşlar, sağlığa erişim hakkının engellenmesi, tek kişilik nakil araçları, kelepçeli muayene, muayene sonrası ağız içi arama dayatması, revire geç çıkarılma, hastane sevklerinin geç yapılması ya da hiç yapılmaması, yetersiz iaşeler, ısıtılmayan ve havalandırılmayan koğuşlar, cezaevlerinde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmaması, diyet yemeklerin verilmemesi, temiz suya erişimde yaşanan problemler, atak geçirme riski yüksek ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan tutsakların tek kişilik yerlerde tutulması gibi uygulamalar sebebiyle de tutsakların hastalıkları tedavi edilemez boyutlara varmaktadır. Sadece bir örnek vermek gerekirse: Eskişehir H Tipinde ağır hasta tutsak olan Devrim Ayık, aşağılayıcı uygulamalardan biri olan ağız içi aramayı reddettiği için askerler tarafından hastaneye götürülmemektedir. Ağır hasta olan tutsaklar, tüm başvurulara rağmen başvuruları sürüncemede bırakılarak ve tıp etiğine uygun olmayan, bilimsel ölçütlerden yoksun Adli Tıp Kurumu raporları gerekçe gösterilerek tahliye edilmemekte, tutsakların yaşam hakları ihlal edilmektedir.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneğinin 2 Kasım tarihinde yayınladıkları Ağustos-Eylül-Ekim 2023 Raporu'nda, tutsaklarla yapılan görüşmeler sonucunda, Ahlat T Tipi Cezaevinde yaşanan hukuksuzluklara da yer verilmiştir. Ahlat T Tipi Cezaevinde hastaların hastaneye ve revire sevkleri genellikle yapılmadığı veya geciktirildiği için özellikle diş ağrısı gibi acil müdahale gerektiren rahatsızlıklar yaşandığında müdahalenin haftalar, bazen de aylar sürebildiği, sevklerin Ahlat Devlet Hastanesine yapıldığı, ancak bu hastanenin tam teşekküllü olmaması nedeniyle tedavilerin sağlanmasında yetersiz kaldığı tespit edilmiştir.

2020 yılında İnfaz Kanunu'nda yapılan değişikliklerle cezaevi idarelerine çok geniş yetkiler verilmiştir ve bu yetkilerle tahliye olması gereken tutsakların hukuksuz ve gerekçesiz bir şekilde infazları yakılmaktadır. Örneğin, fazla su kullanıldı diye, pişman değil diye, görüşme esnasında güldü diye, Kürtçe şarkı söyledi diye, çok kitap okudu, serzenişte bulundu diye, halay çekti diye tutsakların infazları yakılmaktadır.

Ahlat T Tipi Cezaevinde de İdare ve Gözlem Kurulu tarafından -yaptığı görüşmelerde sordukları sorularla ceza yargılaması yapar gibi- keyfî gerekçelerle tutsaklar koşullu salıverilme haklarından yararlandırılamamaktadır. Barış Demir, Vedat Öncü ve Refik Aslan'ın İdare ve Gözlem Kurulunun keyfî kararları nedeniyle ceza infazında koşullu salıverilme haklarından yararlandırılamadıklarına raporda yer verilmiştir. Yine, Nazım Çağlak, Hasan Raşidi, Barış Demir ve Naif İşçi isimli hasta tutsaklar yeterli tedaviye ulaşamamakta ve tedaviye ulaşabileceği bir hapishaneye sevkleri yapılmamaktadır. Ayrıca, tutsakların iletişim hakları da diğer cezaevlerinde olduğu gibi Ahlat T Tipi Cezaevinde de gasbedilmektedir. Bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi, gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Yine rapora yansıyan tespitlere göre hapishane yönetimince her gün yapılan sabah akşam sayımlarının ayakta yapılması dayatılmakta ve buna itiraz eden tutsaklar disiplin cezalarıyla cezalandırılmaktadır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bir ülkede adaletin nasıl işlediği konusunda devletin cezaevlerindeki tutumu ayna görevini gösterir bize. Bu anlamda, siyasi görüşlerinden dolayı haksızca ve hukuksuzca cezaevlerinde tutulan insanların özgürlüğü tüm toplumun özgürlüğü anlamına gelmektedir. Aksi durumda tüm toplum esaret altındadır dolayısıyla bu zulme ve adaletsizliğe ses çıkarmak ve direnmek hepimizin boynunun borcudur. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi olarak tüm toplumsal yapılarla dayanışarak zindanlardan başlayarak bütün esaret zincirlerini kıracağımıza olan inancımız her zaman diridir.

Genel Kurulu selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)