GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:06.12.2023

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 8'inci maddesi üzerine İYİ Parti adına söz aldım, selamlarımı sunarım.

Bugün, ülkemiz ne yazık ki kaynağı belirsiz paraların anıldığı, kara para aklama iddialarının sıklıkla ortaya atıldığı bir yer hâline gelmiştir; Türkiye bunun bedelini uluslararası finans piyasalarında güven ve itibar kaybıyla ödemiştir, buna rağmen hâlen bir hassasiyet gösterilmediğini üzülerek görmekteyiz. Düzenlemeyle yurt dışındaki iştiraklerin kazançlarından elde edilen kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilerek ülkemize getirilmesi teşvik edilmektedir. Böylece döviz girdisi sağlanmak isteniyor ancak suç niteliği arz eden faaliyetlerden ya da gayriresmî yollarla elde edilen varlıkların gelirlerinin girişiyle ilgili büyük soru işaretleri de söz konusu. Zira bunu önlemeye dönük ne bir kaygıya ne de bir denetime yer verilmiştir.

Ayrıca, Cumhurbaşkanına sıfırdan yüzde 100'e kadar geniş bir aralıkta vergiyi artırıp düşürme yetkisi de verilmektedir. Nerelerden kaynak akışı bekleniyor? İşi kılıfına uydurmaya hevesli suç örgütlerinin kirli parası nasıl önlenecek? Yerli sermaye gruplarının yabancı şirketler aracılığıyla bu olanaktan istifade edemeyeceğinin teminatı nedir? Görünen o ki iktidarın lügatinde "Biz nerede yanlış yaptık?" gibi bir soru yok.

Peki, bizler "Gelsin de nereden gelirse gelsin." anlayışıyla hareket edip paranın kendisinden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyecek miyiz? Yürüttüğü yanlış ekonomi politikaları neticesinde ödemeler dengesi ayağına dolaşan iktidarın, cari açığın büyük kısmını kaynağı belirsiz döviz girişleriyle finanse etme girişimine ses çıkarmayacak mıyız? Gri listede olmamızın ve kaliteli dış yatırımın ülkemizden uzaklaşmasının en önemli sebebi bu karanlık noktadır. Dolayısıyla, konuya hassasiyet gösterilmesi vazgeçilmez önceliğimiz olmalıdır. Yapılması gereken, şaibeli para girişine imkân tanıyan bu tür uygulamalardan medet ummaktan ziyade üretim ekonomisini güçlendirmektir. Sermaye akışını mümkün kılmak için gereken güvenli ortamın sağlanması da ancak hukukun üstünlüğünün yerinde tesis edilmesiyle mümkün olacaktır.

Kıymetli milletvekilleri, İYİ Parti olarak, bizler, ağır ekonomik krizin gölgesinde yaşayan milyonlarca emekçi ve emekli vergi yükü altında ezilirken sermaye gruplarına vergi istisnası getirilmesini doğru bulmuyoruz. Söz konusu tasarruf ve fedakârlık olduğunda nedense aslan payı hep vatandaşa düşüyor. Dolaylı vergiler yoluyla geliri ne olursa olsun herkesten eşit vergi toplanması adaletsizliktir. Bazı sektör ve şirketlere vergi istisnaları uygulanırken vatandaş aldığı nefese bile vergi öder hâle geldi. Adaletsiz vergiler ve yumuşak yasalar nedeniyle vergi kaçırmak, değil suç olmak, ayıp olmaktan bile çıktı; bu konu üzerinde hepimizin ciddiyetle durması gerekiyor.

Türkiye, maalesef, gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Bugün ülke gündemini meşgul eden ne sorun varsa temelinde gelir adaletsizliği yatıyor. Bir yanda küçük bir azınlık lüks ve şatafat içinde hayat sürerken diğer yanda derin yoksulluk içinde hayata tutunmaya çalışan anneler ve babalar evlerine elleri boş filelerle dönüyorlar. Emeğin millî gelirden aldığı pay tarihin en düşük seviyesindeyken iktidar gününü kurtarmak adına geçici çözümlerle oyalanıyor. Hükûmet ayağına dolaşan ödemeler dengesi sorununa gerçekçi bir çare arıyorsa yurt dışı ziyaretleriyle para aramak yerine güven ortamını yeniden oluşturmanın yolunu bulmalıdır, tek çare budur diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)