GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:06.12.2023

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Kanunun 8'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum ancak öncelikle kanunun geneline ilişkin gerçek dışı bir ifadenin metinden çıkarılmasını talep ediyorum.

Bu kanun metni Türkiye Büyük Millet Meclisinin internet sayfasında PDF formatında yayınlanmıştır ve 7'nci sayfada kanun teklifinin Bütçe Komisyonu dışında Anayasa Komisyonunun da yer aldığı tali komisyonlara havale edildiği belirtiliyor. Ben Anayasa Komisyonu üyesiyim, 1 Ekimden bu yana Komisyonumuz hiç toplanmamıştır, dolayısıyla bu ifade gerçeğe aykırıdır, hâliyle metinden çıkarılması gerekir. Bu yönüyle, kanun, aslını ararsanız yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğu, bu yetkinin sadece Genel Kurul tarafından değil aynı zamanda esas ve tali komisyonlar tarafından kullanılacağı anlamına gelen Anayasa hükümlerine ve Meclis İçtüzüğü hükümlerine de aykırıdır.

Öte yandan, 8'inci madde Anayasa'nın hukuk devleti ilkesini de ihlal etmektedir, aslında metnin tamamı ihlal etmektedir ama 8'inci madde de münhasıran böyle bir ihlal sergiliyor. Neden? Çünkü hukuk devleti ilkesinin bir unsuru hukuk kurallarının belirliliği ilkesidir. Bu ilkeye göre, bir hukuk kuralı onu okuyan ortalama vatandaş tarafından kolayca anlaşılacak bir açıklıkta olmalıdır. Sayın milletvekilleri, doğrusunu isterseniz ben bir anayasa hukuku profesörü olarak 8'inci maddeyi defalarca okudum, anladığımdan emin olamadım, değerli iktisatçı arkadaşım Serkan Özcan'la müzakere ettim; hâliyle bu örnek dahi bize şunu gösteriyor: Biz bunu anlamakta böyle güçlük çekersek o takdirde bu hüküm ortalama vatandaş tarafından kolayca anlaşılmayacaktır, hukuki belirlilik ilkesi ihlal edilmektedir. Şimdi, buradan iktidar blokuna sormak istiyorum: Neden böyle karmaşık metinler yazıyorsunuz, amacınız ne, anlaşılmasın diye mi? Birilerini ödüllendirirken birilerini de cezalandırırken kimsenin bunu anlamamasını mı istiyorsunuz?

Tabii, aynı zamanda bu 8'inci maddeyi okuduğumda şu izlenim de uyanıyor: Bir süreden beri Hükûmetin izlediği otoriter politikalar neticesinde yerli ve yabancı sermaye Türkiye dışına gitti ve şirketler varlıklarını Türkiye dışına taşıdılar. Anlaşıldığına göre, bütçe açığını kapatmak, döviz ihtiyacını karşılamak için bu şirketlerin Türkiye'ye getirilmesi amaçlanıyor, böyle bir yöntem izleniyor, mutlak muafiyetler ve istisnalar yaratılıyor. Ben size daha kolay bir yöntem öğreteyim: Eğer Türkiye hukuk devleti olursa, gerçek bir anayasal demokrasi olursa, merak etmeyin, kaçan sermaye Türkiye'ye geri gelir.

Nihayet bu 8'inci maddenin ikinci fıkrasında, tanımı çok geniş olan, şirketler grubuna tanınan vergi yükümlülüğüne ilişkin mutlak muafiyetler, Anayasa'mızın sosyal devleti düzenleyen 2'nci maddesine ve herkesin mali gücüne göre vergi vereceğini düzenleyen 73'üncü maddesinin ilk fıkrasına da aykırıdır.

Sayın milletvekilleri, her gün yoksullaşan, asgari ücrete mahkûm edilen milyonlarca yurttaş o asgari ücretten gelir vergisi öderken servetlerini bilemediğimiz bu şirketlere mutlak muafiyet tanınması sadece Anayasa'ya aykırı değildir, aynı zamanda kamu vicdanına da aykırıdır.

Nihayet, 8'inci maddenin son fıkrası Cumhurbaşkanına istisnaları yüzde 0 ila yüzde 100 arasında belirleme yetkisi veriyor ve şirketlerin ödenmesi gereken karşılık tutarlarını da yüzde 0 ila yüzde 100 oranında belirleme yetkisi veriyor. Oysa Anayasa'nın 73'üncü maddesinin son fıkrası Cumhurbaşkanına ancak kanunun öngördüğü sınırlar dâhilinde muafiyet ve istisna yaratma yetkisi sunuyor. Hâlbuki, bu kanun teklifinin 8'inci maddesinin son fıkrasını okuduğumuzda Cumhurbaşkanına Anayasa'yı aşan bir yetkinin tanındığını görüyoruz. Acaba, bu hükmü halk diline aktarırsak şu anlama mı geliyor? Sayın Cumhurbaşkanına yakın olan şirketler ödüllendirilecek, muhalefet eden, muhalif olan, uzak olan şirketler cezalandırılacak. Değerli milletvekilleri, bu ise hem Anayasa'ya aykırıdır hem de serbest piyasa ekonomisinin eşit rekabet kurallarına dayanması gerektiğini söyleyen ilkeler silsilesine aykırıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Devamla) - Bu kanun teklifini incelediğimiz zaman, madde alt komisyonları baypas ederek ve Genel Kurulu da otomatik olarak baypas ederek yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesini ihlal etmiştir ve Anayasa'ya pek çok aykırılık içermektedir; o nedenle metinden çıkarılması gerekir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)