Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 30 |
Tarih: | 06.12.2023 |
ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, sizleri, sayın milletvekillerini ve ekran başında bizleri izleyen değerli halklarımızı saygıyla selamlıyorum. Torba yasa teklifinin 6'ncı maddesi üzerine söz aldım.
Yurttaşların güvenli ve sağlıklı konut hakkı sorunu bugün Türkiye'nin temel sorunlarından biridir. Büyük artışın gerçekleştiği kiracı-ev sahibi uyuşmazlıkları ile yaşanan adli vakalar bu hususu kanıtlamaktadır. Samimi bir çözüm bu verilere dayanmak zorundadır ancak önümüze getirilen yasa teklifinin buna dair bir muhtevası yoktur. Belli ki birer meta olarak ele alınan konutlar üzerinden rant anlayışı sürdürülecektir. Hükûmet, banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnasını ilk konutla sınırlandırmak istemektedir. Ancak yurttaşın gerçekte ikinci konut mülkiyeti bir yana kiracı olarak barınma imkânından dahi yoksun bırakıldığı görmezden gelinmektedir. Hatırlatmak gerekir ki gelinen sosyoekonomik düzeyde mülkiyet hakkı konutsuz bir soyutlamadan ibarettir. Nitekim, vatandaşın mülk edinme imkânı elinden alınmıştır.
Değerli milletvekilleri, mülkiyet hakkından söz etmişken, Van'da yıllardır bir propaganda aracı olarak kullanılan çevre yolunu hatırlatmak ve yurttaşın temel hakkı olan mülkiyet hakkının nasıl ihlal edildiğini anlatmak gerekiyor. On üç yıldır iktidarın seçim propagandası olan ve defalarca açılışı yapılan çevre yolu projesi bugün yurttaşların çilesine dönüşmüş hâldedir. Bu sorun, trafik sorununu ağırlaştırmakla birlikte, diğer yandan İmar Kanunu'nun 18'inci maddesinin plansız uygulanması ve yerel gerçeklikler ile anayasal mülkiyet hakkının dikkate alınmamasından dolayı kronik sorunlara yol açmaktadır. İmar düzenlemesinden önceki konum ve sınırlara uyumlu yapılması beklenen yeni parselleme işlemi tamamen keyfî bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Parselasyon sonrası yurttaşların taşınmazları ile taşınmaz üstündeki yapı ve ağaçları başka parsellerin sınırlarında kalmış ve bu konu uyuşmazlıklara sebep olmuştur. Söz konusu sorunlar, yurttaşları belirsizliğe mahkûm etmektedir. Liberal değerleri yüceltmek adına söylemiyoruz elbette ancak Türkiye'de mevcut yönetimle birlikte liberal haklar dâhil bütün temel haklar yok edildi. Son üç yüz yıllık dünya siyaset ve hukuk tarihinin en kutsal haklarından biri olarak sunulan mülkiyet hakkı, günümüz Türkiye şartlarında her gün bir başka saldırıyla ihlal edilmektedir. Van halkına çevre yolu üzerinden yaşatılanlar da bunun bir veçhesidir.
Bu sorunun güncel bir örneğini daha vermek gerekiyor. Kayyumlar ve gaspçılar, Van halkının kolektif mülkiyeti olan taşınmazları parsel parsel satmaya devam ediyor.
Son olarak, Büyükşehir Belediyesi kayyumu iki gün önce yine 13 taşınmazı satışa çıkardığını ilan etti. Milyonlarca lira değere ulaşan taşınmaz satışları Van'da bir kara delik mahiyeti taşıyor. Öyle ki elde edilen gelire rağmen Van'ın milyar liraları bulan borçlanmasının hiçbir açıklaması da yapılamıyor. Bu vesileyle bir kez daha sormak gerekiyor: Satılan yüzlerce taşınmazdan elde edilen gelirler Van'ın tüm sorunlarını çözmek için kullanılmıyorsa nereye aktarılıyor? Hangi kişilerin ve hangi yandaş firmaların hizmetine sunuluyor? Van halkına reva görülen bütün bu sorunların merkezinde yer alan sebep, antidemokratik yönetim anlayışı ve Kürt halkına yönelik ayırımcı, yok sayan politikalar ve anlayıştır. Kayyum rejimi bunun somut kanıtıdır.
Değerli milletvekilleri, bitirirken konut sorunu dâhil bütün sosyoekonomik problemlerin çözüm yolunu tekrar hatırlatmak gerekiyor. Bilinmelidir ki liberal çözüm yöntemlerinin despot bir hakikat olarak dayatılması ancak sorunların ağırlaşmasına yol açar. Kolektif mülkiyet anlayışının geliştirilmesi, komünal ekonomik etkinliğin güçlendirilmesi ve ekonomik karar süreçlerine halkın katılımının sağlanması sorunların mutlak çözümü ve halkın refahını sağlayabilecek yegâne yoldur. Bizler, rant düzenine karşı ve rantın sömürüsüne karşı halk ekonomisinin demokratik ve özgür işleyişinde ısrarcı olmaya devam edeceğiz.
Teşekkür ederim. (HEDEP sıralarından alkışlar)