Konu: | (2/1404) esas numaralı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/35) münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 29 |
Tarih: | 05.12.2023 |
SELMA ALİYE KAVAF (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 89'uncu yıl dönümü nedeniyle cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum.
Ayrıca, Genel Kurulumuzu bilemiyorum rastlantı mı, program mı bir kadın Meclis Başkan Vekilimizin yönetmesini de değerli buluyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 28'inci Yasama Dönemi içerisinde emekli vatandaşlarımızın yaşadığı geçim sıkıntılarının giderilmesi için vermiş olduğum kanun tekliflerinin gündeme alınması talebiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Bu anlamda, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken bu konudaki ısrarımın temel dayanağı olan ve toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren derin yoksulluk tablosunu hatırlatmak isterim. Geçtiğimiz kasım ayı itibarıyla açlık sınırı 14.025 liraya ulaşırken yoksulluk sınırı ise 45.686 liraya ulaşmıştır. Söz konusu rakamlar hem asgari ücreti hem en düşük ve ortalama emekli aylığını hem de tüm sosyal yardım kalemlerinde verilen yardım miktarlarını fazlasıyla aşmaktadır. Yani, asgari ücretle çalışan, emekli aylığıyla geçinen ve sosyal yardımlarla yaşamlarını sürdüren yaklaşık 50 milyon vatandaşımız açlıkta ve yoksullukta eşitlenmiştir. Özellikle, en düşük emekli aylığı 7.500 liranın altında kaldığı için aylık artışlardan faydalanamayan ve asgari ücretin altında emekli aylığı alan yaklaşık 10 milyon emeklimize 2023 bütçesinden vadedilen ve hakları olan refah payı verilmedi. 2024 bütçesinde de emekliler için refah payı öngörülmemektedir. Günü kurtarma mantığıyla tek seferlik verilmesi öngörülen 5 bin liralık ödenekler 2024 yılı bütçesinde yüzde 25 oranında artışı öngörülen doğrudan ve dolaylı vergilerle çoktan erimiştir. Bunun yanında, 5 bin lira olarak belirlenen tek seferlik ödemeyi sayısı 3 milyonu bulan dul ve yetim vatandaşlarımızın en az yüzde 25 kesintiyle alacak olması da acı tablonun başka bir yüzü olarak karşımızda durmaktadır. Vaziyet bu hâldeyken yalnızca ekonomik büyüme oranlarına dayanarak tencerenin kaynadığını, ocağın tüttüğünü söylemek yaşanılan gerçeklerle örtüşmüyor. Ortalama yüzde 3 oranındaki ekonomik büyümeyi üstün başarı olarak göstermek bazı önemli konuların görmezden gelindiğini ortaya koymaktadır.
Ekonomi istatistiksel olarak büyüyor ama işsiz büyüyor yani ekonomik büyüme nüfus artış hızıyla paralel olarak istihdam imkânlarını sağlamakta yetersiz kalıyor. DİSK-AR'ın TÜİK verilerinden faydalanarak yaptığı hesaplamaya göre 2019 Ağustosta geniş tanımlı işsizlik yüzde 19,2 iken Ağustos 2023'te yüzde 23'e yükseldi. Buna göre geniş tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 433 bin artarak 7,4 milyondan 8,8 milyona yükseldi.
Ekonomi büyüyor ama acımasız büyüyor; millî gelirden zenginin aldığı pay artarken fakirin aldığı pay giderek azalıyor yani gelir dağılımında adalet giderek bozuluyor. 2024 bütçe planına göre faize 1 trilyon 277 milyar TL harcanılması planlanmışken sosyal yardımlar için yalnızca 497 milyar liralık ödenek ayrılmıştır.
Ekonomi büyüyor ama köksüz büyüyor; alın teri, emek karşılığını bulamıyor, ahlaki değerlerimiz kayboluyor, kaynağı belirsiz paralarla sosyal medya fenomenlerinin teşhir ettiği yaşama biçimleri gençleri sanal dünyalara sürüklüyor.
Ekonomi büyüyor ama sessiz büyüyor; kendisini özgür düşünce ortamından uzakta bulan ve özgüveni elinden alınmış gençlerle büyüyor, iyi yetişmiş insan kaynağını kaybederek büyüyor. Milletimizin büyük bir kısmının temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma düştüğü bu tablo siyasi farklılıklarımızı, kısır tartışmaları ve suni gündemlerimizi bir tarafa bırakarak çözüm için hızlı adımlar atmayı gerektiriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kavaf.
SELMA ALİYE KAVAF (Devamla) - Bunu, çözüm önerisinin iktidardan mı muhalefetten mi geldiğine bakmadan yapmak gerekiyor; emekli hepimizin emeklisi, yoksul hepimizin yoksulu. Bu vesileyle en düşük emekli aylığının mevcut asgari ücret seviyesine çıkarılmasını öngören (2/1404) esas numaralı Kanun Teklifi'miz başta olmak üzere emeklilerin, sosyal yardım alan vatandaşlarımızın ve asgari ücretlilerinin mali durumlarına katkı sağlayacak tüm kanun tekliflerimizin gündeme alınarak bekletilmeden yasalaştırılmasını temsil ettiğimiz milletimiz adına talep ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)