GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 89'uncu yıl dönümüne, İsrail'in elli altı gündür Gazze'yi bombaladığına ve Türkiye'nin Filistin'in yanında olmaya devam edeceğine, vefat eden Artvin Gençlik Kolları Başkanı Doğukan İslamoğlu'na ve eski Gümüşhane Milletvekili Lütfi Doğan'a ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:29
Tarih:05.12.2023

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün Dünya Kadın Hakları Günü. Kadınlara seçilme hakkının verilmesinin üzerinden seksen dokuz yıl geçti. Seksen dokuz yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün himayesinde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesi gibi çok tarihî önemli bir misyon, önemli bir hak verilmiştir. Esas itibarıyla doğuştan gelen bu hakkın seksen dokuz yıl önce birçok Avrupa ülkesinden önce de verilmesi ülkemiz demokrasisi adına, kadın hakkının gelişimi açısından çok önemli bir milattır, önemli bir dönüm noktasıdır.

Özellikle toplumsal hayatın ana unsurunun kadın olduğu ve kadın elinin değdiği her yerde, toplumun her alanında çok başarılı işlerin olduğu herkesçe, hepimizce malumdur. AK PARTİ olarak kadınlara yönelik hem siyasal hakların genişletilmesi hem çalışma hayatı dâhil toplumsal hayatın tüm alanlarında bu hakkın genişletilmesi, korunması, daha da güçlendirilmesi konusunda çok önemli adımlar atılmıştır ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu eylem planları, çalışmalar ve ortaya konan tüm reformlarla ve Anayasa değişikliklerinde yine kadına yönelik pozitif ayrımı ortaya koyan bir perspektifimiz vardır. Tüm bu çerçevede, AK PARTİ'nin iktidarıyla beraber kadın hakları alanında da çok önemli gelişmeler ortaya konmuştur.

Bilindiği üzere, hem eğitim hakkı hem başörtülü olarak okuma, çalışma hayatına katılma noktasında bizim bir Anayasa değişikliği önerimiz vardır. Bu vesileyle, bir kez daha bu dönemde kadınların hem eğitim hakkı hem sosyal hakkı hem istediği kıyafetle, başı açık olsun, başörtülü olsun, bunun haklarının anayasal güvence altına alınması noktasında tüm partilere, tüm Meclise çağrımızı yineliyoruz; gelin, bu hakkı anayasal güvence altına, daha da teminat altına alalım.

Bugün 120 kadın milletvekili var Meclis çatısı altında. Meclisimizi bir kadın Meclis Başkan Vekilimiz yönetiyor. Kadınların tüm bu haklarının her alanda daha da genişlemesi, varlığının artması bizim ortak dileğimizdir. Bugün, kadın büyükşehir belediye başkanımız vardır, kadın bakanımız, kadın valimiz ve kadın generalimiz vardır yani kadın elinin değdiği her yerde... Savunmada da siyasette de kadın eli daha da güçlü olacaktır. Bunların önündeki tüm engelleri kaldırarak daha da genişletmeyi hep birlikte sürdüreceğiz. Ben bu vesileyle tüm kadınlarımızın seçme seçilme hakkını tekrar tebrik ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tam elli altı gündür Gazze bombalanmaya devam ediyor; masum çocuklar, bebekler ölüyor, hâlâ, dün dahi yine İsrail tarafından Gazze'de okullar bombalandı. Filistin'de bir savaş yok, Filistin'de sistematik bir soykırım ve sistematik bir işgal söz konusu bütün dünyanın gözü önünde. Maalesef "yeni dünya düzeni" diye ortaya konulan yeni kurumlar, uluslararası mekanizmalar bu işgale, soykırıma engel olamıyor. Rahmetli Erbakan Hocamızın da söylediği gibi, İsrail ancak güçten anlar. Ama maalesef, sadece kınama, sadece temennilerden öteye geçmeyen uluslararası mekanizmalar, dünyaya barışı getirmekten çok uzaktır. Filistinli yazar Edward Said'in de dediği gibi... Filistinli yazar Edward Said şu an yaşadığımız durumu "Batı'nın büyük medya kuruluşlarında ABD politikalarını ya da İsrail'i eleştiren bir şey söylemeye çalışmak son derece güç, İslam'a karşı düşmanca şeyler söylemek de gülünç denilecek ölçüde kolay olduğunu herkes biliyor." diye bir ifadeyle çok iyi özetliyor; Müslüman olmadığı hâlde Filistinli bir entelektüel Edward Said'in sözleri. Bugün işgalci olmuş yerleşimci, güya mağdur olmuş suçlu, âdeta Filistin'i suçlayan tüm bu tavırları da bütün dünya görmekte.

Nerede doğarsa doğsun insan, hakkıyla doğar ama Filistin'de ve Orta Doğu'da, mazlum coğrafyalarda maalesef bu haklar verilmekten çok uzak. Türkiye bu anlamda mazlum Filistin'in yanında olmaya devam etmektedir, en güçlü şekilde devam edecektir çünkü Filistin bizim meselemizdir. Filistin; Diyarbakır'dır, İstanbul'dur, Ankara'dır. Dünyadaki bütün mazlumların sesi ve sözü olmaya devam edeceğiz çünkü 4 asır orada adaleti taşımış Osmanlı'nın evlatlarıyız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Gül.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - 4 asır boyunca orada izlerimiz var, tarihsel mirasımız var ve orada da yine mazlumların yanında yer alan anlayışımız var.

Bakın, tarihî bir anekdot olarak rivayet edilir ki kutlu komutan Salâhaddin Eyyubî Kudüs'ü fethetmeden önce Diyarbakır'a gelir. Diyarbakırlı anneler topladıkları gülleri gül suyu hâline getirirler ve Salâhaddin Eyyubî'ye verirler. "Ey Salâhaddin! Sen Kudüs'ü fethedecek misin?" "Evet." "Fethettiğinde Mescid-i Aksa'yı bu gül sularıyla yıka." İşte, onu Salâhaddin Eyyubî almıştır, bir müddet sonra Kudüs'ü fethetmiştir, Mescid-i Aksa'yı fethetmiştir, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa özgür olmuştur. Diyarbakır annelerinin gül suları bugün Mescid-i Aksa'dadır. Mescid-i Aksa asla kirletilmeyecek ve işgalden ebedî olarak kurtulacaktır çünkü Diyarbakır annelerinin emanetidir o gül suyu, o kokusu. Salâhaddin Eyyübî'nin, Hazreti Ömer'in emaneti yine Mescid-i Aksa'mız özgürlüğüne kavuşacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Toparlıyorum.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Gül.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Sayın Cumhurbaşkanımızın en son Almanya'da da söylediği gibi, bizim İsrail'e borcumuz yok ama borcu olanlar rahat konuşamıyor. Biz mazlumların yanında olan tutumumuzu en güçlü şekilde her platformda sürdüreceğiz ve 1967 sınırlarına çekilen, sınırlarına kavuşan, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin özgür olacak, Filistin bağımsız olacak, Mescid-i Aksa bağımsız olacak. Bunu da Türkiye ve dünyada vicdanı olan bütün insanlık el birliğiyle hep beraber yapacağız. Burada da yine hepimizin duyguları ortak. Filistin için dünyada nerede olursa olsun; dili, dini ne olursa olsun -Yahudi'nin de Hristiyan'ın da- hangi dine mensup, hangi dili konuşursa konuşun zulmün karşısında olmaya Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu vicdan ve 85 milyon karşısında olmaya devam edecek, mazlumların yanında olmaya devam edecek.

Son olarak, geçtiğimiz günlerde Artvin Gençlik Kolları Başkanımız Doğukan İslamoğlu'nu kaybettik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Gül.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Genç kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ak gençliğe, tüm Artvin'imize başsağlığı diliyorum. Kardeşimize Allah'tan rahmet niyazımı ifade ediyorum.

Yine, bugün ebediyete irtihal eden ve Süleymaniye Camisi'nde cenaze namazı kılınarak ahirete uğurladığımız Değerli Diyanet İşleri Eski Başkanımız, Erzurum Senatörümüz, Gümüşhane Milletvekilimiz Lütfi Doğan Hocamızı Hakk'a uğurladık. Lütfi Doğan Hoca, rahmetli Erbakan Hocamızın da çok yakın yol arkadaşı; ilmiyle, siyasi duruşuyla bütün Türkiye'nin sevdiği değerli bir büyüğümüzdü. Onun da ilim ve siyaset hayatına yaptıklarını, katkılarını unutmayacağız, her zaman istifade edeceğiz. Ben, tekrar, değerli hocamıza da Allah'tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun diyorum.

Tüm Genel Kurulu sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)