| Konu: | 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne, Türkiye'nin en önemli sorunlarından adalet sorununa, liyakat sorununa, enflasyon sorununa ve konut sorununa, bozulan kamu düzenine, KHK ve EYT mağduriyetine, emeklilere, belediyelerde çalışan taşeron işçilere, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine ve yeni anayasaya ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 30.11.2023 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlu olsun diyorum. Engellilerimizin önemli sorunları var. Engelli vatandaşlarımızın ihtiyacı olan tıbbi malzemeler devlet tarafından karşılanıyor ancak bu malzemelerin meblağlarının güncellenmesi gerekiyor, bu önemli bir sorun.
İkincisi, 2005 yılında Engelliler Kanunu -erişilebilirlik- çıktı. Maalesef bu kanunun yönetmeliği hâlâ çıkmadı. Bu kanunda engellilerimizin ulaşım imkânlarından yararlanması hakkı var ama yönetmelik çıkmadığı için bu hak kullanılamıyor. Bu yönetmeliğin bir an önce çıkması gerekiyor. 10 milyon engellimizin olduğu bir ülkede engelliler bakanlığının bir ihtiyaç olduğunun da altını çizmek istiyorum.
Evet, Türkiye'nin önemli sorunlarına hızlıca değinmek istiyorum. Türkiye'nin en önemli sorunu -hep buradan zikrediyoruz- adalet sorunu. Maalesef hak ve özgürlükler alanının daralması, yasakçı bir anlayışın ortaya çıkması ve adaletin yara alması önemli bir sorunumuz.
Yargı organı bir taraftan sistemin tıkanması, bir taraftan liyakat sorunuyla karşılaşması, bir taraftan üzerine düşen şaibeler nedeniyle büyük sorunlar yaşıyor. Biz bu sorunu aşmak zorundayız. Adaletin gerçekten devletin temeli olması için hukuk devleti temelinde adalet reformunu ortaya koyabilmeliyiz.
Liyakat sorunu kamunun önemli bir sorunu. Maalesef hak edenin kazanmadığı, kayırmacı bir düzenin olduğu bir sistemde yaşamak zorunda kalıyoruz. Biz burada kayırmacılığın son bulduğu, torpili olanın değil hak edenin kazandığı liyakatli, adil bir düzenin esas alınması gerektiğinin altını çiziyoruz. Atanamayan öğretmenlerimize yeterli kontenjan ayrılması ve uzun süredir itiraz ettikleri haksız mülakat uygulamasının kaldırılması önem arz etmektedir.
Ekonomik kriz, enflasyon sorunu maalesef sokağın önemli bir sorunu. Vatandaş hayat pahalılığı karşısında eziliyor, çarşı pazar yangın yeri, enflasyon oranları açıklanan rakamların çok üzerinde, vatandaşın geliri giderine yetmiyor, geliri olmayan işsiz vatandaşlarımız da var, işsiz gençlerimiz var, "ev genci" dediğimiz iş bulmaktan umudunu kaybetmiş gençlerimiz var; tam da burada bu ekonomik sorunlar sosyal sorunları da beraberinde getiriyor. Bu tablonun sebebi, maalesef iktidarın güven iklimini bozan yanlış politikalarıdır. Arkadaşlar, bu güven ikliminin tesisi için adaleti sağlayacaksınız, emaneti ehline vereceksiniz, şeffaflığı sağlayacaksınız, israf düzenine, şatafata son vereceksiniz, güven iklimini yeniden böyle tesis edeceksiniz diyorum.
Kira fiyatları, konut sorunu önemli bir sorun. Maalesef normal bir çalışanın memurumuzun bu piyasa koşullarında artık ev alma imkânı kalmamıştır. Bırakın ev almayı, kira fiyatlarını dahi ödeyemiyor vatandaşımız. Fahiş kira fiyatları piyasanın önemli bir sorunu, bu konu yasal düzenlemelerle aşılacak bir sorun da değil, nitekim çözülemiyor da. Kira fiyatlarının düşmesi için ekonomik istikrarın sağlanması, konut krizinin aşılması şarttır.
Bozulan kamu düzeni önemli bir sorun. Maalesef organize suç örgütleri, kara para aklama konuları çok sık konuşuluyor son günlerde. Kamu düzeni bozulmuş vaziyette, İçişleri Bakanlığı her gün bir yerlere operasyonlar yapıyor. İktidar aynı iktidar arkadaşlar, bu düzen nasıl bozuldu? Bu suç örgütleri nerede türedi, kim müsaade etti bunlara; bu soruyu da size yöneltiyoruz. Hukuk devleti temelinde, siyasi ahlak temelinde yeni bir kamu ahlakını inşa etmek zorundayız diyorum.
KHK mağduriyeti önemli bir sorun. KHK mağduriyeti büyük bir sosyal yaraya dönüşmüştür. Bizim bu konudaki bakış açımız çok nettir: Suçlu ile suçsuz ayrılmalıdır, kurunun yanında yaş da yanmamalıdır. Yargı organının "Suçsuz." dediği kişiler kesinlikle görevine iade edilmelidir. Ayrıca, yapılan yargılamalar adil yapılmamıştır; gazete aboneliği gibi, dernek, sendika üyeliği gibi, bankaya para yatırma gibi devletin yasal olarak müsaade ettiği kriterlerden dolayı sonradan masum insanlara ceza verilmesi adaletli değildir, hakkaniyetli değildir. Bu yargılamalar adil değildir; Türkiye bu gerçekle yüzleşmek zorundadır, hem adaletin gereği olarak yüzleşmek zorundadır hem de devletin geleceği açısından yüzleşmek zorundadır. Suçlu ile masum birbirinden ayrılmalıdır, karartılan hayatlar konusuna el atılmalıdır, KHK mağduriyeti adaletli bir şekilde çözülmelidir diyorum.
EYT mağduriyeti çözülmemiştir, yarım kalmıştır; emeklilik hakkı kazanan vatandaşlarımızın bir bölümünün maaşları hâlâ yatırılmamıştır. Prim gün sayısını dolduran vatandaşlarımız sadece yaş şartının kaldırılması nedeniyle emekli olamıyorlar. Bu insanlar devlete güvenmiş borçlanmış ama bugün emekli olamıyorlar; hacizlerle, icralarla muhatap olmak zorunda kalıyorlar. Bu insanların devletimize güvenmesi suç değildir; iktidar bu sese kulak vermelidir ve yarım kalan EYT sorunu tamamlanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSA MESIH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, sürem bitti; devam etmek istiyorum.
BAŞKAN - Peki, o zaman son sözlerinizi alalım.
İSA MESIH ŞAHİN (İstanbul) - Evet, emeklilerin hâli maalesef içler acısıdır, 7.500 lira maaşla geçinmek mümkün değildir. Emeklimiz kirasını ödeyemiyor, çocuğunu okutamıyor arkadaşlar, borçlanıyor, hayatı kararıyor; emekli maaşları iyileştirilmelidir, bu mesele yaklaşan sandık korkusu için değil, hakkaniyetin gereği olarak yapılmalıdır.
Belediye taşeron işçilerimize değinmek istiyorum. 696 sayılı KHK'yle kamuda çalışan taşeron işçiler kadrolu hâle geldi ama belediyede çalışan işçilerimiz bundan yararlanamadı, burada büyük sorun var. Özlük hakları yok bu insanlarımızın, tayin hakları yok, asgari ücret seviyesinde maaş alıyorlar. Bu konu da çözülmelidir, belediye taşeron işçilerimize de kadro hakları verilmelidir.
Evet, sistem sorunu Türkiye'nin önemli bir sorunu, Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuyu tartışmaya açtı. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemi toplumun dokusuyla uyuşmamıştır, bu gerçeği görmek zorundayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSA MESIH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, bir dakika daha, toparlıyorum.
BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen...
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Partili Cumhurbaşkanının tarafsız olamaması sorunu, kararnamelerde sınırın aşılması, keyfîlik sorunu, Meclisin denetim imkânlarını kullanamaması, işlevini kaybetmesi sorunu önemli sorunlardır. Bu anlamda, mevcut sistemi yeniden gözden geçirmek gerekiyor. Bizim görüşümüz güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanadır ama buna imkân yoksa da mevcut sistemin aksayan yönleri revizyona sokulmalıdır. Bağımsız yargının tesis edildiği, Meclisin güçlendirildiği, partili Cumhurbaşkanının olmadığı, kararnamelerin sınırlarının belirlendiği bir sistem üzerinde tartışılmalıdır ancak bu tartışma da yerel seçimden sonra olmalıdır.
Yine, yeni anayasa konusu Türkiye'nin önemli bir ihtiyacıdır. Darbe izlerinden arındırılmış, çağın koşullarını karşılayan yeni bir anayasanın yapılmasını biz de istiyoruz ve bu anayasayı bu Meclis yapmalıdır. Anayasa, kucaklaştıran, birleştiren toplumsal bir mutabakat metnidir dolayısıyla bu konu seçimden sonra tartışmaya açılmalıdır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum.