GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Burkina Faso Hükümeti Arasında Havacılık Hizmetleri Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:29.11.2023

HEDEP GRUBU ADINA GEORGE ASLAN (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, nefret söylemi ve nefret suçları dünyanın pek çok coğrafyasında yıkıcı etkilere neden olan güncel ve sosyal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, konuşmamda ülkede yaşanan nefret suçlarına dikkat çekmek istiyorum. Türkiye'de nefret söylemi ve buna bağlı olarak nefret suçları giderek daha fazla artarken özellikle medya platformlarında kimi zaman farklı etnik ve dinî gruplara yönelik ön yargılı, aşağılayıcı ve ayrımcı söylemlerin kullanılması zaman zaman bu kesimlerin saldırılara maruz kalmasına neden olmaktadır. Nefret söylemi ve suçlarıyla ilgili yeterli yasal düzenlemelerin olmayışı ve çoğu zaman cezasız bırakılması bu saldırıların sistematik bir biçimde devam etmesine zemin hazırlamaktadır. Son yıllarda özellikle mülteciler ve Kürt mevsimlik işçiler başta olmak üzere pek çok kesime yönelik saldırıların sayısında artış yaşanması bu cezasızlık ortamının bir ürünüdür.

Türkiye'de inançları nedeniyle en çok saldırı ve nefret suçuna maruz kalan kesimlerin başında Aleviler, Hristiyanlar, Yahudiler ve Ezidiler gelmektedir. İnanç Özgürlüğü Girişimi tarafından din veya inanç temelli nefret suçlarının önlenmesi ve nefret suçlarıyla ilgili cezasızlık politikalarının önüne geçilebilmesi amacıyla hazırlanan Türkiye'de Din, İnanç veya İnançsızlık Temelli Nefret Suçları 2022 Raporu'na göre Ocak-Aralık 2022 tarihleri arasında din, inanç veya inançsızlıkla bağlantılı 36 nefret suçu işlenmiştir. Bunlardan 15'i Alevilere, 15'i Hristiyanlara, 4'ü Yahudilere, 1'i Ezidilere, 1'i Müslümanlara karşı işlenmiştir. 18 Mart 2022'de Mardin'in Nusaybin ilçesinde 1 Ezidi evinin yakılması, 10 Nisan 2022'de İstanbul Şişli'deki Ermeni Katolik ilk ve ortaokulunun kapısına Nazi sembolü gamalı haç çizilmesi, 5 Haziran 2022'de Mardin Kızıltepe'de restorasyonu tamamlanan Süryani Ortodoks Kilisesi'ne bağlı Mor Gevargis'te yüz yıl aradan sonra düzenlenen ayin sonrasında köyde yaşayan tek Süryani ailenin evine taşlarla ve sopalarla saldırılması, 13 Temmuz 2022'de İstanbul Beyoğlu'ndaki Hasköy Yahudi Mezarlığı'ndaki 81 mezar taşının tahrip edilmesi ve 30 Temmuz 2022'de Ankara'da, muharrem orucunun ilk gününde cemevlerine ve Alevi kurumlarına arka arkaya 4 saldırı düzenlenmesi raporda yer alan saldırılardan sadece birkaçıdır.

Değerli milletvekilleri, dünyanın pek çok gelişmiş hukuk sisteminde bir suçun nefret güdüsüyle işlenmesi cezayı ağırlaştıran nitelikli bir hâl olarak ele alınmaktadır. Ancak Türkiye taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri nedeniyle nefret suçuyla ilgili etkili soruşturma ve yargı süreci yürütme konusunda önemli yükümlülüklere sahip olmasına rağmen Türk Ceza Kanunu'nda nefret suçlarına ilişkin özel veya yeterli bir düzenleme bulunmamaktadır. Her ne kadar Türk Ceza Kanunu'nun 122'nci maddesinde "Nefret ve ayrımcılık" başlığı altında bir düzenleme söz konusuysa da bu maddi nefret suçları için yeterli bir kapsama sahip değildir. Toplumsal barışın önümüzdeki temel sorunlardan birini oluşturan nefret suçlarının ortadan kaldırılması için her şeyden önce siyasi liderler ve her kademedeki yetkililer nefret söylemlerinden kaçınmalı, resmî ideolojiye bağlı ceza mevzuatı değişmelidir.

Etnik kimliğin, her türlü dinî inancın ve mezhebin ayrımcılığın temelleri arasında sayılmaması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir diyor ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)