GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:28.11.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu ülkede gençler işsiz, yoksul, baskı altında ve özgür değiller. Gençler diplomalarına uygun iş bulamıyor, ülkeden gitmek istiyorlar çünkü mutsuzlar, çünkü umutsuzlar. Gelişmiş ülkelerin eğitim ortalamasına çıkmak amacıyla eğitimin seviyesinin artırılması hedeflenerek ülkemizde özellikle son yirmi yılda özel üniversiteler açılmaya başlandı hatta üniversite açma olayı o kadar önemsendi ki siyasi argüman olarak meydanlarda dile getirilip toplumun oy kararlarında etkili olması sağlandı. Her ilimize üniversite açılmasının, vakıf üniversitelerinin mantar gibi çoğalmasının üniversite mezunu işsiz sayısını artırdığı ortadadır. Bu düşüncemin arkasında, açılan bu yeni üniversitelere yetecek akademik kadroların olmaması, üniversite ve bölüm büyümesine paralel yeni iş alanlarının oluşturulmaması ve eğitim kalitesinin düşmesi gerçeği vardır. İktidarın eğitim ve ekonomi politikası diplomalı işsizler ordusu yaratmıştır. Ülkemizde her eğitim seviyesinde olduğu gibi üniversite mezunu işsizlerin sayısı sürekli artmaktadır.

Yanlış eğitim politikaları ve doğru iş gücü planlamasının olmaması nedeniyle ortaya çıkan tablo TÜİK verileriyle de görülebilmektedir. 2022 yılında TÜİK'in açıkladığı iş gücü istatistiklerine göre yükseköğretim mezunları arasında işsizlik oranı yüzde 11,3 olmuştur. Buna göre geçen yıl 1 milyon 79 bin üniversite mezunu işsiz kalmıştır. Yükseköğrenim mezunu işsizlerin oranı 2022'de yüzde 10,4 olan genel işsizlik oranının da üstünde bulunmaktadır. Bundan yirmi yıl önce yaklaşık 9 işsizden, on yıl önce ise 5 işsizden 1'ini yükseköğrenimliler oluştururken TÜİK'in açıkladığı son veriler artık her 3 işsizden 1'inin üniversite diplomalı olduğunu göstermektedir.

Devletin yeni istihdam alanları, üretim alanları açarak özel sektörü üretmeye ve yatırım yapmaya teşvik etmesi ve istihdam ihtiyacını artıracak politikalar izlemesi gerekirken her alanda olduğu gibi işe alımlarda da liyakat yerine torpil, adam kayırma gibi etik ve ahlaki olmayan davranışlar sergilemesi gençlerimizi umutsuzluk batağına sürüklemektedir. İşsizliğin kişilerin mental sağlığının üzerinde bıraktığı etkinin, üniversite mezunu işsizler arasında daha çok olduğu görülmektedir; uzun yıllar eğitimini aldıkları mesleği yapamamanın verdiği sıkıntı, stres ve geleceğe dair beklentilerinin gerçekleşmemesi, bu bireyleri sıkıntıya ve bunalıma sürüklemektedir. Toplumdan dışlanmışlık hissi, asosyal davranmaya zorlanma, para harcamayı gerektiren sosyal ortamlardan uzak durma, insanlarla ilişkilerde konunun işsizliğe gelmesi nedeniyle baskı altında kalmışlık hissi yükseköğrenim mezunu bireylerde hayal kırıklığı oluşturarak bu bireyleri intihar davranışına yöneltmektedir. Bunun en son örneklerinden biri de Afyonkarahisar'ın Çay ilçesinde, 27 yaşında psikoloji mezunu bir gencin işsizlik nedeniyle hayatına son vermesi olmuştur. Gene aynı şekilde, Vekili bulunduğum Afyonkarahisar'ın Sultandağı ilçesinde, 22 yaşındaki Anıl Sayın bir veda mektubu bırakarak canına kıymıştır. Mektubunda "Artık hiçbir şey yapacak motivasyonum kalmadı; bu hayatta benim için anlamlı, sahip olduğum tek şeyimi, akademik başarımı da kaybettim. Başkasına muhtaç olmadan, yük olmadan, gelecekte yaşayabileceğim iyi, erdemli bir hayat beklemiyor beni. Ülkemden umudumu keseli çok olmuyor. Kendimden umudumu kestiğim an hayat anlamını yitirdi benim için, hayaller kurmayı bıraktım." diyerek âdeta tüm gençlerin sesi olmuştur. Üniversiteli gençlere hayaller kurmayı bıraktıran, umutsuzluk ortamının sorumluluğunu üzerinde taşımayan iktidara sesleniyorum: Kendi çocuklarınız için yarattığınız dünyada bu umutsuz çocuklar için yer açacak mısınız?

Tüm ilgilileri elini taşın altına koymaya ve çözümler üretmeye davet ediyor, bunun için Genel Kurula getirmiş olduğumuz araştırma önergemizin kabul edilmesini arz ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)