GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İslam İşbirliği Teşkilatı Çalışma Merkezi Tüzüğünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:23.11.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk ve şehit öğretmenlerimiz olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize de rahmet diliyorum. Ayrıca şehadetinin 53'üncü yılını idrak ettiğimiz Dursun Önkuzu'yu da saygı ve rahmetle anıyorum.

İslam İşbirliği Teşkilatı Çalışma Merkezi Tüzüğünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi gereği söz almış bulunmaktayım. Öncelikle bu tüzükle bu merkezin Azerbaycan'da faaliyet göstereceği söylenmektedir. Bunu, Azerbaycan'ın uluslararası bağlantılarını güçlendireceğini düşündüğümüzden dolayı önemli buluyoruz. Kurulma amacı ve görevi, tanımı gereği Filistin meselesiyle yakından ilgili olan İslam İşbirliği Teşkilatı, Gazze'de yaşanan son olaylarda ateşkesi sağlamada etkili olamamıştır. Hatırlanacağı üzere, 11 Kasımda İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliğinin olağanüstü ortak zirvesinden çıkan kınama kararının etkisizliğini aynı gün Gazze'de gerçekleşen katliam açıkça ortaya sermektedir. Maalesef bu Teşkilatın ve Arap Birliğinin itibarlı üyeleri kısa vadeli, birincil çıkarlarını öncelemeleri sebebiyle İsrail'i destekleyen ABD başta olmak üzere, Batı dünyasıyla ilişkilerini savaş hukukuna uyulması ve barışın sağlanması doğrultusunda kullanamamıştır. Dolayısıyla İslam İşbirliği Teşkilatının ve Arap Birliğinin itibarı da ağır bir hasara uğramıştır.

Ayrıca, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliğinin 11 Kasımdaki olağanüstü zirvesinde, 2002'de açıklanan Arap Birliği planının 24'üncü maddesi teyit edilmiştir ki bu madde İbrahim Anlaşmaları'yla ters düşmektedir. Hatırlanacağı üzere, Arap Baharı önce Filistin barışı, ardından Arap-İsrail barışı derken İbrahim Anlaşmaları İsrail'in tanınması için Filistin'de barışı şart saymamaktadır. Bu da akıllara "Acaba İbrahim Anlaşması askıya mı alınıyor?" sorusunu getirmektedir.

Benzer biçimde Suriye'deki çatışmanın sonlandırılması konusunda da etkin rol oynayamayan bu örgüt, Doğu Türkistan'daki mezalime karşı da yeteri kadar dik duramamıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı, varoluş sebebi konusunda en büyük sınavlardan biriyle yüz yüzedir. Bunlara ek olarak bu örgüt Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dünyaya tanıtma konusunda da Türkiye'ye daha çok destek vermelidir. Başarısızlığı devam ederse inandırıcılığını daha çok yitirir ve devlet adamlarının zaman zaman bir araya gelerek resim çektirdikleri bir forum dışında başka bir hâl almaz.

Sözlerime son vermeden önce, yüz altı yıl önce 25 Kasımda Lefkoşa'da dünyaya gelen babam Başbuğ Alparslan Türkeş'i de anmak istiyorum. Hem babam hem hocam hem de liderim olan Başbuğ Alparslan Türkeş, Türk siyasi hayatının hikâyesi en zor anlatılabilecek liderlerindendir. Onu anlatmanın zorluğu, çok yönlülüğü ve özgünlüğündendir. O; askerdir, ihtilalcidir, demokrattır, mahkûmdur, teorisyendir, devlet adamıdır, genel başkandır, bilgedir, dava adamıdır, liderdir, ülkücüdür ve nihayet Başbuğ'dur. Hakkında olumlu ya da olumsuz söylenmedik söz, belirtilmeyen kanaat de neredeyse kalmamıştır. Türk siyasi tarihinde onun kadar ön yargılarla sorgulanmış, suçlanmış, itham edilmiş, iftiraya uğramış, haksızlık yapılmış insan da çok azdır. Soğuk savaş döneminin ideolojik kalıplarıyla teçhiz edilmiş gruplar tarafından Alparslan Türkeş algılanmaya, anlaşılmaya değil, yargılanmaya tabi tutulmuştur. Diğer yandan, Türk siyasi tarihinde Alparslan Türkeş kadar takip edilmiş, örnek alınmış, alkışlanmış, sevilmiş, takdir edilmiş, yüceltilmiş, kurtarıcı olarak görülmüş ve güvenilmiş insan da çok azdır. Yaşadığı süre içerisinde millet hayatını etkileyen her kritik olayın önemli aktörü olarak temayüz etmiştir. Hayatında boşluk olmayan nadir insanlardandır. Her idealist için örnek teşkil edecek kadar iddialı bir hayat yaşamıştır. O, ihtilalden demokrasiye, "tabutluk" adı verilen hücrelerden Başbakan Yardımcılığına ulaşmış, bir elin parmakları kadar az sayıdaki insandan fikirlerini milyonlarca insanın paylaştığı kitleleri ortaya çıkarmıştır. Türk milleti için ortaya koyduğu görüşleri, düşünceleri ve söylemleri yalnız bugünün nesillerini değil, yarınki nesillerini de etkileyecek türdendir. Alparslan Türkeş'in sosyal ve düşünsel biyografisi özel hayatını aşmış insanlardandır. Takvim kişiliğinden ziyade, tarihî bir şahsiyettir. Hayatını ideallerine adamış, ideallerini de hayatına geçirebilmiş bir kişiliktir. Doğum günün kutlu olsun Başbuğ'um. (İYİ Parti ve MHP sıralarından alkışlar)