| Konu: | GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 27.03.2013 |
OĞUZ OYAN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, efendim, bu, biraz önce diğer önergede okundu. Hükûmet teklifinde bu maddenin (1)'inci fıkrasının sonundaki cümle şöyleydi: "Bu kanun hükümlerine göre kurulmuş olan kooperatif ve birlikler, üreticilere verilen desteklerde aracı olarak kullanılabilir ve devletçe kooperatiflere sağlanan desteklerden yararlanabilirler."
Biz isterdik ki Bakanlık bu teklifinde ısrarlı olsun, hazinenin bu konudaki baskısı karşısında geri adım atmasın. Çünkü, sizin buradaki bu düzenlemenizi kurtaracak madde buydu ama bundan geri adım attınız çok yazık. Benim, Komisyonda bu konuda verdiğim önergeyi, bunu daha da güçlendiren önergeyi reddettiniz. Burada benim önergem kanun teklifimden üretilen bir önergedir. Her yasama döneminde tarım satış kooperatifleri birlikleri için yasa teklifi verdim. Kanun teklifim ya görüşülmedi ya görüşüldü reddedildi, en sonunda işte Komisyonda görüşüldü ve reddedildi. Bu kanun teklifiyle ne yapıyoruz? Biz Bakanlığa gene Bakanlar Kurulu üzerinden bir yetki vererek tarım satış kooperatifi birliklerine tarımsal ürün piyasası müdahale görevi verebileceklerini düzenliyoruz ve burada da kredi ihtiyaçlarının Ziraat Bankasınca uygulanmakta olan tarımsal kredi cari faiz oranlarından kredi konuları itibarıyla belirlenecek nispetlerde indirim yapılmak suretiyle hazine tarafından karşılanmasını getiriyoruz.
Biraz önce Sayın Kâtip çok hızlı okudu onun için ben daha yavaş okuyarak anlaşılmasını sağlamaya çalışıyorum. Değerli arkadaşlarım tarım desteksiz olmaz. Dünyanın hiçbir tarafında desteksiz yürüyen bir tarım politikası yoktur, Amerika'da yoktur, Japonya'da yoktur, Avrupa'da yoktur. Biz kendi tarımımızı mahvetmek için uğraşıyoruz.
Bakın, tarım niçin desteksiz olmaz biliyor musunuz? Çünkü, ticaret hadleri tarım aleyhine değişir. İç ticaret hadlerine bakın Türkiye'de, iç ticaret hadleri yani tarımla tarım dışı ürünler, sanayi ürünleri arasındaki iç ticaret hadleri sürekli tarım aleyhine gelişir. Burada tarımı ayakta tutmak dolayısıyla gıda güvenliğini sağlamak için mutlaka tarıma destek vermelisiniz. Siz ne yapıyorsunuz? Tarımın en önemli girdisi olan mazottan aldığınız vergi, ÖTV'si, KDV'si tarıma sağladığınız toplam destek kadar. Yani, sadece mazot üzerinden, tarımın kullandığı mazot üzerinden geriye aldığınız vergi, tarıma verdiğiniz toplam destek miktarında. Diğer vergileri saymıyorum, gübresinde, tohumunda, ilacında vesairesinde yani tarım girdi fiyatlarında inanılmaz yükseliş, tarım girdilerinde inanılmaz vergi yükleri ve siz, dostlar alışverişte görsün, tarıma destek veriyormuş gibi gözüküyorsunuz. Bu doğru değildir, bu bir oyundur, bu bir gösteridir, bu bir şovdur. Yani, tarıma destek falan diye bir şey yok aslında Türkiye'de. Hâlbuki, siz, kendi Tarım Kanunu'nuzu 2006'da getirdiniz. O Tarım Kanunu'nda yüzde 1 dediniz, millî gelirin en az yüzde 1'i kadar tarıma destek veririz. E, hadi verin, niye vermiyorsunuz, yüzde yarımı niye aşmıyorsunuz? Yüzde yarımdasınız, diğer yüzde? Yani, üretici, sizden her yıl 5 milyar lira alacaklıdır Türkiye'de. 2006'dan bu yana yedi yıl, sekiz yıl hesaplayın, 7x5=35 milyar eder. Birliklerin ne kadar borcu var? Birliklerin 1 milyar 285 milyon borcu var. Kaynak mı? Buyurun size. Tarımın alacağı 35 milyar, siz birliklerin 1 milyarlık borcunu silemiyorsunuz değil mi, 1 milyarlık borcunu silemiyorsunuz. Doğrudan gelir desteği adı altında 13,5 milyar lira -geri dönüşsüz, anaparası geri dönüşsüz, faizi zaten yok- verdiniz, 13,5 milyarı verdiniz geri almadınız. Hadi, buyurun 1,3'ü silin anaparasıyla, faiziyle. Yok eliniz ermez, gidemezsiniz.
Değerli arkadaşlarım, Tarım Kanunu'nda fark ödemesi var, prim sistemini fark ödemesine bağlıyor. Yani bir ürünün maliyetiyle piyasa fiyatları arasında o ürünü üreten aleyhine bir fark varsa yani piyasa fiyatları maliyetlerini karşılamıyorsa buna fark ödemesiyle? Avrupa bunu yıllarca uyguladı. Şimdi bize "Uygulamayın, doğrudan gelir desteği türü doğrudan destekler yapın." diyorlar ama kendileri on yıllarca tarım politikalarını böyle yaptılar. Biz niye bunu kullanmayalım? Kanuna getirdiniz koydunuz; hadi uygulayın. Yok. Kanuna koyuyorsunuz ama uygulamaya eliniz varmıyor. Bu mudur tarım politikaları, bu mudur kooperatifçilik, bu mudur destek politikaları?
Değerli arkadaşlarım, bu arada size tekrar söyleyeyim: Kayısıbirlik, Taskobirlik gibi birliklerin 12 milyon lira bu sizin yaptığınız yeniden yapılandırmaya göre borcu kalıyor. Siz, burada, yönetimlerini, 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu üzerinden gidip?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OĞUZ OYAN (Devamla) - ?yönetim düzeyinde de sorumlu tutuyorsunuz. Bu, gerçekten "Hiçbir hizmet cezasız kalmaz." Anlayışıdır. Bu yanlıştır. Bunu mutlaka düzeltmeniz gerekir.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)