GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437)
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:27.03.2013

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 437 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesiyle Gümrük Kanunu'nun 180'inci maddesine bir fıkra eklenmektedir. Bu fıkrada bir değişiklik yapılmasıyla ilgili önergemiz nedeniyle huzurunuza gelmiş bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, öncelikle belirteyim ki bu görüştüğümüz kanun tasarısı 91 madde, Plan ve Bütçe Komisyonundan çıktı. Biz, dün, 60 maddelik bir tasarıyı daha kabul ettik. Bu, bilmiyorum bu dönem kabul ettiğimiz kaçıncı torba kanun ama maalesef böyle yüzlerce maddeyi kabul etmiş durumdayız şu anda ve yine, yüzlerce kanuna ait çok önemli maddeler bunlar. Tabii, torba kanunlarla bunları sık sık değiştirmemiz kanunların bütünlüğünü bozuyor. Ne yaptığımız belli olmuyor, sadece bürokrasinin kölesi olmuş oluyoruz, bürokrasinin istediği kanunları maalesef yapıyoruz, kanunların bütünlüğünü de bozmuş oluyoruz.

Çok sık kanun değişikliği yapılması çok doğru değil arkadaşlar. Burası, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama organıdır, aynı zamanda denetim organıdır. Biz denetim yapmıyoruz biliyorsunuz bu sene Sayıştay raporları da gelmedi -hemen hemen hiç denetim yapmıyoruz ama sürekli olarak kanun değişiklikleri yapıyoruz. Kanun değişiklikleri de sonuç olarak torba kanunlarla olduğu için- mesela, dün, Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul ettiğimiz 60 maddelik torba kanun, 23-24 ayrı kanunla ilgiliydi- bütünlüğü bozuluyor, amacından sapıyor, birçok sıkıntıya sebep oluyor.

Aslında, bunun şöyle bir şeyi var: Türkiye Büyük Millet Meclisinden kanun değişiklikleri rahatlıkla geçtiği için, bürokrasi sürekli olarak kendisini garantiye alabilmek için ya da bakanlar kendilerini garantiye alabilmek için kanun değişiklikleri öneriyorlar. Aslında yönetmelikle yapılabilecek bazı değişiklikleri, tebliğ ile düzenlenebilecek bazı değişiklikleri getirip getirip kanunla huzurumuza getiriyorlar, biz de bunları çok fazla tartışmadan -torba olduğu için- geçiriyoruz. Aslında, bu şekilde bir mantalite yanlıştır, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bunları kabul etmemesi lazım. Bu konuda daha dikkatli olunması lazım. Biz, sadece bürokrasiye yönetmelik yapan, onların değişikliklerini kabul eden bir yer hâline geldik maalesef.

Şimdi konumuza dönelim. Biraz önce bahsettim, bu Gümrük Kanunu'nun 180'inci maddesine bir fıkra ekliyoruz biraz önce kabul edilen önergeyle. Buna göre, gümrükte tasfiye edilen eşyanın 2886 sayılı Kanun'a göre kanun uygulanmadan tasfiyesinin yapılmasını getiriyoruz. Şimdi, değerli arkadaşlar, hatırladığım kadarıyla Gümrük Kanunu 1999'dan beri yürürlükte, 83'ten beri de Devlet İhale Kanunu yürürlükte yani yıllardan beri her iki kanun da var. Her iki kanun olmasına rağmen tasfiye işlemleri de rahatlıkla yürüyor. Eğer Sayın Bakan diyorsa ki: "Biz zaten Gümrük Kanunu'nu uygulamıyoruz. Zaten bildiğimiz gibi bunun ayrı bir yönetmeliği var. Gümrük Kanunu'na göre kendi bildiğimiz şekilde bunu yapıyoruz." O zaman böyle bir değişikliğe gerek yok. "Hayır, böyle bir değişikliğe gerek var." deniyorsa da otuz seneden beri bu kanun var, bu mevzuat var; bu mevzuata göre işlem yapılıyor, oluşturulmuş her şey, gayet iyi gidiyor, bir sorun yok.

Zaten torba kanunlar hazırlanırken Komisyona da gelmedi bu, şimdi birdenbire gelmesinin sebebini anlayabilmek mümkün değil. Yani, evet, hazır kanun çıkıyor, bunu da çıkaralım türünden yapılmış. Şimdi, bu Komisyonda olsaydı sorardık: Yılda ne kadarlık tasfiye yapılıyor, ne kadarlık bu tür mal satılıyor, nedir? Sonuçta bunlar neye baliğ oluyor? Satılamayan var mı? Sorun var mı? Detayıyla araştırırdık, ondan sonra bu kanunu çıkarırdık ama şimdi burada birdenbire önümüze geldi. Bunu doğru dürüst konuşmadan, tartışmadan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - ? kabul etmiş olduk, büyük ihtimalle de yanlışlık yapmış olduk.

Daha dikkatli, daha güzel kanunları yapmamızı diliyorum.

Ben hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)