GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437)
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:27.03.2013

CHP GRUBU ADINA OĞUZ OYAN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri,  efendim, bu görüştüğümüz torba kanunun  10 maddesi ve 1 geçici maddesi yani 11 maddesi tarım satış kooperatifleri birliklerini ilgilendiriyor, 4572 sayılı Kanun'u değiştiriyor. 4572 sayılı Kanun dediğiniz şey de yürütme ve yürürlük hariç 8 madde ve 1 geçiciden oluşan bir kanun yani kendisinden daha fazla maddeyi getirerek bir değişiklik yapıyoruz ama torba kanunla yapıyoruz yani müstakil bir yasa getirmiyoruz, bağımsız bir tasarı getirmiyoruz. Tabii, Sayın Bakan diyor ki: "Bu, torba kanun ama bir özelliği var." Nedir özelliği? "Hepsi bizim Bakanlığı ilgilendiriyor."

Sayın Bakan, bir kere, tabii, siz önce kendi teşkilat yasanızı bir çıkarın, hâlâ kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyorsunuz. İkincisi de bu tür önemli bir düzenlemeyi de müstakil olarak getirme kararlılığını gösteriniz. Bu, şunun için de gerekliydi: 4572 sayılı Yasa, Dünya Bankasının ilk taslağını yazdığı bir yasadır yani bu yasanın sırasının, sayısının, isminin belki değişmesi en azından Türkiye açısından bir ayıptan kurtulmak açısından yararlı olurdu.

Değerli arkadaşlarım, bu 4572 sayılı Yasa 2000'in 16 Haziranında bu Meclisten geçti, on üç yıldır yürürlükte ve bunun on bir yılı da sizin döneminiz, 2008 yılı programına koydunuz. 2008 yılı programında dediniz ki: "Biz, TSKB'leri, bu yasayı değiştireceğiz, yeni düzenleme yapacağız." 2009'da bir hazırlık da yaptınız ama Meclise gelmedi. Gelmedi de ne oldu? Bir kere, birliklerin DFİF borçları durduk yerde büyümeye devam etti. Ondan sonra, zaten DFİF kredisi kullanan pek yok ama siz, durduk yerde, bu üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek birliklerin borç yükünü artırdınız. Şimdi "Azalttık." diyorsunuz ama artırdıktan sonra azaltmalar bunlar, durduk yerde faiz yükü bindirdiniz üstüne.

Değerli arkadaşlar, birliklerin iki temel sorunu var. Bu iki temel sorundan bir tanesi bu birikmiş borçlarıdır, DFİF borçlarıdır. Tabii, birliklerin aslında bankalara da borçları var. Başka devlet borçları olabiliyor -sigorta ya da vergi- ama esas itibarıyla kredi borçları ve bunun da aslan payı şu an DFİF'te. Bu DFİF borçlarını yeniden yapılandırıyorsunuz -birazdan göreceğiz, 27'nci maddede bir yeniden yapılandırmanız var- fakat bu yeniden yapılandırmanın da daha çok hazine mantığıyla yapıldığını yani bütçe dengeleri saplantısı üzerinden yapıldığını? Ben biliyorum, sizin Bakanlığınız bunun daha iyi koşullarda yapılmasını da önerdi ama muhtemelen hazineye de sözünüz geçmiyor. Yani burada bütün meseleyi bütçe dengeleri üzerinden yaparsanız bu birlikleri çökertirsiniz, bu birlikleri batırırsınız, birlikleri tasfiye edersiniz. Zaten IMF programının ana amacı buydu, birliklerin tasfiye sürecine sokulmasıydı büyük ölçüde. İkisi zaten tasfiye hâlinde, Kayısı Birlik ve TASKOBİRLİK ama diğerlerinde de birçoğu ÇUKOBİRLİK'ten tutun, TARİŞ'in örneğin özellikle Pamuk Birliği, bunlar çok önemli ölçüde mal mülk satarak, faaliyetlerini daraltarak ayakta kalma mücadelesi veriyorlar. Ortaklarına ve sonuçta tarıma, sonuçta tarımsal üretime destek vermeye, katkı vermeye hâlâ çaba gösteriyorlar.

Birinci sorun buydu, bu birinci sorunda yani DFİF borçlarının ertelenmesinde yeterli bir düzenleme getiremediniz maalesef. Bakın, bu DFİF borçları da nasıl oluştu? Onu da size söyleyeyim. 2000 öncesi birliklerin birikmiş borçları bir tahkime tabi tutuldu, Mayıs 2000 öncesindeki borçları silindi ama bunun karşılığında birliklerden iki tane şey özellikle istendi, bir tanesi: Tepenize bir yeniden yapılandırma kurulu getiriyoruz, her adımınızı attığınızda bize danışacaksınız, yatırımlarınızı daraltacaksınız, yatırımlarınızın bir bölümünü tasfiye edeceksiniz ve bir de personel rejiminizi yeniden düzenleyeceksiniz, kıdem tazminatlarını da devletin hazine ödemesi hâli, şartları yerine getirilebilir.

Şimdi, ne oldu? Birlikler daha iyi durumda mı? Birliklerin her yıl yeniden ürün alım kredisi ihtiyacı olduğu için geçmiş borçlarının silinmesi derde deva değil. Birliklerin yeniden, her yıl ürün alım dönemlerinde paraya ihtiyaçları var. Nasıl karşılayacaklar? Ya siz vereceksiniz -devlet olarak bir kredi musluğunuz olacak- ya da piyasadan borçlanacaklar. Bir DFİF fonu üzerinden, yani Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu üzerinden bir 250 milyarlık -250 milyon şimdiki şeyiyle- bir başlangıç sermayesiyle işi götürdünüz ve şu an geldiği noktada 1 milyar 285 milyon liralık bir meblağa ulaştırdınız. Bu geriye ödemelere rağmen buraya ulaşıyor.

Bakın, geriye ödemeler nasıl? Size bir tane örnek vereyim. TARİŞ Üzüm Birliği. Şimdiye kadar toplam 135 milyon lira kredi kullanmış, DFİF kredisi, bu kullandığı kredilere karşılık 127 milyon liralık ödeme yapmış. Ama hâlen borcu ne kadar? 164 milyon lira. Yani bu ne demektir? Bu aslında öde öde artsın demektir. Ödüyorsunuz, ödüyorsunuz, tıpkı banka borçları gibi ödedikçe artıyor.

Şimdi, siz, "Bunun yaklaşık yüzde 50'sini indiriyoruz, sevinin." diyorsunuz. Niye sevinsin? Çünkü 2005 yılından itibaren siz birikmiş o anaparalara faizleri de katarak sürekli bir kapitalizasyon gerçekleştirdiniz, yani borçları sürekli kapitalize ederek faizleri anaparaya eklediniz. Eklediğiniz için, aslında birliklerin faizleri silseniz belki hiç borçları yok, ama şu an inanılmaz bir borç yükü altında ve sizin yaptığınız bu planla da hâlen 16 birliğin 12'si 618 milyon lira borçlu kalacaklar.

Nasıl ödeyecekler bunu? "On beş yıl" diyorsunuz. Ama, nasıl ödeyecekler? Yani birçok birlik faaliyetlerini ya durduracak ya daraltacak daha da fazla ya yürüyemeyecek, tasfiye olacak. Yani böyle bir şeyi istiyor musunuz? Hâlâ tarımdaki bu tasfiyeyi istiyor musunuz, istemiyor musunuz, temel soru budur ve bu konuda sanırım niyetinizin iyi olmadığı anlaşılıyor.

Bakın, birliklerin ikinci meselesi, ikinci temel sorunu her yıl yeterli miktarda ürün alım kredisine sahip olmasıdır; Eğer böyle bir imkânları yoksa yaşayamazlar demiştim. Bunu nasıl yapacaksınız? Bununla ilgili bir düzenlemeniz var mı?

Aslında ilk başta biraz sevindik -17'nci, ilk şey hâliyle, şimdi 20'nci madde- 20'nci maddede bir cümle vardı, o cümlede, işte, bu kanun hükümlerine göre kurulmuş kooperatif ve birliklere siz devletçe finansman sağlanabileceğini öngörüyordunuz, fakat birdenbire bunun tehlikeli olabileceğini düşündünüz. Hazine cenahı muhtemelen öyle düşündü ve bir önerge verdiniz yani kendi getirdiğiniz tasarıya bir önerge verdiniz, bu önergeyle komisyonda bu cümleyi çıkarttınız. Bu durumda, peki, Dünya Bankası tasarısından ne farkı var? Çünkü Dünya Bankası tasarısı da ne diyordu? "Kooperatif ve birliklere devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinden herhangi bir mali destek sağlanamaz." diyordu. Biz "Hah, şimdi bunu tersine döndürecek galiba Hükûmet." Dedik. Fakat ne oldu? Tabii, aslına rücu etti yani, neyse o oldu tekrar. Yani, bu iyimser beklenti birdenbire havada kaldı çünkü bu iktidar zaten IMF politikalarını uygulayarak devam eden, ayakta duran bir iktidar. Dolayısıyla, aslına rücu etti. Muhtemelen IMF'nin,  Dünya Bankasının görünmez eli gene burada devreye girmiştir ve sizin o cümleciğinizi oradan çıkarmıştır. Bizim şimdi bununla ilgili, yeri geldiğinde, 20'nci maddede önergelerimiz olacak yani yeniden birliklerin ürün alım dönemlerinde bir finansman imkânına kavuşmasını isteyeceğiz. Umarım, bu kısa sürede, komisyonla Genel Kurul arasında geçen bu sürede akıllar yerine gelir ve birliklerin tasfiyesine böylesine kolayca izin verilmez diye düşünmek istiyorum. Hâlâ iyimserliği korumak istiyoruz. Eğer bunu yapmazsanız yani böyle bir düzeltmeye gitmezseniz gerçekten birlikleri kötü bir gelecek bekliyor. Elimize çok sayıda mesaj geliyor birliklerden yani "Bu vaziyette bu borçların altından kalkamayız ve her yıl tekrar borçlanırız yani şu an siz yarıya indiriyorsunuz, hiç uzağa gitmeyin, beş yıl sonra biz yeniden bu borçları katlamalı olarak getiririz. Özel bankalar üzerinden olur, başka türlü olur, buna müsaade etmeyin." Dünyanın bütün gelişmiş toplumlarında tarıma destek verilir. Gıda güvenliği birinci önceliktedir ve tarım satış kooperatifleri birlikleri türü mekanizmalara da devlet kredi desteği verir, finansman desteği verir. Bunu yapmanızı hâlâ bekliyoruz.

Sayın Bakan, size bu mesajı iletmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)