GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:14.11.2023

MÜHİP KANKO (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gençlerle ilgili çalışmalar yapılırken çeşitli yaş grupları belirtiliyor ancak ben bugün sizlere 15 ila 30 yaş arası gençlerden bahsedeceğim yani çoğunluğun AK PARTİ iktidarı döneminde doğmuş olan gençlerden bahsedeceğim. Ülkemizde bugün bu yaş grubunda yaklaşık 20 milyon genç var. Gönül isterdi ki burada İtalya, Almanya, Japonya gibi gençlere verilecek teşvikleri, kültür kartlarını, hibeleri ve destekleri konuşalım. Onlar, gençlerin daha çok spor yapması, daha fazla tiyatroya, sinemaya gitmesi, daha çok kitap okuması, sosyal hayata daha fazla karışması için projeler üretirken biz koca bir nesli yani gençlerimizi kaybetmemek için çalışıyoruz çünkü bizim gençlerimizin yaşama sorunu var. Maalesef, siyasetçisinden "Gerekirse simit yeriz." diyen yandaş sanatçısına kadar yaratılan şükretme algısı toplumda yer buluyor. Yaşamak deyince aklınıza yemek, işe gitmek, eve gelip uyumak geliyorsa ne âlâ; zira, bu Mecliste kuru ekmek yiyen insanları aç saymayan vekillerin olduğunu geçmiş dönemden biliyorum. Lakin, sorun daha ilköğretim döneminde başlıyor; kimileri özel araçlarla, servislerle okula gidip gelip en az iki dil öğrenirken kimileri beslenme çantasını dolduramadan okula gidiyor. Cumhurbaşkanı, gençlere "Aromalı kahve için, sosyalleşin." diyor ama barınma, yeme içme, kitap parası yüzünden gençler için kahve içmek oldukça lüks. Devlet yurtları yetersiz olduğu için ev tutmak ya da özel yurtlarda kalmak zorunda olan gençler okuyabilmek için part-time çalışmak zorunda kalıyorlar. Hayatının en güzel ve en aktif olması gereken bu döneminde gençler, iktidarın yanlış ekonomi politikaları yüzünden, okurken hayat mücadelesine giriyorlar. Sinemaya, tiyatroya gitmek, tarihî yerleri gezmek, yurt dışına gitmek bir tarafa, tatil zamanları ailelerine gidecek yol parasını bile bulamıyorlar. TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması'na göre 2022 yılında 18 ile 24 yaş arasındaki gençlerde kendini mutlu hissedenlerin oranı yüzde 47 yani gençlerimizin yarısı mutsuz.

Değerli arkadaşlar, insanlarımızı fakirleştiren ve yardımlara muhtaç hâle getiren yirmi iki yıllık iktidarınız döneminde gençlerde işsizlik, bunalım, intihara eğilim ve uyuşturucu kullanımı oldukça arttı. Gençlerin çoğu, yaklaşık yüzde 80'i Türkiye'de kalmak istemiyor. Farkında mısınız, biz gençlerimizi kaybediyoruz. Devletin kayıtları bile gençlerimizin mutsuz olduğunu, ülkemizden kaçarcasına gittiklerini söylüyor. Birçok ülke, Türkiye'de dışlanan, ötekileştirilen, baskı gören yetişmiş gençlerimizi özgürlükler ile daha iyi bir yaşam için davet ediyorlar. Türkiye'nin imarında, iktisadi yapılanmasında, demokrasisinde, temel hak ve özgürlüklerinin gelişmesinde temel olan gençlerimize, yetişmiş meslek uzmanlarımıza sahip çıkmamız ulusal güvenliğimizin teminatıdır. Bu işin farkına varmış dünyadaki gelişmiş ülkeler -Amerika'sından Almanya'sına kadar birçok ülke- gelecek planlamasını diğer ülkelerden gelecek beyin göçüne bağlamış durumda.

Güçlü bir Türkiye için bilime, insanlığa, gençliğe ve eğitime gereken önemin verilmesi, ülkede beyin göçünü tersine çevirmek önceliğimiz olmalıdır. Özellikle gençlerde iş arama süreciyle, toplumdaki adalet beklentisinin minimuma inmesiyle, eşitliğin olmamasıyla, gençlerin eğitimle ve liyakatle bir şeylere veya hak ettikleri iş imkânlarına ulaşamamalarıyla birlikte huzursuzluk ve karamsarlık toplumu olumsuz yönde etkilemektedir; böylece aile içi şiddet ve psikolojik sorunlar artmaktadır. Şimdi sizler de çıkmış, bu kadar sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunun içine itilmiş olan gençlerimize 150 bin lira kredi vereceksiniz; gençlerde işsizliğin had safhada olduğu, düşük maaş ile yüksek ev kiralarının olduğu, market, pazar fiyatlarının uçtuğu bir ortamda "Evlensinler." diyorsunuz. Ülkede yarattığınız kötü ekonomi yüzünden bu yüksek enflasyonda, bu pahalılıkta gençler nasıl hayat kursunlar? İnsanlar ev kirasını ödeyemiyor; elektriğini, suyunu, doğal gazını, market, pazar ihtiyacını karşılayamıyor. Madem bu kadar samimisiniz, gençlerin bir yuva kurmasını istiyorsanız gençlere TOKİ üzerinden daire verin. Mesela, bu, gençler için çok önemli bir şey olabilir.

Vicdanın ve adaletin olmadığı, üstüne üstlük mülakat sistemiyle adamcılığın ve kayırmacılığın olduğu bu düzen daha ne kadar devam edecek? Hani mülakat sistemini kaldıracaktınız, ne oldu? Mülakat sistemiyle, nitelikli ve liyakatli atamalar iktidarın sayesinde yok edildi. Artık bu haksız ve hukuksuz uygulamadan vazgeçin ve milletin hakkını yemeyin. Hani gençlere, öğrencilere istediği bilgisayar ve telefonu vergisiz verecektiniz? O vaadiniz de tam bir fiyasko çıktı; telefon, bilgisayar ücreti 9.500 lirayı geçemiyor. Kısacası, gençlerin sorunlarının başlığı değilse de meselenin temelinde ekonomi yatmakta. Burada yapılacak çalışmalar seçim döneminde gençlere verilen vergisiz telefon ve bilgisayar vaadi gibi olmamalı yani dağ fare doğurmamalı. Üniversite öğrencilerinin yurt ve barınma sorunu ortadan kaldırılmalıdır. Öğrencilerin beslenmesi ve kültürel faaliyetleri için ayrı ayrı maddi imkânlar sağlanmalıdır. İş bulmaktan umudunu kesmiş ve son dönemlerde "ev genci" olarak adlandırılan gençlerin de topluma ve iş hayatına kazandırılması için yeni iş alanlarının açılması hatta gerekirse ücretsiz psikolojik destek sağlanması gerekmekte. Girişim yapmak isteyen gençlerin önü de açılmalı, devlet tarafından desteklenmelidirler. Üniversite öğrencilerinin istediği telefonu, bilgisayarı alması için bir kereye mahsus değil, her zaman vergi indirimi uygulanmalı. Gençler internete daha kolay sahip olabilmeli. İş bulmakta en büyük sorun olan yabancı dil de devletin maddi destek sağlaması gereken alanlardan biri. "Kardeş okul" "kardeş ülke" gibi projeler artırılarak hem gençlerimizin farklı kültürlerle kaynaşması sağlanmalı hem de yabancı öğrencilerin ülkemizi tanıması sağlanmalı.

Değerli milletvekilleri, bir de fon meselesine bakalım. Bugüne kadar birçok fon kuruldu, bunlardan biri de biliyorsunuz ki Fakir Fukara Fonu; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu. Fakir Fukara Fonu'na geldiğimizde, bankalara yatırılarak elde edilen 7,7 milyon liralık promosyon gelirinin usulsüz harcandığını; bu kalemler arasında temsil, ağırlama, yemek, kozmetik, kuru yemiş, kira, şoför, çiçek, vesaire gibi gider kalemleri için kullanıldığını anımsatmak isterim. Aile ve gençliğe yapılacak yatırımlar son derece önemlidir ancak fonların kurulma amacı sadece gençlere 150 bin TL vererek evlendirmeyi hedef almamalı, yukarıda bahsettiğim tüm problemlere çözüm olacak şekilde yasal düzenlemeyle yapılmalı ve bütçeden belirli bir pay aktarılmalıdır çünkü fonların, ülkemizde -örneğin İşsizlik Fonu'nda da olduğu gibi- amacı dışında ve denetimden azade bir pozisyonda değerlendirildiği su götürmez bir gerçektir. Gençlerimizi mutlu bir ülkede yaşatmazsak toplumun en temel taşı aileyi de kuramayız. Sağlıklı bir toplum için aile, o aile için de geleceğe güvenle bakan gençlere ihtiyacımız vardır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)