Konu: | HEDEP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 20 |
Tarih: | 14.11.2023 |
HEDEP GRUBU ADINA ADALET KAYA (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
2019 yerel seçimlerinde partimiz öncülü HDP 65 belediyeyi yönetmeye hak kazandı. 6 belediye başkanına KHK'li oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmedi, seçimin senesi bitmeden de neredeyse pek çok belediyemize kayyumlar atandı. 2016'ya da gitmek istiyorum, 2016'da, 15 Temmuz sonrası hayata geçirilen darbe mekaniği OHAL dönemi hukuksuzluklarını başlattı. O gün bugündür biz başlatılan, yürütülen kayyum politikalarıyla ilgili eleştirilerimizi yapıyoruz, kayyumların yolsuzluklarını anlatıyoruz ve görevden alınan veya cezaevinde olan Eş Başkanlarımızın suçsuzluğunu anlatıyoruz, bundan da asla vazgeçmeyeceğiz.
Kayyumlar neler yapıyor, birkaç tanesini hızlıca saymak istiyorum: Belediyelere ait mülkleri yandaşlara değerinden ucuz satma, ihaleye fesat karıştırma, düşük fiyatlı kiralamalar, fahiş özel kalem harcamaları, hukuksuz devirler, belediye kaynaklarıyla seçim çalışması yapma, liyakatsiz işe alımlar, usulsüz atamalar, gider harcamalarını yüksek gösterme; ya, bunlar sadece birkaçı. Yakın zamanda yaşanan bir örneği vermek istiyorum: Bağlar Belediyesi İmar Müdürü rüşvet alırken yakalandı ve başlatılan soruşturma sonucunda Bağlar Belediyesi Başkan Yardımcısı yani kayyum Başkan Yardımcısı tutuklandı. Kayyum Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu'na da yurt dışına çıkma yasağı getirilerek şu anda soruşturma kapsamında değerlendiriliyor. Hüseyin Beyoğlu kimdir? Hüseyin Beyoğlu, 2019 seçimlerinde oyların yüzde 70'ini alarak ve Eş Başkan olarak seçilen Zeyyat Ceylan, mazbatasını alamadığı için sadece Bağlar halkının yüzde 20'sinin oyunu alarak bu göreve kayyum olarak atanmış bir kişidir. Bunu yapan birisi yolsuzluk mu yapmayacak, bunu yapan, halk iradesini gasbeden bir kişi halk için mi çalışacak; sizlere soruyorum. Bunu içine sindirebilmiş bir kişidir Hüseyin Beyoğlu. Yolsuzluk iddiaları bununla da sınırlı değil ve biz biliyoruz ki bugün, burada kısıtlı bir zaman var ve bu zaman içerisinde hepsini konuşmamız mümkün değil. İktidar, kayyum uygulamalarıyla Türkiye'nin imzaladığı ulusüstü sözleşmeleri, Anayasa'yı, yasaları, kısacası hukuku tanımadığını yaklaşık on yıldır kayyum uygulamalarıyla aslında göstermiştir. Belediye Eş Başkanlarımızı ve belediye meclis üyelerimizi görevden alarak belediye mülklerini ve halkın kaynaklarını rant alanına dönüştürenler Diyarbakır halkının iradesini gasbetmişlerdir ancak şunun altını çizmek istiyorum: Eş başkanlarımızın ve belediye meclis üyelerimizin haklarında yürütülen soruşturmaların sonuçlarına bakabilirsiniz, Sayıştay raporlarının sonuçlarına bakabilirsiniz, mülkiye müfettişlerinin inceleme, sonuç raporlarına bakabilirsiniz, hiçbirinin görevi ihmal, görevi kötüye kullanmayla ilgili tek bir şeyine rastlayamazsınız, hepsi pirüpaktır, bugün Amed sokaklarına çıktıklarında halkın saygıyla karşıladıkları kişilerdir ve eş başkan olarak da o saygıyı hak ediyorlar. Bugün cezaevinde olan arkadaşlarımız Gültan Kışanak, Eş Başkanlarımız Hülya Alökmen, Selçuk Mızraklı; bunlar yine halk tarafından hâlâ saygıyla anılan ve eş başkanlarımız olarak tanınan kişilerdir. İktidarın atadığı kayyumları halk tanımıyor. Halk, kayyumların yaptığı hırsızlıkları, yolsuzlukları bilerek haklı olarak isyan içindedir. İçişleri Bakanına soru sorduk yine kayyum yolsuzluklarıyla, usulsüzlükleriyle ilgili. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde Trabzonlu, Antalyalı Diyarbakır'da hiç yaşamamış, Diyarbakırlı olmayan kişiler özel kalem müdürü olarak atanarak istisnai kadrolar üzerinden kadro alıp tekrar memleketlerine tayin istiyorlar; bunu sorduk Bakana, dedik ki: Sayın Bakan, bu nasıl bir usuldür? Bunlar kimdir? Neden hemen tayin istiyorlar? Ki hiç çalışmadan yapıyorlar bunu. Verdiği cevap şu: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde 657 sayılı Kanun ve Belediye Kanunu kapsamında bir uygulama olduğunu söyledi. Siz bizim sorduğumuz soru ile verilen cevap arasında bir bağ görebiliyor musunuz, merak ediyorum.
Bir diğer önemli mesele...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Kaya.
ADALET KAYA (Devamla) - Eş başkanlık meselesi çok önemli, bunun bir suç unsuru olarak, sürekli olarak ifade edilmesi ve özellikle yerel yönetimlerde kadınlara doğrudan temas eden cinsiyetler arası eşitsizliği gidermek için oluşturulmuş bir sistem bu ve kadınların siyasete katılımını çok etkin bir şekilde eşit temsilin üzerine çıkaran bir model. Bugün On İkinci Kalkınma Planı'nda yerel yönetimin güçlendirilmesi ve kadınların siyasete katılımının artırılmasıyla ilgili önümüzdeki beş yıla dair birtakım hedefler konmuş. Biz buradan şunu söylemek istiyoruz: Sadece kayyumları çekin, bizim eş başkanlarımızla bu oran kendiliğinden -yüzde 2'den yüzde 5'e çıkarma gibi bir hedef konmuş- katbekat daha fazlasına çıkacaktır.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Kayyumlar gasbettikleri makamlarda denetlenmediklerini bilerek, denetlenmeyeceklerini de bilerek pervasızca yolsuzluklarını sürdürüyorlar ve bunu alenen yapıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
ADALET KAYA (Devamla) - Demokrasinin olmazsa olmazı şeffaflık ve hesap verebilirliktir. Dolayısıyla bizim bugün buradan size bir davetimiz var: Gelin, bir cesaret bu araştırma komisyonu önerisini geçirelim ve gerçekten kayyum zihniyetiyle, kayyumların kamu kaynaklarına ve topluma nasıl zarar verdikleriyle yüzleşelim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)