| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 09.11.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de yargıdaki ideolojik, siyasi kamplaşmanın ve bunun sonucunda ortaya çıkan hukuksuz uygulamaların belirlenmesi amacıyla Anayasamızın 98'inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104'üncü ve 105'inci maddelerine dayanarak Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge üzerine söz almış bulunmaktayım.
Hepimizin çok yakından takip ettiği gibi Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesinin Şerafettin Can Atalay hakkında aldığı kararla Anayasa'yı ihlal ettiğini idrak ederek yüksek mahkemenin ihlal kararı veren üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Buna ek olarak da Anayasa Mahkemesi kararını yok sayarak Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi için kendi kararını uygulanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine göndermiştir. Bu, hukuk devleti olarak var olan Türkiye Cumhuriyeti'nde kabul edilmesi mümkün bir karar değildir. Anayasa'mızın 153'üncü maddesinin son fıkrasına göre Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bu maddeye dayanarak çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz ki Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesinin kararını tanımayıp ağır ceza mahkemesine kendi kararını göndermesi açık bir Anayasa ihlalidir, tamamen özgür ve bağımsız bir ortamda karar alması gereken Anayasa Mahkemesi üyeleri üzerinde de baskı kurmaktadır. Sonuç olarak, hiçbirimizin hukuk güvenliğinin kalmadığı açıktır; bunu tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, özellikle milletvekilli olan bizlerin çok ciddiye alması gerekmektedir. Kesinlikle boyun eğilmemelidir.
Şunu da belirtmekte fayda görüyorum: Her Türk vatandaşı temel hak ve özgürlükler ile "adil yargılanma" ilkesinin ihlali gibi konularda Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkına da sahiptir. Ayrıca Anayasa'mızın 153'üncü maddesinde de gayet açık görülmektedir ki Anayasa Mahkemesi kararları yasamayı da bağlamaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi kesinlikle Anayasal düzeni korumalıdır ve kesinlikle Anayasa Mahkemesi kararını dikkate almalıdır. Dikkat çekmek isterim ki Putin de 2020 Anayasa reformunda Anayasa Mahkemesi üyelerinin senato tarafından görevden alınmalarını mümkün kılmıştır. Otoriter rejimlerin hedeflerinde Anayasa Mahkemeleri hep vardır çünkü Anayasa Mahkemeleri onları rahatsız eden en son kalelerdir. Tam da bu yüzden Anayasa Mahkemesine sahip çıkmalıyız. Tekrar vurgulamak istiyorum ki ortada ciddi bir devlet krizi vardır. Bu krizin çözümü için kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında her mercinin hukuka saygılı olması ve Anayasa Mahkemesi kararını esas alması gerekmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Türkeş Taş, lütfen tamamlayın.
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Devamla) - Anayasa'nın 104'üncü maddesinde belirtildiği gibi, Sayın Cumhurbaşkanı, devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder; Anayasa'nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Biz de İYİ Parti olarak Sayın Cumhurbaşkanını, bu maddeye istinaden devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etmek üzere göreve çağırıyoruz.
Sözlerime son vermeden de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum ve şu sözünü de hatırlatmak istiyorum: "Bir hükûmet ancak adalete dayanabilir. Bağımsızlık, gelecek, hürriyet, her şey adaletle ayakta kalabilir."
Saygılarımı sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)