GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:07.11.2023

AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi riskli yapıların dönüştürülmesi amacıyla çıkarılmakta olup amaç olarak, kentsel dönüşümü hızlandırmak adına denilmektedir. Ancak çözüm arama anlayışımız alelacele kararlar almak olmamalıdır. Türk kamu yönetiminde bir sorunla karşılaşıldığı zaman hemen yeni ve daha büyük bir kurum kurulmaya çalışılır. Yeni bir kurum kurmak yerine, devletimizin temel yönetim yapısını bozmadan, kurumlar arası yetki çatışması ve kaynak israfına yol açmadan, mevcut kurumların işleyişinde yaşanan dar boğaz ve sıkıntıları giderecek, hızlı karar almayı sağlayacak, yeni bürokratik yapılar oluşturmayacak, esnek ve hızlı hareket eden bir kamu yönetim yapısı oluşturmamız gerekmektedir.

6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilimizi etkileyen depremler bir kez daha hepimize gösterdi ki afetlere dirençli bir ülke hâline gelmek zorundayız. Aynı acıları bir kez daha yaşamamak, yaşatmamak Gazi Meclisimizin en acil gündemidir. Ancak biraz önce de söylediğim gibi, alelacele kararlar almak, yapıcı fikir ve görüşlere başvurmadan görüşülen, hazırlanan bir kanun teklifi geçmişten de ders almadığımızı göstermektedir. Örneğin kanun teklifi madde 6'yla, 6306 sayılı Kanun'un 2'nci maddesinin (c) bendinde yer alan rezerv yapı alanı tarifinde bulunan "yeni yerleşim alanı olarak" ibaresinin kaldırılması, rezerv yapı alanı olarak belirlenecek bölgelerin Antalya'mız gibi turizm bölgelerinde bu alanların ticari amaçla kullanılması yolunu açarak deprem öncelikli kentsel dönüşüm amacıyla çelişebilir. Mevcutta yerleşim alanı olan bölgelerin yerleşim alanı olarak yeniden yapılmaması durumunda vatandaşlarımız zor durumda kalabilirler. Büyük ölçekte bir yatırım yapılması durumunda da bu rant getirisi ölçüsünde vatandaşlarımızın hakkı korunmalıdır. Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini unutmadan şu anda yapılan ve ileride yapılacak olan yapıların depreme dayanıklı olması ve risk teşkil etmemesi önceliğimiz olmalıdır. Kendi ilçem Manavgat'tan size bir örnek vermek istiyorum. Şu anda, yapılan Manavgat yeni devlet hastanesi ilçemizin ihtiyacı olan 500 yataklı yerine 300 yataklı olarak yapılmakta olup Ulualan Ovası'nda yapılmaktadır. Ulualan Ovası bir göl yatağıdır, zeminde sıvılaşmanın olduğu bir yerdir. Siz jeoloji mühendislerini ve inşaat mühendislerini toplasanız "Bir hastane inşaatı nereye yapılamaz?" diye sorsanız birinci gösterecekleri yere bizim Manavgat yeni devlet hastanesi yapılmaktadır. İleride, Allah korusun, 4 şiddetinde olacak bir depremi biz orada 5 ya da 6 şiddetinde hissetmiş olacağız. Dolayısıyla geçmişten bir ders almadığımızı ortaya koymaktadır.

Yine, kendi ilimden, Antalya'dan bir örnek vermek istiyorum. Antalya'da, özellikle Muratpaşa ilçemizde ve Antalya'nın genelindeki yapı stokunun birçoğu 1999 Marmara depreminden önce yapılmış olan yapılardır. Şu anda, Antalya ilinde "kentsel dönüşüm projesi" adı altında yapılan yapıların birçoğu parsel bazlı olup yık-yap mantığıyla gerçekleşmekte ve Antalya için sorun teşkil etmektedir. Kentsel dönüşümler Antalya ilimizde de ve diğer illerde de ada bazlı olmalı, şehrin yaşam kalitesini arttırmalı, insanlarımızın refahını artırarak, yeşil alanlar sunarak otopark sorunlarının çözüldüğü ada bazlı kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilmelidir. Yerel yönetimler emsali artırarak, planlarda düzenlemeler yaparak, ayrıca konut sayısının kent estetiği göz önünde bulundurularak arttırılmasıyla da şehrimizdeki kira sorununa da bir çözüm bulunabilir.

Mehmet Akif'in şu sözleriyle konuşmamı bitirmek istiyorum: "Geçmişten adam hisse kaparmış/Ne masal şey/Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?/Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar/Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?"

Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)