GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:07.11.2023

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 18'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.

Ancak öncelikle, Ankara Adliyesinde başlayan ve günlerce sürecek olan 23 yoldaşımızın TJA dosyası kapsamında yargılandıkları duruşma devam ediyor. Arkadaşlarımız ve kadın kurumları duruşmayı takip ediyor. TJA'lı olmak, TJA çalışmaları yürütmek suç değildir.

Ayrıca, 4 Kasım siyasi darbesinin 7'nci yıl dönümünde hâlâ rehin tutulan Eş Başkanlarımız Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve beraberinde tutuklanmış olan Leyla Güven, Ayla Akat yoldaşlarımızı saygıyla selamlıyorum ve bir an önce yoldaşlarımızın özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum.

Maddenin kendisine gelecek olursak, Bilirkişilik Kanunu'na eklenen geçici maddeye göre, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili olan afet bölgelerinde, 1 Ocak 2028 tarihine kadar, adli ve idari yargı mercilerinde depremlerle bağlantılı olan iş, dava, soruşturma ve kovuşturmalarda bilirkişi ihtiyacının hızlıca karşılanabilmesi, alelacele bir karara varılabilmesi için, iş bilirlik bölge listesinde dahi bulunmayan bilirkişileri ilgili kanunlara tabi olmadan görevlendirmek amaçlanmaktadır. Şimdi, böyle baktığımızda, bilirkişi ne demektir, onu sormak gerekiyor. Bilirkişi, çözüm önerisi, uzmanlık, özel veya teknik bilgi gerektiren hâllerde, oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisidir. Yani, tüm bu afet sürecinin sonunda verilecek tüm kararların dayanacağı raporları yazacak olan kişiler aslında. Peki, bu kanun teklifinin herhangi bir aşamasında, hazırlanırken, Komisyonda görüşülürken bu alanda uzman olan sivil toplum kuruluşlarının ve aynı zamanda odaların, kişilerin ve kurumların herhangi bir şekilde görüş ve önerisini aldınız mı? Hayır. Peki, söz konusu maddeyle ilgili herhangi birinden bir görüş aldınız mı? O da hayır. Peki, sormak istiyoruz: Niçin? Uzmanlarından alınacak olan herhangi bir görüş bu maddeyi iyileştirmekten başka neye yarıyor ki, iyileştirmek dışında nasıl herhangi bir etkisi olabilir?

İkinci olarak ise kendi seçim bölgem olan, vekili olduğum ilden bahsetmek istiyorum, Muş'a değinmek istiyorum. Şöyle ki: Muş deprem bölgesinde yer alan bir il ve özellikle de Varto depreminde birçok can kaybı yaşanmıştı. Böyle bir duruma baktığımızda, 1900'lü yıllardan bugüne kadar Bulanık, Varto, Malazgirt'te birçok deprem yaşandı ve birçok can kaybı da meydana geldi. Korkut'un birçok köyü ise hâlâ fay hatlarının üzerinde yer almaya devam ediyor. Muş ili ve yakın çevresi gerek tektonik gerekse volkanik kaynaklı birçok depremden etkilenmiştir. Muş fay zonu, Varto fay zonu, Kavakbaşı fayı, Bulanık ve Malazgirt fayları ili etkileyebilecek tektonik yapılardandır.

Şimdi, böyle baktığımızda, bugün bile uzmanlar defalardır bangır bangır çağırıyorlar, Muş ve çevresi için ciddi bir deprem tehlikesi olduğunu ifade ediyorlar. Peki, Muş bir depreme, hele de büyük bir depreme hazır mı? Şu an bir deprem yaşansa kurtarma faaliyetleri burada yapılabilecek mi? Normal şartlarda bile eksik kadroyla çalışan Muş Hastanesi ve Muş kamu kurum ve kuruluşları bu depreme hazır durumda mı? Binalar sağlam mı, okullar, hastaneler sağlam mı? Yoksa sadece depremden sonra toplanacak olan bağış etkinlikleri için mi hazırlıklar yapıldı? Muş halkından aldığınız deprem vergileri nerede, Muş halkına harcandı mı, harcanmadı mı? Bütün bu sorular hemşehrilerimin, Muş halkının da aklında, cevabını beklediği sorulardan.

Sözlerimi bitirirken, bu kanun teklifinin geri çekilmesi gerektiğini ve gerçekten afetlerle ilgili önlem almak istiyorsanız tüm paydaşların içinde yer aldığı, insanı odağına alan, anayasal hak olan barınma ve mülkiyet edinme hakkını vatandaşın elinden almayan, yerel idarelerin yetki ve sorumluluklarını koruyan, İmar -planlama ve afet risk azaltma- kanunuyla entegre bir kentsel dönüşüm ve iyileştirme kanunu üzerinde hep birlikte çalışmak gerektiğini belirtmek istiyorum.

Hepinizi selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)