GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:07.11.2023

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

1999 depreminde arama kurtarma çalışmalarına katılmış, hatta göçük altında ameliyatlar yapmış, yine, 6 Şubat depreminden sonra haftalarca sahada çalışmış, yardım faaliyetlerine katılmış ve İYİ Parti adına bölgede bir sahra hastanesi kurmuş ve binlerce hastayı tedavi etmiş birisi olarak söylüyorum: 18 kent merkezinin, 80'den fazla ilçe ve 500'den fazla köyün doğrudan fay hattı üzerinde olduğu ülkemizde kalıcı, gerçekçi ve güvenli bir kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilmesi şarttır. İYİ Parti olarak bu ciddi ve tarihî sorumluluğun farkındayız ve samimi çabalara destek olmaya hazırız. Ancak bu projelerin rant odaklı değil, çevre, estetik ve insan odaklı olması gerektiğini özellikle vurguluyoruz.

Öte yandan, "En iyisini ben bilirim." diyerek "ben yaptım oldu" anlayışıyla hareket ederek alelacele yapılan çalışmalara da şiddetle karşıyız. Uzmanların görüşleri alınmadan, yerel yönetimlerin ve meslek örgütlerinin fikirleri sorulmadan, alt komisyonlarda bile tartışılmadan böyle bir yasanın geçirilmesi çabasına itiraz ediyoruz. Nitekim Mayıs 2012'de hayata geçen 6306 sayılı Yasa'nın eksik ve yetersiz olduğu, bugün ortaya çıktı ve revize edilmeye çalışılıyor.

Değerli arkadaşlar, bu teklifle gerçek veya tüzel kişilerin mülkiyetlerindeki taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi için ya gayrimenkulün yüzde 30'unu ya da bunun parasını devlete vermeleri şart koşuluyor. Tarlalar içinse bu oran yüzde 50-55'i buluyor. Yani devlet "Ya paranı ya da gayrimenkulünü." diyor. Bu rakamları neye göre, hangi kriterlere göre belirlediniz belli değil. Bunun mantıklı ve hakkaniyetli bir izahının olması lazım. "Ben yaptım oldu" mantığıyla hareket ediyorsunuz ama biz buna itiraz ediyoruz.

Öte yandan, teklifin ruhunda kentsel dönüşüm için gelir elde etme niyeti ön plana çıkarılmış. Tabii, burada şunu sormak istiyoruz: İktidara geldiğiniz günden beri "deprem vergisi" adı altında topladığınız yüz milyarlarca lirayı ne yaptınız? Aslına bakarsanız cevabını Sayın Şimşek vermişti: "Duble yollara, demir yollarına, hava yollarına gitti." İster istemez biz de şimdi soruyoruz: Bu teklif kabul edilirse toplanacak paraları gerçekten kentsel dönüşüm için mi kullanacaksınız, yoksa gırtlağınıza kadar borca battınız, onu mu kapatmaya çalışacaksınız? Bu teklif yasalaşırsa Kentsel Dönüşüm Başkanlığı mevcut yerleşim yerlerini de rezerv alanı ilan edebilir, vatandaşın binası sağlam bile olsa bunu yapabilir.

Yine, bu teklifle, konuta girme yetkisi kolluk kuvveti marifetiyle mülki idare amirlerine veriliyor. Oysa Anayasa'mızın 21'inci maddesine göre, usulüne uygun verilmemiş hâkim kararı olmadan kimsenin konutuna girilemez. Yani Anayasa'ya aykırı bir şekilde vatandaşın tüm mülkiyet hakları askıya alınıyor, bu da yeni bir kaosa, kargaşaya ve huzursuzluğa davetiye çıkarmak demek.

Değerli milletvekilleri, ortaya çıkan soru işaretlerinin yanı sıra bu projenin uygulanabilmesiyle ilgili de ciddi kaygılarımız var. Balıkesir'den bir örnek vereceğim, kendi ilimden: Altıeylül ilçesi Dinkçiler Mahallesi'nde 762 konutluk bir projeye başladı TOKİ 2020 yılında, 2022 Mayıs ayında da bitirileceğini taahhüt etti. Başınızı sallıyorsunuz, belli ki konuyu gayet iyi biliyorsunuz Sayın Vekilim.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Evet.

TURHAN ÇÖMEZ (Devamla) - 2023'ün sonuna geldik, daha yarısı bile bitmedi; vatandaş mağdur ve çaresiz, tam 300 tane şikâyet dilekçesi verildi CİMER'e, ne yazık ki netice yok. Üç gün önce oradaydım, vatandaşlarımızla bir araya geldik, birçoğunun başı ev sahipleriyle dertte, kiraları artmış ama çıkmak için zaman veremiyorlar. Öte yandan, başlarken ödedikleri aylık 800 liralık taksit 5 bin lirayı geçmiş durumda, zaten çoğu dar gelirli, emekli ya da asgari ücretli. Ne yapsın şimdi bu vatandaş? Dolayısıyla kentsel dönüşümü bu kafayla, bu anlayışla ve bu yönetim modeliyle hayata geçirmeyi düşünüyorsanız vay Türkiye'nin hâline.

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)