| Konu: | Cumhuriyetin 100'üncü yılına ve cumhuriyetin ortak bir değer olduğuna, adalet kurumuna, Cumhurbaşkanının 29 Ekim saat 22.00'de attığı "tweet"e ve mülakata ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 31.10.2023 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, cumhuriyetimizin 100'üncü yılını geride bırakıyoruz, cumhuriyetimizin 100'üncü yılı tekrar kutlu olsun, cumhuriyetimizi yüzyıllar ötesine taşımak bize, bizden sonraki nesillere nasip olsun diyorum.
Tabii, Cumhuriyet Bayramı bizim ortak gururumuzdur, ortak değerimizdir. Biz ortak değerlerimizi, sevinçlerimizi, ortak gururlarımızı birlikte yaşamasını bilmeliyiz diye düşünüyorum. Burada geçen hafta farklı değerlendirmelerimiz oldu, yeri geldi eleştirilerimiz oldu, yeri geldi önerilerimiz oldu; bunların hepsi ortak bir değerimiz olan cumhuriyetin, cumhuriyetimizin gerçek manada hakkıyla kutlanabilmesi içindi, bu işin hakkının verilmesi içindi, aslında bir derdi ortaya koymaktı. Bu anlamda bu eleştirilerin hepsi, önerilerin hepsi yapıcı bir bakış açısıydı, onun altını özellikle çizmek istiyorum. Tabii, farklı kutlamalar yapıldı, ben burada farklı bir konuya dikkat çekeceğim: Cumhuriyet, bizim, hepimizin ortak değeridir, 85 milyon Türkiye'nindir. Biz bu değeri birlikte yaşamaya, birlikte yaşatmaya devam edeceğiz diyorum. Onun için burada, siyasetçiler olarak, siyasi parti yöneticileri olarak, bu konularda biraz daha sorumlu olmamız gerektiğini savunuyorum. Burada genç siyasetçi arkadaşlarımıza bir yere kadar anlayış gösterebiliriz çünkü onlar olgunlaşacaktır. Şunu kastediyorum: Yani cumhuriyet üzerinden... Cumhuriyet bizi birleştiren bir kavram olmalı, cumhuriyet bizim ortak değerimiz olduğu için bizi kucaklaştıran, birleştiren bir kavram olmalı, cumhuriyet ayrıştıran bir kavram olmamalı. Yani cumhuriyeti tanımlarken, cumhuriyete bakış açımızı ortaya koyarken "Biz şunu yaptık, siz şunu yaptınız." kavramını çok da doğru bulmuyorum. Dediğim gibi, genç arkadaşlara bir yere kadar anlayış gösterebiliriz ama bu ülkede, ya bakanlık yapmış arkadaşların dahi maalesef "Biz şunu yaptık, siz şunu yaptınız." demesini, bu bakış açısını doğru bulmuyorum, bunu da yapıcı bir eleştiri olarak ortaya koyuyorum.
Ben özellikle iktidar partisindeki arkadaşlara bu tür konularda hep Sayın Cumhurbaşkanının 2011 balkon konuşmasını izlemelerini tavsiye ediyorum, bu bakış açısında olan arkadaşlara. Orada Sayın Cumhurbaşkanının "Biz kazandık." kavramı yok, "Türkiye kazandı." kavramı var; geri kalan yüzde 50 muhalefete de "Onların hassasiyetleri de bizim hassasiyetimiz." bakış açısı var, onun için 2011 balkon konuşmasına işaret ediyorum. Evet, bu anlamda, tekrar bu duygumu özellikle paylaşarak cumhuriyetimizin 100'üncü yılı kutlu olsun diyorum.
Tabii ki cumhuriyetimizi taçlandıracağımız en önemli konulardan biri adalet. "Adalet devletin direğidir." "Adalet mülkün temelidir." diyoruz; mahkeme salonlarında da bu yazar, hâkimlerin önünde de yazar ama bunun uygulamada maalesef böyle olmadığını üzülerek görüyoruz.
En son örneklerinden birini dün yaşadık; Anayasa Mahkemesi kararına uymayan yerel mahkeme hâkimlerini görüyoruz.
Arkadaşlar, burada, adalet kurumunu düzeltmeden, adaleti gerçekten devletin temeli yapmadan hiçbir şeyi düzeltemeyiz, ekonomik sorunları da düzeltemeyiz. Bu anlamda, bu iklimi yeniden düzeltmek zorundayız. Ya, bir ülkede Anayasa Mahkemesi kararlarına dahi uyulmuyorsa o ülkede kalkınma da olmaz, ekonomik refah da olmaz. Bunu baştan gözden geçirmemiz gerekiyor. Türkiye'nin son yıllarda kaybettiği güven iklimi bu yani hukuk güvenliği, farklı konulardaki hassasiyetlerden dolayı Türkiye bu güven iklimini kaybettiği için bu krizleri yaşıyor; bunu da özellikle belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, son olarak, Sayın Cumhurbaşkanı 29 Ekim akşamı saat 22.00'de bir "tweet" attı, okulların tatil olmasıyla ilgili. Tabii ki bu konuları çok konuşmak istemiyoruz ama bu konularda biraz daha ciddi bir devlet anlayışı ortaya konulmasını bekleriz çünkü saat 22.00, çocuklar uyumuş, veliler hazırlıklarını, planlamalarını yapmış; ya, tatil olacaksa önceden açıklansın. Bir de başka bir şey, ya, tatili de Sayın Cumhurbaşkanı lütfen açıklamasın, bu ülkede Millî Eğitim Bakanının da sorumlulukları var yani bu konuda Sayın Millî Eğitim Bakanı da bu "tweet"i atabilirdi veya Millî Eğitim Bakanlığından bir açıklama yapılabilirdi. Bu bakış açısına da dikkat çekmek istedim.
Millî Eğitim Bakanı demişken mülakat konusunu atlamayacağım çünkü her konuşmamda dile getiriyorum. Mülakat sözünün iktidar partisindeki arkadaşların üzerinde bir sorumluluk olduğunu, gençlerin bu anlamda sizden bir mesaj beklediğini "Evet, biz bu konuyu çözeceğiz." diye net bir mesaj beklediklerini tekrar size hatırlatıyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum.