GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BANKALARIN HUKUKA AYKIRI UYGULAMALARININ ARAŞTIRILARAK TÜKETİCİ HAKLARININ ETKİN BİR ŞEKİLDE KORUNMASININ SAĞLANMASI İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 29/6/2012 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 26 MART 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:82
Tarih:26.03.2013

İSMAİL AYDIN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP Grubunun araştırma önergesinin aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

CHP grup önerisinde özellikle bankacılık hizmetlerinden doğan, birtakım vatandaşlarımızın mağdur edildiğiyle ilgili talepler vardır. Kıymetli arkadaşlar, Dilekçe Komisyonumuz bu konuda vatandaşlarımızın, yakınmalarıyla ilgili taleplerini almış, bir alt komisyon kurarak bu konuda bir çalışma yapmıştır. Özellikle 2001 yılındaki bu talepler alınmış, yapılan çalışmalar doğrultusunda şu anda Komisyonumuz rapor yazma noktasına gelmiştir.

Orada -vatandaşlarımızın yakınmaları- genellikle, fahiş hesap işletim ücretleri, kullanılmayan kartlardan hesap işletim ücreti istenmesi, çekilen kredinin borcunun ödenmesinden yıllar sonra, hiçbir ihbarda bulunmaksızın, masraf sebebiyle icra yoluna gidilmesi, kredi çekilirken "dosya masrafı" adı altında yüksek meblağlar istenmesi, haksız olarak çekilen kredi kartı aidatları ve banka komisyonlarıyla ilgili şikâyetler mevcuttur. Bu hususta Komisyonumuzun yapmış olduğu çalışmalarda, özellikle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun "Faiz oranları ile diğer menfaatler" başlıklı 144'üncü maddesinde "Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dahil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir." denmektedir. Bu düzenlemeden dolayı bankalar birtakım işlemler altında vatandaşlardan birtakım ücretler talep etmektedir.

Ayrıca yine 09/12/2006 tarih ve 26371 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan mevduat ve kredi faiz oranları ile kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler hakkında 2006/1 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tebliğinin "Mevduat faiz oranları" başlıklı 3'üncü maddesiyle bankalarca, mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirlenebileceği hükme bağlanmıştır. Yine, bankalar bu gerekçeyle vatandaşlardan birtakım isimler altında birtakım taleplerde bulunmaktadırlar.

 

Ayrıca 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 144'üncü maddesine dayanılarak çıkarılan 2006/11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda da düzenleyici bir hüküm olmamasının, bankaların mevduat ve katılım fonu kabulünde ücret almalarına bir engel teşkil etmediği belirtilmiştir. Bankalar mevduat ve katılım fonu işlemleriyle ilgili olarak alınan hesap işletim ücretleri konusunu, Borçlar Kanunu'nun sözleşme serbestisi ilkesinin 119'uncu maddesi ile Türk Ticaret Kanunu'nun ücret isteme hakkı ile ilgili 22'nci maddesi çerçevesinde değerlendirmektedirler.

Yani buradan şunu ifade etmek istiyorum: Bankalar bu birtakım isimler altında aldıkları ücretlerin tamamını yine meri mevzuatımıza göre talep etmektedirler. Burada hiçbir şekilde mevzuatımızda bir boşluk söz konusu değildir. Ancak, şunu ifade etmek istiyorum: Bu araştırma önergesi verilmeden önce, komisyonda böyle bir çalışmanın olduğundan?

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Sözleşmeler kanuna aykırı, sözleşmeler. Bakan da söylüyor bunu.

İSMAİL AYDIN (Devamla) - ?CHP grubu haberdar olsaydı, belki de bu önergeyi vermeyecekti.

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Bakan söylüyor, sözleşmeler kanuna aykırı.

İSMAİL AYDIN (Devamla) - Yine özellikle Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın, tüketicinin korunmasıyla ilgili şu anda Meclisimizde bir kanunu söz konusudur. Bu kanun incelendiğinde, bu kanunda açık bir şekilde, burada vatandaşların yakınmasına konu olan şikâyetlerin ve yine CHP grubunun araştırma önergesinde söz konusu olan bu iddiaların tamamı ortadan kaldırılmaktadır.

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Destekliyor musunuz? Destekliyorsunuz yani.

İSMAİL AYDIN (Devamla) - Bakınız, özellikle Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın tüketicinin korunmasıyla ilgili yapmış olduğu çalışmada, kanun tasarısında, bankacılık sözleşmelerinde tüketicilerden alınan kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ve benzeri ücretler tamamen kaldırılmaktadır, 4'üncü madde ile. Yine, bankacılık sözleşmelerinde hiçbir suretle tüketicilerden kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti, ipotek fekki ücreti ve benzeri isimler altında herhangi bir değer alınmayacağı hüküm altına alınmaktadır.

Bankacılık sözleşmelerinde, tüketicileri koruyucu yeni düzenlemeler getirilmektedir. Özellikle, 19'uncu ve 20'nci madde tamamen, tüketicilerin bankacılık işlemlerinden doğan haklarından ya da bu bankacılık işlemlerinden korunması ile ilgili birtakım haklar getirmektedir. Kredi sözleşmesi imzalamadan en az bir gün önce, bankaya, sözleşme şartları hakkında tüketiciyi yazılı olarak bilgilendirme zorunluluğu getirilmektedir. Yine, tüketici on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin kredi sözleşmelerinden cayma hakkına sahip olmaktadır.

Yine, tüketici kredisi sözleşmelerindeki kefaletin, Türk Borçlar Kanunu'nda belirtilen adi kefalet hükümlerine tabi olacağı düzenleme altına alınmaktadır. Yine, bankaların, tüketicilerin ödemelerini kambiyo senedine bağlaması veya krediyi kambiyo senedi kabul etmek suretiyle teminat altına almaları yasaklanmaktadır.

Kredi verilmesi, sigorta yaptırılması şartına bağlanamayacaktır. Özellikle, konut ve otomobil gibi tüketici kredileri için hesap açılması hâlinde, bu hesaptan herhangi bir ücret ya da masraf talep edilemeyeceği şartı getirilmektedir.

Değerli arkadaşlar, özellikle, bu tasarının 19'uncu maddesinde: "Tüketici kredi sözleşmesi, kredi verenin, tüketiciye, ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder." denmektedir. Açık bir şekilde, kefalet sözleşmelerini ya da vatandaşla bankanın yaptığı sözleşmeleri ifade etmektedir.

Kredi kartlarına ilişkin sözleşmeler, ödemenin ertelenmesi veya taksitle ödeme imkânı sağlamaları hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilmektedir. Kredi verenin ve varsa kredi aracının tüketiciyi bilgilendirmesi zorunludur. Tüketici kredisi sözleşmesi, bu bilgilendirmenin yapılmasından en az bir gün sonra kurulabilmektedir.

Yine, tüketici kredisi sözleşmesinde, sözleşmesel faiz, efektif yıllık faiz veya kredinin toplam maliyetinin yer almaması durumunda, kredi tutarı, faizsiz olarak sözleşme süresinin sonuna kadar kullandırılacaktır. Efektif faiz oranı, olduğundan düşük gösterilmişse, kredinin toplam maliyetinin hesaplanmasında esas alınacak sözleşmesel faiz oranı, efektif faiz oranına uyulacak şekilde yeniden belirlenecektir. Bu hâllerde, ödeme planı, değişikliklere göre yeniden düzenlenmektedir.

Tüketici, on dört gün içinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tüketici kredisi sözleşmesinden cayma hakkına sahip olacaktır. Tüketici kredisi sözleşmesinin, iş yeri dışında yapılan satış veya mesafeli satış yöntemiyle kurulması durumunda da, bu maddede yer alan cayma hakkına ilişkin hükümler uygulanacaktır. Cayma hakkını kullanan tüketicinin krediden faydalandığı hâllerde, tüketici, anaparayı ve krediyi kullandığı tarihten itibaren anaparanın geri ödendiği tarihe kadar olan sürede tahakkuk eden faizi, gecikme olmadan ve cayma bildirimini krediyi verene göndermesinden sonra en geç otuz gün içinde ödemekle yükümlü olacaktır.

Değerli milletvekilleri, özellikle Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın bu yasa tasarısı çalışması, CHP Grubu önerisinde belirtilen bütün yakınmaları ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle, biz iktidar partisi olarak, sürekli, Meclisin halkın gündemiyle, gerçek gündemiyle meşgul olmasını söylüyoruz; buradaki söylemimiz de yine budur.

Tüketiciler bizden bir an önce tüketici kanununun çıkmasını beklemektedir, tüketici kanunumuz da Meclis gündemini işgal etmekte, Mecliste sırasını beklemektedir. Önümüzdeki günlerde, inşallah, hızlı bir şekilde, tüketici kanunu Meclis gündemine gelir ve bütün bu yakınmaları hep beraber ortadan kaldırırız diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)