GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:11
Tarih:24.10.2023

MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 35 sıra sayılı Kanun'un 18'inci maddesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 18'inci maddede 3572 sayılı Kanunun kapsamında iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alma yükümlülüğü getirilenler hariç olmak üzere istisna olarak turizm amaçlı kiralama izin belgesi verilen konutlar için iş yeri açma ve çalışma ruhsatının istenmemesi düzenleniyor. Üzerinde konuştuğumuz kanun teklifinin sahada ne gibi yansımaları olacağını, pratikte hangi sorunları beraberinde getireceğini ileride hep birlikte göreceğiz. Bunu neden diyorum? Kanun teklifleri kamuoyunda yeteri kadar tartışılmadan hatta komisyonlarda bile yeteri ölçüde görüşülmeden alelacele önümüze getiriliyor ve bu, maalesef AKP iktidarında bir alışkanlık hâline geldi.

Bu kanun teklifi, Antalya'yı Türkiye turizminin başkenti sayarsak Antalyalı turizmcilerin ve Antalya halkının uzun süre beklediği bir düzenlemeydi ancak Antalya'nın ve ülkemizin daha önce konutların turizm amaçlı kiralanması gibi bir sorununun olmadığını bu büyük sorunun yine AKP iktidarının ülkeyi, dış politikayı ve ekonomiyi yönetmedeki beceriksizliği sonucu ortaya çıktığını söylemek mümkün. Neden? Çünkü dış politika yönetilemedi, mülteci ve yabancı göçü sorunu yaratıldı. Bu durum, bugün konuştuğumuz kısa süreli konaklamanın ve konut kiralarının bu denli artmasının en önemli nedenlerinden oldu. Ülkemizde kaç göçmen var, kaç mülteci var, kaçı kayıt altında; belli değil.

Diğer taraftan iktidarın kaynak bulmak için önce 250 bin, daha sonra düzenlemeyle 400 bin dolara ev alana vatandaşlık vermesiyle Türkiye'nin toplumsal, demografik ve ekonomik yapısı değişti. Son on yılda yabancılara 400 bine yakın konut satıldı; Antalya'da ise yaklaşık her 4 konuttan 1'i maalesef yabancılara satıldı. Bugün bile Antalya'da emlak sitelerinde artık konutların "vatandaşlığa uygun" başlığıyla pazarlandığını görmek mümkün. Bu konutlar gerek turizm amaçlı gerekse geçici barınma ihtiyacını karşılama amaçlı kısa dönemli kiralanmaya başlandı. Tüm bu kontrolsüzlük, kayıt dışılık ve güvenlik sorunları bu düzenlemeyi ihtiyaç hâline getirdi yani başta da söylediğim gibi AKP iktidarı, kendi yarattığı sorunları yine yeni düzenlemelerle aşmaya çalışıyor.

Öte yandan ülkenin -yine AKP iktidarının yarattığı- çözüm bekleyen çok daha önemli sorunları var. Teklifte de bulunan emekli ikramiyesi, bu sorunlardan yalnızca birini kapatma çabasıdır. 15 milyonu aşkın emekli, temmuz ayında özellikle kamu görevlilerine yapılan seyyanen zammın emeklilere yapılmaması nedeniyle mağdur edildi, âdeta yabana atıldılar, açlığa, sefalete mahkûm edildiler. Kanun teklifine komisyon görüşmeleri aşamasında eklenen maddeyle yaşlılık, maluliyet ve ölüm aylığı almakta olan sigortalılara ve hak sahiplerine hisseleri oranında bir defaya mahsus olarak 5 bin lira ikramiye verilmesi öngörüldü. Bu miktarın yetersiz olduğunu, bizim önerimizin 15 bin lira olduğunu defalarca söyledik ama dinleyen kim? Sadece, çalışmayan emeklilere bir defaya mahsus verilecek olan 5 bin lira emekli ikramiyesinin hiçbir ihtiyacı karşılamayacağı ortadayken emekliler arasında ayrım yapılmasını da doğru bulmadığımızı belirtmek isterim. Açlık sınırının 13 bin 334 Türk lirası olduğu bir ülkede AKP iktidarı tarafından düşük emekli aylığına mahkûm edildiği için çalışmak zorunda bırakılan emeklilerin kapsam dışı bırakılmasını da büyük bir haksızlık olarak görüyorum. Ayrıca, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek emekli aylığı alan bu emeklilerin ödenecek ikramiyeden yararlandırılmaması, Anayasa'nın 60'ıncı maddesinde tanımlanan sosyal güvenlik hakkını zedelediği gibi eşitlik ilkesine de açıkça aykırıdır.

Özellikle biraz önce konuşan AKP milletvekilimiz Kadem Bey sahadan geldiğini söyledi, biz de sahadan geliyoruz. Gerçekten sahada olup, bu ülkede yaşayıp 7.500 lira emekli maaşıyla emeklilerin geçinebileceğine kanaati olan milletvekilleri ya kör ya da sağır olmalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ERDEM (Devamla) - Neden diyorum? Değerli arkadaşlar, hiç etrafınıza bakmıyor musunuz? Hiç kulaklarınız duymuyor mu? 7.500 lira emekli maaşı yetmediği için gece bekçiliği yapan Hüseyin amcayı, Ali dayıyı hiç duymadınız mı? Gerçekten duymadıysanız çok samimi söylüyorum hem kör hem de sağır olmuşsunuz.

Ayrıca, değerli milletvekilleri, vatandaşın sorunu çok ve bizden çözüm bekliyor. Özellikle seçimden önce iktidarın "Enflasyona ezdirmeyeceğiz." dediği 15 milyon emekli, "Mülakatları kaldıracağız." diye söz verdikleri atanamayan öğretmenler, barınamayan öğrenciler, çocuğunun beslenme çantasını dolduramayan anneler, kamuda taşeron olarak çalışan ve kadro bekleyen işçiler çözüm bekliyor.

Yine, mensubu bulunduğum mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler de hakkı olan yeşil pasaportun verilmesini talep ediyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)