GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:11
Tarih:24.10.2023

CHP GRUBU ADINA CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

35 sıra sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle ilgili bugün genel olarak değerlendirmeleri yaptıktan sonra emekli ikramiyesi üzerine de bazı konuşmalar ve saptamalar yapacağız. Bu kanun teklifine üç açıdan bakmak lazım; kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması... Ki bu da vergilendirme açısından buradaki konjonktürde, bu piyasada vergilendirilmeyen bir kazanç var. Bu faaliyetlerin sürekli hâlde yapılması durumunda bu kazançların Gelir Vergisi Kanunu'nun 37'nci maddesine göre ticari kazanç olarak tespit edilip vergiye tabi tutulması gerekiyor, ayrıca da katma değer vergisine tabi tutulması gerekiyor.

İkinci kısmı da güvenlik açısından yani bu evlerde konaklayanların, bu konutlarda konaklayan kişilerin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi; bu da güvenlik açısından çok çok önemli. Bu konuyla ilgili kısaca bir örnek vermem gerekirse, biliyorsunuz, Antalya şehrimize yurt dışından milyonlarca turist geliyor. Burada havaalanına iniyorlar. Buradaki bir tespit de havaalanına inen turist sayısı ile otellerde konaklayan turist sayısı arasında muazzam farklılıklar tespit edilmiş. Demek ki bu turistlerin bir kısmı bu tür konutlarda kalıyorlar ve buradaki kazançlar da vergiye tabi tutulmuyor. Burada bir önerimiz olacak: Yurt dışından gelen bu turistlerin havaalanına indiğinde veya gelmeden bir form doldurup nerede, nasıl konaklayacaklarıyla ilgili bilgilerinin alınması buradaki kayıt dışılığın vergilendirilmesini kolaylaştıracak diye düşünüyorum.

Bir de bu kanun teklifinin bazı bölgelerde, bazı alanlarda sosyoekonomik ve sosyokültürel yapı üzerinde etkileri var. Çünkü burada kiralanan konutlar o bölgedeki insanlarla kültürel ilişkileri, ev sahibi-kiracı ilişkilerini de geliştiriyor ve o bölgedeki konut fiyatlarını yukarı çekebiliyor. Buradaki ekonomik kriz belli, o bölgede yaşayan insanların -ülkemizdeki son durum itibarıyla da takdir edersiniz- konut, ev kiraları bir hayli yükseldi; buraya da olumsuz etkileri olacaktır diye düşünüyorum.

Yine, burada dikkat edilmesi gereken bir konu da sektördeki, dünya konjonktüründeki genel ciro 2023 yılı itibarıyla 1 trilyon doları aşmış durumda; bu da çok ciddi bir rakam.

Değerli vekillerim, burada da çevrim içi satışlar çok çok önemli. Çevrim içi satışlar, 2027 yılında bu cironun yüzde 64'üne tekabül edecek. Yani hangi çevrim içi satışları kastediyoruz burada? Uluslararası firmaları kastediyoruz "Airbnb" "Booking.com" "Expedia" gibi kuruluşlar; bunların komisyon gelirleri de vergilendirilmiyor. Dolayısıyla, bizim burada da bir vergi kaybımız var. Hani söylüyorduk, Onikinci Kalkınma Planı'nda da bahsettik "Dünyanın sayılı 100 markasından 5'ini ülkemizden yaratacağız." diye. Bir markayı da bu sektörde yaratalım, iç piyasamızda bu firmaları teşvik edelim, bu tip şirketlerin kurulmasının önünü açalım, gerekli destekleri verelim ve böylece onların elde etmiş olduğu kazançları da hiç olmazsa vergilendirelim ve piyasadaki vergi matrahını da vergi gelirlerini de arttırmış oluruz; bunu da buradan ifade etmiş olayım.

Devamında da bu kanun teklifinin ikinci bölümüyle ilgili... 17'nci maddeyle ilgili olarak devam edip diğer birkaç maddeyle ilgili de fikirlerimi söyleyeceğim.

Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alan firmalar açısından bir durum var, burada bir yetki verilmiş bu firmalara. Bu kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden önce iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alan bu firmalar üç ay içerisinde müracaat ederlerse, altı ay içerisinde de turizm işletme belgesini alırlarsa bu faaliyetlere devam ediyorlar bir yılını doldurmadıkları zaman. Buradaki firmaların kimler olduğunu merak ettik. Yani niçin böyle bir yetki verilme zarureti doğdu? Bu firmaların da bizimle paylaşılmasını Plan ve Bütçe Komisyonunda ifade etmiştik ama henüz bir cevap alamadık, bu cevabı da bekliyoruz.

Diğer bir madde de 23'üncü madde; bu da peribacalarının kaya oyma mekânlarıyla ilgili olarak veyahut da peribacalarına tahribat yapıldığındaki cezadan bahsediyor, 608 bin liralık bir ceza. Bu ceza gerçekten çok az bir ceza. Altmış milyon yıl öncesine dayanan bir doğa harikasına caydırıcı özellikte bir ceza değil yani gerekirse hapis cezası da verilmesi lazım, çok yetersiz bir ceza; bunu da buradan ifade etmiş olalım.

Tabii ki sürem kısıtlı, emeklilere de süre ayırmak istiyorum. Onun için müsaade ederseniz emeklilerle ilgili konuya gireceğim.

Tabii, Ajansla ilgili bir konu vardı, mülakat olayı. Yani gerçekten buraya alınan elemanların mülakata tabi tutulması kabul edilebilir bir şey değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifadesi var, Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırı, bu mülakatın kaldırılması gerekir; bunu da buradan ifade etmiş olalım. Sözlü mülakatın kaldırılmasını istiyoruz.

20'nci maddeyle ilgili yani emeklilikle ilgili, emekli ikramiyesiyle ilgili birkaç konuya değinmek istiyorum. 5 bin TL emekli ikramiyesi emeklilerimize veriliyor ama çalışan emeklilerimize verilmiyor, bütün emeklilere verilmiyor. Şimdi 61 milyar liralık bir maliyetten bahsedildi. 13 milyon 869 bin; daha fazla da olduğu tabii ki kayıtlarda geçerli ama resmî kayıtlarla ilgili en son rakam bu olduğu için onu aldığımızda 5 bin çarpı 13 milyon 869 bin, 69 milyarlık bir bütçeden bahsediyoruz. Yetkililer bahsettiler 61 milyarlık bir maliyeti olduğundan. Aradaki fark 8 milyar civarında bir fark yani biz 8 milyar için çalışan emeklilerimize bu ikramiyeyi vermiyoruz. 8 milyar ne kadar kişi yapıyor? Yaklaşık 1 milyon 669 bin. 1 milyon 700 bin diyelim, 1 milyon 750 bin diyelim, hiç önemli değil; bu kadar kişi bu ikramiyeden yararlanamıyor. Bu kabul edilemez ki biz Plan ve Bütçe Komisyonunda bir önerge verdik, bu ikramiyenin yeterli olmadığını, 15 bin liraya çıkarılması gerektiğini ifade ettik. Eğer 15 bin lirayı verecek olsak aynı emekli sayısından maliyet 208 milyar lira civarında yapıyor. E, zaten 61 milyar liralık bir maliyeti bu devlet, bu iktidar karşılıyor. Aradaki fark 137 milyar lira. Bu 137 milyar lirayı kat kat biz emeklilerimize verebilecek durumdayız. Nasıl mı vereceğiz? İki tane farklı yöntem söyleyeceğim size. Bir tanesi kur korumalı mevduatın maliyeti. Sadece 2023 Haziran itibarıyla kur korumalı mevduatın maliyeti -Merkez Bankası Başkanı bize ifade etmişti, 90 milyar dolar Merkez Bankası, 60 milyar dolar Hazineden gelen- 150 milyar dolar. Buradan sağlayacağımız tasarrufla emeklilerimizi çok rahat ettirebiliriz, 15 bin liralık ikramiyeyi verebiliriz.

Diğer bir konu, biliyorsunuz, bütçe limitleriyle ilgili Cumhurbaşkanımıza yetkiler verdik yani yüzde 5'lik Maliye Bakanına ve yüzde 5'lik Cumhurbaşkanına verilen yetkiyi 3 katı şekliyle Cumhurbaşkanımıza verdik, borçlanma yetkisi verdik. Bu da 2 trilyon 186 milyar liralık bir tutar yapıyor. Şimdi, baktık bütçe açığı ne kadar olacak; 1 trilyon 600 milyar lira veya 1 trilyon 700 milyar lira civarında. Burada 600 milyar liralık kullanılmayan bir borçlanma limiti var yani bunun 137 milyar lirasını niçin biz emeklilerimiz için kullanmıyoruz?

Sayın Cumhur İttifakı vekillerine ben özellikle sesleniyorum: Biliyorum ki en az sizler de bizim kadar emeklimizin mağduriyetini biliyorsunuz, bu ikramiyelerinin artırılmasını istiyorsunuz. Biz yasama organıyız; gelin, hep beraber, burada, siz önerge verin, biz de destekleyelim, bu 15 bin TL'yi teklif edin, emeklilerimize bu parayı verelim; emeklimiz de rahat etsin, biz de rahat edelim.

Ben Cumhurbaşkanımıza da ayrıca sesleniyorum: Bu borçlanma yetkinizi lütfen emeklimiz için kullanın, 137 milyarını emeklimiz için kullanın, geri kalanını da seçim bütçesi olarak kullanabilirsiniz. Zaten ihracata, istihdama ve yatırıma yönelik kullanmıyorsunuz, hiç olmazsa emeklimiz için bu borcu kullanın; emeklimiz de rahat etsin, biz de rahat edelim.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)