Konu: | Eskişehir'de Kürtlerin yaşadığı bir köydeki düğünde çalınan şarkılar nedeniyle yaşanan olaylara ve insanlık dışı olaylara boyun eğmeyeceklerine, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "E-Reçetem Sistemi'nde Kürtçeye neden yer verilmiyor?" sorusuna verdiği yanıta, Şırnak'ta Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının ihtiyaç sahibi vatandaşlara yaptığı yardımı kesmesine ve Plan ve Bütçe Komisyonunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın KKM'yle ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 24.10.2023 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, geçenlerde Eskişehir'de bir olay yaşandı. Kürtlerin yaşadığı köydeki düğün sırasında çalınan şarkılar nedeniyle düğün salonu basılarak 23 kişi gözaltına alındı, düğünün kayıtlarına el konuldu, gözaltına alınanlar sekiz-dokuz saat terörle mücadele şubesinde tutuldu, sorguya çekildi. Sebep ne? Şarkılar üzerinden propaganda yapılmış.
Bu kadarla da yetinilmemiş, başka bir şey daha yapılmış. Nedir, biliyor musunuz? Gözaltına alınanlara defalarca o Kürtçe şarkıların Türkçesi okutulmuş. Bu zorla Türkçe şarkı okutturma hadisesi size bir şey hatırlatıyor mu? Bize hatırlatıyor. Neyi, biliyor musunuz? 12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakır zindanlarında yapılan zulmü ve işkenceyi hatırlatıyor. Şimdi oluyor bu. Demek ki neymiş? Kürt düşmanlığı 1980 sonrasında olduğu gibi bugün de bakiymiş iktidar açısından baktığımızda.
Şimdi, bu insanlık dışı uygulamalara boyun eğmeyeceğiz, çok açık ve net olarak hem Eskişehir'deki hem Türkiye'nin her yerindeki adli ve idari amirlere bunu söylemiş olalım.
Ana dili evrensel bir haktır. Kürtçe konuşmak ve şarkı, türkü dinlemek ya da söylemek milyonlarca Kürt'ün hakkıdır; asla ama asla bunun engellenmesine geçit vermeyeceğiz, bunu bir kez daha söyleyelim. Böyle ırkçı, böyle Kürt düşmanı eğilimlerden ve yönelimlerden hem yargının hem emniyetin uzaklaşması gerektiğini bir kere daha özenle vurgulayalım.
Şimdi, tabii "Yerel yönetici bu cesareti nereden alıyor?" diye soracaksınız; yürütmeden alıyor, merkezî yürütmeden alıyor. Neden? Şimdi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca "E-Reçetem Sistemi'nde Kürtçeye neden yer verilmiyor?" diye bir soru önergesini yanıtladı ve dedi ki: "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Türkçe dışında bir dilde hizmet alamaz." Niye alamıyorlar? Yani ülkedeki sağlık hizmetlerinden Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Rusça hizmet alınabiliyor ama milyonlarca Kürt hizmet alamıyor ana dillerinde, Kürtçede. Şimdi, yani sormak istiyorum: Bakan Bey, sizin Kürtçeyle derdiniz ne? Kürtçede bir söz var, şimdi onu burada Kürtçe ifade etsem tutanaklara girmeyecek, Türkçe söyleyeyim, Bakan Bey anlar bunu: "Kaplumbağa kabuğundan çıkınca ilk olarak kabuğuna tükürürmüş." Böyle işte, durum bu. Yani Kürtçe dil olarak bir Kürt için kabuktur, yaşam sebebidir. Bunu bir kez daha söyleyelim, Kürtçeye ve Kürt kültürüne hem halk hem de bizler sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Sayın vekiller, seçimlerden kısa bir süre sonra Şırnak kent merkezi ve ilçelerinde sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları tarafından yüzlerce engelli, yoksul, yaşlı ve eşinden boşanan kadınlara verilen maaş ve yardımlar hiçbir gerekçe gösterilmeden kesildi. Ödemelerin kesilme gerekçesini öğrenmek için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına giden yurttaşlara kesintinin Şırnak Valiliğinin talimatı doğrultusunda yapıldığı bildirildi. Avukatlar aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) yapılan başvuruya verilen cevap ise bu insanların ekonomik durumlarının düzeldiği, bu yüzden yardımların kesildiği yönünde oldu. Şaka gibi, değil mi? Böyle bir durumun gerçek olmadığını herkes biliyor yani bütün TÜİK verilerine bakın, Şırnak yoksulluğun ve işsizliğin en fazla olduğu illerden bir tanesidir. Bu ailelerin ekonomik durumları iyi değil, aileler bu durumu öğrenmek için harekete geçirdikleri avukatların vekâlet ücretlerini bile ödeyecek durumda değil. Ama biz neden olduğunu biliyoruz; Şırnak'ta 14 Mayısta gerçekleştirilen seçimlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yüzde 21,43 oy çıktı, genel seçimlerde de Cumhur İttifakı'na yüzde 24 oy çıktı. İşte, bu nedenle, halkın siyasi tercihleri nedeniyle cezalandırıldığını biliyoruz, halk da biliyor bunu, bunu bir kez daha dile getirelim. İnsanların ekmeğiyle, sosyal yardımıyla bu şekilde oynamak gerçekten ahlaki değildir, bunu bir kez daha vurgulamış olalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Oluç, buyurun, toparlayın.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Sayın vekiller, Plan ve Bütçe Komisyonunda On İkinci Kalkınma Planı görüşmeleri sürüyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bu görüşmelerde şöyle bir şey söyledi: "Finansal piyasalarda istikrarsızlığa yol açmadan KKM'den -kur korumalı mevduat- çıkış süreci devam edecek, bankacılık sistemi kur korumalı mevduattan çözülen kaynağı TL cinsi mevduata yönlendiriyor ve devam edecek." Tedricî bir çıkış.
Şimdi, hatırlatmak istiyorum Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna: En başından beri bir tür Zihni Sinir projesi olan kur korumalı mevduata muhalefet ettik "Yapmayın." dedik "Bu KKM yoksuldan alıp zengine vermektir." dedik "İddia edildiğinin aksine dolarizasyonu artırır." dedik "Ülke parasını dövize endeksler." dedik ama dinlemediniz, bu uygulamayı başlattınız ve bu uygulamayı sürdürdünüz. Düşünmeden, alelacele bir adım attınız ve o alelacele atılan adımın Türkiye halklarına faturası 600 milyar Türk lirasından fazla oldu Hazine ve Merkez Bankasına çıkan fatura.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son bir dakika, buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bitiriyorum.
Şimdi "Rasyonel politikalara geçiyoruz." diyerek KKM'den çıkıyoruz, çıkışlar başladı. Peki, bu kur korumalı mevduatın bu ülkenin yoksullarına yüklediği yük ne olacak? "Dün canım öyle istedi, öyle düşünüyordum; bugün canım böyle istiyor, vazgeçiyorum." diyemezsiniz. Bu yoksul halklar, emekçi halklar sizin kobayınız değil. 600 milyar TL'nin üzerinde bir rakamdan bahsediyoruz, ekonomiyi dolarize eden sizin yanlış politikalarınız, her şeyi dolara bağlayan sizin iktidarınız; bir kez daha bunu söylemiş olalım, bu işin hesabı mutlaka bu yanlışı yapanlara çıkarılmalıdır.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.