Konu: | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 10 |
Tarih: | 19.10.2023 |
TALAT DİNÇER (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 35 sıra sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce Gazze'de orantısız güç kullanılarak binlerce masum insanı katleden İsrail'i ve destekçilerini şiddetle kınıyorum ve orada insanlar yaşam mücadelesi verirken hastaneleri, okulları, fırınları bombalayarak binlerce çoluğun çocuğun katledilmesine neden olan bu katliamcı zihniyeti ve destekçilerini de sizlerin huzurunda bir kez daha lanetliyorum.
Değerli milletvekilleri, 2634 sayılı Kanun'un zaten 2021 yılında 5'inci maddesi komple değiştirilmişti. Burada iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenen konaklama işletmelerinin bir yıl içerisinde Bakanlıktan turizm işletme belgesi alması gerekiyordu. Şimdi burada yapılan düzenlemeyle bu süre altı aya düşürülmüştür. Şimdi burada çok gereksiz bir süre indirimi gündeme gelmiştir. Burada, küçük işletmeler bundan büyük zarar görecektir. Dolayısıyla bu düzenleme yapılırken en azından birden fazla konutu kiraya veren insanlar ile bizim bireysel küçük işletmelerin ayrımının yapılması gerekiyordu, burada maalesef bunu göremedik.
Şimdi, bu kanun teklifinin amacı nedir? Bu kanunun çıkarılma nedeni öncelikle, kayıt dışındaki bu işletmelerin kayıt altına alınması birinci öncelikli maddeydi. Şimdi, bunlar iyi, güzel; burada, tabii ki bir yerden bir gelir elde ediliyorsa bunun vergisinin alınması gayet doğaldır ancak şunu da unutmamak lazım: Yıllarca Türk esnaf, sanatkârı, Türk işletmeleri ruhsatlarını alırken, bedellerini öderken ve bu devlete vergisini verirken ve üstüne düşen tüm yükümlülükleri yerine getirirken maalesef ülkemize gelen göçmenlerin -çok uzun süre ve hâlâ da devam ediyor- ne bir vergi kaydı var ne bir işletme ruhsatı var ne bir yükümlülüğü var ve ticari faaliyetlerine bu şekilde devam ediyorlar. Şimdi, burada bir çifte standart var. Dolayısıyla ülkemize gelen göçmenlerin de bir ülkede ticari faaliyet nasıl yapılıyorsa bu kurallara uyması gerektiğini düşünüyorum.
Eğer turizm gelirlerini yükseltmek istiyorsak gelin Mersin'e bakalım. 321 kilometrelik Türkiye'nin en uzun sahil şeridi Mersin'de; bakir koylarımız var, turizm işletme bölgelerimiz var, turizm koruma bölgelerimiz var, 14 tane mavi bayraklı plajımız var ama neden gelişmiyor? Çünkü bugüne kadar AK PARTİ Hükûmeti tarafından Mersin'e verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Yirmi senedir devam eden bir sahil yolu var, bir türlü tamamlanamadı; havaalanı var, on iki yıl oldu, bitirilemedi. Her dönemde de bir bakanımız Mersin'den. Hepsi gelir, söz verir ama maalesef bugüne kadar ne havaalanı yapılabildi ne Akdeniz sahil yolu yapılabildi ne de Tece ile bizim Silifke arasını, Taşucu arasını bağlayan otoban gerçekleştirilebildi. Ama yaz ayları geldiğinde Mersin'de trafik çilekeş. Dolayısıyla İç Anadolu'nun tamamı turizm amaçlı hep Mersin'e geldiklerinde iç turizmin büyük bir bölümünü Mersin karşılar ancak o yollarda tıkanma olmasından dolayı bir saatlik yol beş saatte alınır. Dolayısıyla Mersin'e verilen sözler bugüne kadar yerine getirilmedi. Mersin'e bugüne kadar hangi bakanımız tarafından "şu yapılacak, bu yapılacak" dendiyse maalesef yerine gelmedi. Ana Konteyner Limanı bugüne kadar dediler hep "Mersin'e yapılacak." Ama maalesef hâlâ nereye yapılacağı bile belli olmayan bir ortada liman var. Şimdi durum böyle olunca bakınız Mersin'de yetmiş iki millet bir arada yaşar. Mersin demek Türkiye demek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
TALAT DİNÇER (Devamla) - Mersin'de din, dil, ırk ayrımı yapılmadan her kavimden, her milletten, her inançtan insanlar Mersin'de huzur içerisinde yaşar ama Mersin'in günahı nedir? Mersin'de niye bu yatırımlar hep söz verilir de bir türlü yerine getirilmez. Sayın bakanlarımın birçoğunu, eski bakanlarımızı görüyorum burada. Ben de uzun yıllar esnaf odaları birliği başkanlığı yaptım. Hep söz aldık, hep söz aldık ama maalesef hiçbir yatırım şu ana kadar sonlanmadı. Dolayısıyla Mersin bu hizmeti hak ediyor. Mersin'e verilen sözler yerine getirilsin. Mersin'in suçu ne?
Teşekkür ediyorum hepinize. (CHP sıralarından alkışlar)