Konu: | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 10 |
Tarih: | 19.10.2023 |
CELAL FIRAT (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesi atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı tesislerinin Bakanlıkça yapılabileceği ve işletilebileceğiyle ilgili düzenlemeler içermektedir. Atık su arıtma tesisi ve katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı tesislerinin bütün kentlerde temel bir ihtiyaç olduğu su götürmez bir gerçektir. Biz ihtiyaç duyulan tüm kentlerde tesislerin yapılmasını desteklemekle birlikte, bu uygulamada yaşanan sorunlara ilişkin sıkı bir takibin ve denetimin yapılmasını savunuyoruz.
Sayın Başkan, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığına istinaden birkaç kelam dillendirmek istiyorum: Hepinizin bildiği gibi, Alevi toplumunun çözüm bekleyen en önemli sorunları arasında ibadethaneleri olan cemevlerinin yasal statüye kavuşturulmaması, özellikle okullarda "ÇEDES Projesi" adı altında bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşılması, mülakat uygulamasının dayatılması, zorunlu din dersi uygulamasına devam edilirken bir yandan da seçmeli derslerle dinsel içerikli ders sayısının artırılması ve hatta anaokullarına dahi mescit yapılmasıyla ilgili eğitimin tümden dinselleştirilmesi yer almaktadır. İnanç, sosyal yaşam, ahlaki ve kültürel değerler bir toplumun aidiyet duygusuna aittir; bu nedenledir ki ibadethanenin şekline, ibadet veya toplanma ve bu amaçlar için yer kurma kararını ancak o inanca sahip olan toplum nezdindeki kurumlar verir. Dünyanın birçok ülkesinde Alevilerin cemevleri ibadethane olarak kabul görülürken maalesef Türkiye'de cemevlerimiz ibadethane olarak kabul görmüyor. Kaldı ki bir inancın kendisi ve ibadet mekânlarının ne olduğuyla ilgili yargı kararlarına bile gerek yoktur; buna o inancın mensupları karar verir çünkü inanç, toplumun ve bireyin kendi özgür iradesiyle yaşadığı bir olgudur. Ne yazık ki geçmişten günümüze tüm iktidarlar Alevi toplumunun ibadetini, inançsal biçimini, ibadethanelerini Diyanete göre tanımlamaya çalışmaktadır. Son dönemlerde de Kültür Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı eliyle Alevi inancına, kurumlarına müdahale etmek istenmesi bu alışkanlığın sonucudur. Düşünün ki bir Cemevi Başkanlığı kurulurken inanç sahiplerinin görüşleri alınmadı. Sadece Bütçe Komisyonu Başkanı ve şu anki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bizi çağırıp bununla ilgili tepkimizin niçin olduğunu dillendirmişti. O gün Sayın Başkana şunu söylemiştim: Bir Alevi dedesi bir köye gider, kendisi açtır, ev sahibi bir çorba getirir, dedeye verir. Dede, kızgın bir şekilde bakar çünkü yemek bekler, ev sahibi de bir dua bekler. Der ki: "Dede, bir dua verir misin?" Dede de kızgın bir şekilde der ki: "Allah kabul etsin." "Böyle dua olur mu dede?" der. Dede de "Bu çorbaya, bu dua." der.
Şu an özellikle AKP'nin bize dayattığı bu yasaya, biz de bu çerçevede tepki koyuyoruz. Biz bu meselenin çözümünden yanayız. Ancak asimilasyon içeren hiçbir girişime destek olmayacağımızı da ısrarla vurguluyoruz. Şimdi, soruyorum: Bir devlet veya iktidar, inancını kabul etmediği, ibadethanesini yasal saymadığı bir toplum için neden bir çözüm başkanlığı kuruyor? Alevi toplumu bu başkanlığı aynen şöyle okuyor: Devlet biz Alevileri sorun olarak görüyor, biz Alevileri kendine çözüm odaklı olarak görmüyor. Biz Aleviler ise kendilerini anlatmaktan, haklarını talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Devletin inançlar karşısında eşit olmasını; sadece Aleviliği değil, hiçbir inancı ötekileştirmemesini, taraf tutmamasını ve bu alanlara müdahil olmamasını istiyoruz. Alevi toplumu açık ve net, devletten şunu istiyor: İnancımı tanımlama, kendi niyetine göre bir Alevilik tanımlatma. Biz Aleviler olarak diyoruz ki: Cemevlerine ibadethane statüsünü tanıyın, zorunlu din derslerini kaldırın, okullara ÇEDES Projesi altında imam yerleştirmekten vazgeçin, anaokullarına mescit yapılmasını durdurun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Fırat.
CELAL FIRAT (Devamla) - Sözlü mülakat dayatmasına son verin. Yapacaksanız Alevi köylerinin yollarını yapın diyoruz.
Değerli milletvekilleri, bu Meclisin Alevi toplumunun -Kürt sorunu başta olmak üzere- tüm sorunlarının çözülmesi için önemli bir görevle karşı karşıya olduğunu belirtmek istiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)