GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Filistin'i sürekli gündem yapmaya devam edeceklerine, millî yas ilanına ve Filistin konusunda Türkiye'nin daha aktif rol alması gerektiğine; emekliye verilecek 5 bin TL'nin yeterli olmadığına, mülakatlara ve bu hafta gruplarını ziyaret eden KHK mağdurlarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:10
Tarih:19.10.2023

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, burada bazı konuları her gün konuşuyoruz, çözülene kadar da konuşmaya devam edeceğiz. Bu anlamda Filistin konusunu sürekli olarak gündem yapmaya devam edeceğiz.

Dün iktidar tarafından bir millî yas ilan edildi, biz de dile getirmiştik. Bunun için teşekkür ediyoruz, bu anlamlı adımların devam etmesini de temenni ediyoruz.

Bu anlamda, biz, Türkiye'den daha fazla ses çıkarmamız gerektiğinin hep altını çiziyoruz. Çünkü Filistin'e dünyada Türkiye kadar sahip çıkabilecek, bu işe hamilik yapabilecek başka bir ülke yok. Bu konumun farkında olarak Türkiye'nin daha fazla aktif rol alması gerektiğinin altını tekrar tekrar çiziyoruz, daha somut adımlar atılması gerektiğini de belirtiyoruz.

Evet, Türkiye gündemine dönecek olursak önemli gündemlerimiz var. Emeklilerimizle ilgili bugün bir kanun teklifinde görüşme yapılacak. Emeklilerimize verilen 5 bin TL ikramiyenin yeterli olmadığının altını çiziyoruz. Esasında, iktidar partisindeki arkadaşlarımız da bunun çok büyük bir sorun olduğunu gördükleri için bir adım atma gereği hissettiler. Ama emeklilerimize, bir kereye mahsus, sadece 5 bin TL'lik bir ikramiyenin yeterli olmadığını, zor şartlar altında yaşamlarını devam ettirmek zorunda kaldıklarını, onun için emeklilerimize daha somut, daha istikrarlı bir adım atılması gerektiğini de özellikle belirtiyoruz.

Ben mülakat konusunu sürekli gündem yapıyorum, yapmaya devam edeceğim. Buradan iki kişiye çağrıda bulunacağım. Birincisi, Sayın Mahmut Özer'e, önceki Millî Eğitim Bakanına. Seçim öncesi gençlerimize bir sözü olmuştu, bir açıklaması olmuştu "Artık mülakat olmayacak, tek kriter KPSS olacak." demişti ama şimdi mülakat konusuyla ilgili çelişkili açıklamalar geliyor. Sayın Mahmut Özer'in gençlere bir açıklama borcu var. Sayın Mahmut Özer ara ara kulise geliyor, o geldiğinde de söylemek isterim ama arkadaşlarımızın özel olarak iletmesini rica ediyorum.

İkinci çağrımız Sayın Cumhurbaşkanına. Sayın Cumhurbaşkanı seçim öncesi gençlerimize net bir söz verdi, mülakatların kaldırılacağını söyledi. Sayın Cumhurbaşkanından bizim beklentimiz şudur: "Evet, biz bir söz verdik, biz sözümüzün arkasındayız ve bu sözü yerine getireceğiz. Mülakatları amasız fakatsız kaldıracağız." sözünü Sayın Cumhurbaşkanından duymak istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının gençlerimizi bu belirsiz ortamdan kurtarmasını istiyoruz.

Evet, üçüncü konum: Bu hafta KHK mağdurları bizi ziyaret etti; bu konuyu önemsiyorum. 15 Temmuz Türkiye'nin önemli bir gerçeğidir, 15 Temmuz Türkiye'nin, bu ülkenin destansı bir duruşudur, bizim için bir gurur vesikasıdır, milletimizin destansı bir duruşudur; bunun altın özellikle çiziyorum, söyleyeceklerim de yanlış mecralara çekilmesin. 15 Temmuzda hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şimdi, burada, evet, 15 Temmuz sonrasında, 15 Temmuzda darbecilerle, örgütsel faaliyet yürütenlerle en ağır mücadele verilmelidir ama bunun yanında, hiçbir günahı olmayan, suç kriteri teşkil etmeyen hususlardan cezalandırılan, mağdur olan insanları da burada bir gündem yapmak zorundayız. Maalesef, 15 Temmuzda kurunun yanında yaşın da yandığını üzülerek gördük. Sayın Cumhurbaşkanının da bir vakit "ibadet kısmı" diye nitelendirdiği, esasında hiçbir şeyden haberi olmayan, örgütsel faaliyetten haberi olmayan insanlara da maalesef suç kriteri olmayan hususlardan cezalar verildi. Bu konuyu gündeme getirmek istiyoruz.

Bir kere -konuları ayırarak konuşuyorum- yargı organının "Masumdur." dediği, "Suçsuzdur." dediği kişiler görevlerine iade edilmelidir. Yargı organı "Suçsuz." demiş, ülkemizin mevcut yargı organı "Suçsuzdur." demiş. Yargı organının beraat verdiği, takipsizlik verdiği veya hakkında hiçbir yasal işlem yapılmayan ama görevlerinden ihraç edilen kişiler görevlerine iade edilmeli.

İkinci husus: Bu konuda yapılan yargılamalarda maalesef adil yargılamaların da yapılmadığı görüyoruz, suç kriteri olmayacak hususlardan cezalar verildiğini görüyoruz. Bu anlamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de çok net bir kararı var, bu karara da uymak Türkiye'de ciddi bir devlet anlayışı açısından da önemli bir beklentidir.

Şimdi, burada neyi kastediyorum adil yargılamalardan? Değerli milletvekilleri, Değerli Genel Kurul; şimdi, burada, Adana'da suç olan ama aynı konuda İstanbul'da suç olmayan konulardan dolayı insanlara cezalar verildi yani aynı kriterlerde farklı değerlendirmeler yapıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Şahin.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Bunun yanında, devlet kurumunun yasal olarak müsaade ettiği kurumlardan dolayı sonradan tekrardan dönüp insanlara ceza verilmesi hiçbir hukuk sisteminde kabul edilebilir bir şey değil, hiçbir vicdanın da kabul edeceği bir şey değildir. Sendika, devlet açık tutmuş, yasal olarak müsaade etmiş; dernek, devlet açık tutmuş, yasal olarak müsaade etmiş; gazete, açık tutmuş, müsaade etmiş; bunlardan dolayı, devletin yasal olarak müsaade ettiği konulardan sonra, aynı devletin sonradan dönüp bunlara üyelikten dolayı veya bunlara abonelikten dolayı cezalar vermesi hukuk devleti açısından da vicdan açısından da doğru şeyler değildir. Burada da tekrar şunun altını özellikle çiziyorum: Örgütsel faaliyet yürüten var mıdır? Var. Darbecilerle en ağır mücadele verilmelidir ama bunun yanında, hiçbir şeyden haberi olmayan, masum insanların da mağduriyeti giderilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Buradaki beklenti, adaletin yerini bulmasıdır. Adaletin gereği olarak devletimizin önümüzdeki süreçte başka mağduriyetlerle muhatap... Hem adaletin gereği hem de devletimizin gelecekte başka sorunlarla, başka sosyal yaralarla muhatap olmaması için bu sosyal yaranın sarılması gerekiyor. Bu anlamda, bu mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor. Burada insanların sivil ölümlere terk edilmemesi gerekiyor. Adaletin yerini bulması gerekiyor. Temel kriterimiz de burası, suçlu ile suçsuzun ayrılması gerekiyor ve burada da bir toplumsal kucaklaşma adımını iktidarın atması gerekiyor. Bu konuya da özellikle dikkat çekmek istedim.

Sayın Başkan teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.