| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 10.10.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; sizin hiç oğlunuz acımasızca pusularda katledildi mi? Sizin hiç can parçanız kurşun yağmuruna tutularak sizden koparıldı mı? Siz hiç yaralı yüreğinizin acısıyla bir ömür boyu yaşamaya mahkûm edildiniz mi? Ben Bursa Milletvekiliyim ve böyle bir acılı babayı, yüreği yaralı anayı, gözü yaşlı eşi, boynu bükük iki yavruyu çok iyi tanıyorum. Onların asla dinmeyecek acılarını paylaşmaya çalışıyorum. İtiraf edeyim ki kelime dağarcığım onları teskin edecek söz bulmakta zorlanıyor.
Kıymetli milletvekilleri, 30 Aralık 2022'de Türkiye'nin vicdanını yaralayan, vatandaşın yüreğini sızlatan acımasız bir suikast yaşandı. Ankara'nın tam ortasında meydana gelen saldırıda genç bir akademisyen, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Sinan Ateş kurşun yağmuruna tutularak öldürüldü. Biliyor musunuz ki yürek yangınındaki acılı baba Musa amcanın bizden, sizden, hepimizden ne beklentisi var. Duyuyor musunuz ki her doğan güne kan ağlayarak uyanan Saniye annenin, Ayşe bacının yüce Meclise bir çağrısı var. Görüyor musunuz ki boynu bükük iki günahsız yetimin, Bengisu ve Banuçiçek'in çaresiz bakışları "Baba!" diye haykırışları var. Yaşadıkları tarifsiz travmaya rağmen her görüştüğümüzde er ya da geç Türk adaletine güven duymak istediklerinin tanığı oluyoruz.
En son söyleyeceğimiz sözü en başta söyleyelim ki safımız belli olsun: Sinan Ateş cinayeti, Türk milliyetçilerinin Kerbelâsıdır. Günümüz teknolojisinde MOBESE'ler, HTS kayıtların, plaka takip sistemleri bu derece gelişmiş olmasına rağmen cinayetin tüm ayrıntılarıyla çözülmemiş olması hiçbir biçimde izah edilemez. Teröristlerin ayakkabı numaralarını bildiğini gururla ifade eden irade, başkentin ortasında cinayet işleyen şebekeyi tüm unsurlarıyla ortaya çıkarmalıdır, çıkarmak zorundadır. İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıdan birkaç saat sonra bombacı kadını evde yakalayan bizim devletimizdi, Sultan Ahmet bombacısı Nebil Fadli'nin Suriye'de hangi aşiretten olduğunu kamuoyuna aktaran bizim devletimizdi, bir yılbaşı gecesi basılan Reina'daki katliamı birkaç gün içerisinde çözerek IŞİD'çi katili yakalayan bizim devletimizdi; daha örnekler çok.
Şimdi Sayın Adalet Bakanına soruyorum: Emniyet ayağında gösterilen benzer başarı yargı ayağında neden gösterilmiyor? Aradan bir yıla yakın süre geçmesine karşın henüz bir iddianame dahi neden hazırlanabilmiş değil? Dava dosyası için hâlen daha gizlilik kararının bulunmasının sebebi nedir? Olay anında nöbetçi savcı sıfatıyla adli işlemler başlatılmış, sonrasında yerine bir başsavcı vekili ve bir cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Olaydan yaklaşık yedi ay sonra ise bu iki savcının dosyadaki yetkileri alınmış, bu kez yeni bir başsavcı vekili koordinatör olarak atanarak olayın başındaki nöbetçi savcı tekrar dosyada görevlendirilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Dosyadaki bu denli savcı hareketliliği normal midir? Sayın Adalet Bakanı, Bursa Ulu Camisi'nin bahçesindeki musalla taşından milletin gönlüne yerleşen Sinan Ateş gerçekte ne zaman ölecektir biliyor musunuz? Ben cevap vereyim size: Adalet tam olarak tecelli ettirilmediğinde ölecektir. Suikast dosyasına ilişkin manidar gelişmeler ve dosyaya dair tehdit iddiaları adalete inanç ve güveni sarsmaktadır. Konunun bütün boyutlarıyla araştırılıp soruşturularak incelenmesini yüce Meclisimizden saygılarımızla arz ediyoruz.
"Çelik bile sert değil/Gör ki düşman mert değil/Ölürüz de dert değil/Üzer kahpe pusular."
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)