| Konu: | Neden komisyon sıralarında oturduklarına, oturma düzeninin sağlanmasını umduklarına, Anayasa konusunda "Bütün partilerin kapısını çalacağız." diyen Cumhurbaşkanının hafta sonu yapılacak partisinin kongresine Mecliste milletin bir bölümünü temsil eden partilere davetiye göndermemiş olmasını bir samimiyet sorunu olarak gördüklerine, mülakata, İstanbul depremine, Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta'nın 3'üncü Birleşimde Kanal İstanbul'la ilgili yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ve İstanbul Milletvekili Nilhan Ayan'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 05.10.2023 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) ¬- Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Genel Kurulu da saygıyla selamlıyorum.
Genel Kurula sonradan gelen milletvekillerimiz var, ekran başına da sonradan oturan vatandaşlarımız olduğu için neden burada oturduğumuzu birkaç cümleyle tekrar izah etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, biz; siyasetimizi karşıtlık siyaseti üzerinden asla yapmak istemiyoruz, kimseyi hedef de almıyoruz, düşmanlık siyaseti, nefret siyaseti asla yapmıyoruz; siyasetin belli bir nezaket çerçevesinde yapılması gerektiğine inanıyoruz ki siyasetin de Türkiye'de tarzının, işleyişinin her anlamda değişmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Şimdi, bu anlamda Mecliste bu misyonla siyaset yapmaya gayret göstereceğiz. Tabii, bize emanet edilen bir sorumluluk var, bu sorumluluğun gereği olarak da biz hakkımızı korumak zorundayız. Şimdi, üç aydır oturma düzeninin sağlanmasını bekliyoruz. Bu, bizim iyi niyetimizdir, üç aydır anlayış gösterdik yani bazı arkadaşlar tepki gösteriyorlar, belki hikâyenin geçmişini bilmeyebilirler. 1 Ekimde bu sorunun çözüleceği net bir şekilde söz verilmişti. Söze güvenemeyeceksek neye güveneceğiz? Bunun altını özellikle çiziyorum. Umarım bu sorun çözülür. Bunu da kamuoyuna buradan iletmek istiyoruz.
Şimdi, yeni anayasa tartışması önemli bir gündem, yeni anayasa konusunda ara ara fikirlerimizi beyan ediyoruz. Bu konuda bir hususun altını özellikle çizmek istiyoruz: "Anayasa" dediğimiz kurum, toplumsal mutabakat sözleşmesidir, bir uzlaşmadır anayasa değerli milletvekilleri. Şimdi, hafta sonu iktidar partisinin kongresi var, hayırlı olsun yani Türkiye siyasetine, demokrasimize hayırlar getirsin ancak Sayın Cumhurbaşkanı buradan "Anayasa konusunda bütün partilerin kapısını çalacağız." demişti, "Anayasa konusunda bütün partilerin kapısını çalacağız." diyen Sayın Cumhurbaşkanı ne hikmettir ki partisinin kongresinde bu Mecliste milletin bir bölümünü temsil eden partilere davet göndermemiş. Arkadaşlar, çok meraklı değiliz ancak bir toplumsal uzlaşmadan bahsedeceksek, bir kucaklaşmadan bahsedeceksek, yeni anayasadan bahsedeceksek, birbirimize -siyasi nezaketin gerektirdiği kongrelere davet etmeme konusunda- kapıları kapatacak mıyız; ya, ben bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum. Burada da bir samimiyet sorunu görüyoruz arkadaşlar, biz bu samimiyet sorununu çözmeden, aşmadan yeni anayasa yapılmasının da kolay olmayacağını düşünüyoruz. Yeni anayasanın da... Anayasa birleştiren, kucaklaştıran bir kurum olmalı, ayrıştıran, kavgaya dönüştüren bir kurum olmamalı; onun için de yeni anayasanın yerel seçimlerden önce toplumu geren, ayrıştıran bir şeye dönüşmemesi için de bu konunun yerel seçimlerden sonra daha sağlıklı bir şekilde tartışılması gerektiğini düşünüyoruz; bunu da buradan kayda geçmek istiyorum.
Mülakatlar konusunda ben geçen gün kürsüden bir konuşma yaptım, çok sayıda genç arkadaşımız mesaj attı, çok sayıda genç arkadaşımız sosyal medyadan tepki verdi. Değerli iktidar partisindeki arkadaşlarımız, gençlerin size selamı var, gençler sizden hiçbir şey istemiyor, torpil istemiyor, gençler sizden sadece adalet istiyor ve verdiğiniz sözü tutmanızı istiyor; gençlerin selamını da size buradan iletmek istiyorum.
İstanbul depremi konusunu önemsiyoruz, İstanbul depremi konusunda bugüne kadar -burada siyasi parti ayrımı da gözetmiyorum, yerel yönetim merkezî yönetim ayrımı da gözetmiyorum- gerekli, atılması gereken adımlar, samimi adımlar atılmamıştır. Bu konu, arkadaşlar, hepimizin özel bir gündemi olmalı; İstanbul hepimizin, İstanbul tarihin bize emaneti olan müjdeli bir şehir, böylesine bize emanet olan bir şehri siyasi rekabetlere, siyasi çekişmelere kurban edemeyiz. İstanbul depremi konusunda, hızlı bir şekilde bütün paydaşların bir arada olduğu sağlıklı çalışmalara ihtiyacımız olduğunun altını çizmek istiyorum.
Dün, Leyla Hanım -ben bunu tekrar edeceğim, İstanbul Milletvekili olarak bu konuyu önemsiyorum, sataşmak için söylemeyeceğim- Kanal İstanbul'la yeni kentsel dönüşüm alanları oluşacağı gibi bir ifade kullandı. Bakın, bu çok önemli bir konu. Kanal İstanbul konusunun da ayrıca tartışılması gerektiğini düşünüyoruz, faydalı bir şeyse hep beraber destek verelim ama yok faydalı da değilse hep beraber karşı çıkalım. Kanal İstanbul konusunda "Kentsel dönüşüm alanları nasıl oluşacak, bu konuda gerekirse Sayın Bakan izahat yapar." dedi. Doğrudur, teknik bir konu, Sayın Bakan ya da ilgili Komisyon Başkanı bu konuda Meclisi de bilgilendirebilir, kamuoyunu da bilgilendirebilir. Bu konuda Meclisin, kamuoyunun bilgilendirilmeye dünkü açıklamadan sonra ihtiyacı olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum.
Deprem bölgesiyle ilgili... Deprem bölgesini önemsiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayalım.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Ben İstanbul Milletvekiliyim ama deprem bölgesinin bir evladıyım, bütün ailem Osmaniyeli, ben Osmaniye'nin bir evladıyım, deprem bölgesinin bütün sorunlarını yakından biliyorum. Buranın sorunlarını konuşurken de amacımız iktidar partisini yıpratmak değil; amacımız gerçekten vatandaşımızın çektiği sıkıntıları sizlerle paylaşmak, yaşam koşullarını iyileştirebilmek adına bir şey yapabilir miyiz, derdimiz bu. Bu anlamda, az önce arkadaşımız Adıyaman'dan bahsetti. Ben değerli milletvekilinin Adıyaman İpekli 1 Şehir Hastanesi K-2B Geçici Konaklama Merkezi'ni ziyaret etmesini, Geçici Konaklama Merkezi'nin kışa hazır olup olmadığını bizzat gözlemlemesini rica ediyorum. Deprem bölgesi kışa hazır değil milletvekilleri. Deprem bölgesinin kışa hazırlıkla ilgili gereken adımlarını hızlı bir şekilde atmak bu Meclisin sorumluluğudur diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)