SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve sevgili yurttaşlar; hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Bildiğiniz gibi, şu sıralarda cumhuriyetin 100'üncü yılını kutlamaya hazırlanıyoruz. Cumhuriyetin 100'üncü yılının neler getirdiğini hatırlamaya çalıştığımızda karşımıza çıkan ilk özellik şu: Bir yandan modern bir devletin gereği olan anayasal ve yasal reformlar yürürlüğe konulurken diğer yandan bu genç cumhuriyet kadın haklarının korunmasına odaklanmıştır. Nitekim, dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkını ilk kez 1919 ve 1928 reformlarıyla İngiltere tanırken hemen ardından genç Türkiye Cumhuriyeti gelmiştir, 1934'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır oysa Fransa, İtalya, Belçika ancak 1940'ların ikinci yarısında bu hakkı tanımıştır, İsviçre ise ancak 1971'de kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanımıştır, dolayısıyla genç Türkiye Cumhuriyeti Batı coğrafyasına kadın haklarının korunmasında gerçek bir öncü rol sergilemiştir. Bugün ise ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti kadın haklarının korunmasında hazin bir tablo sergilemektedir; özellikle kadınların en temel anayasal hakkı olan yaşama hakkı tehdit altındadır; siyasal, sosyal ve kültürel hayattan kadınlar sistematik olarak dışlanmıştır. Hâlbuki hafızalarımızı tazelersek; 2004'te Türkiye, Anayasa'nın 10'uncu maddesine çok önemli bir hüküm ilave etmiş, böylece kadınlara, kadınlar lehine pozitif ayrımcılığın tanınması konusunda önemli bir değişiklik yürürlüğe girmiştir. Bu değişiklik kadın örgütleri tarafından yeterli görülmemiş, eleştirilere konu olmuş ve o günkü Parlamento çoğunluğu bu eleştirilere demokratik bir duyarlılık sergilemiş, böylece 2010 Anayasa değişikliğiyle tereddüde yer bırakmayacak bir biçimde 10'uncu maddeye kadınlar lehine pozitif ayrımcılık kuralı eklenmiştir.

Buradan hatırlatmak isterim: Bu, 2004 ve 2010 Anayasa değişikliğinin öncülüğünü o günkü Parlamento çoğunluğu, Adalet ve Kalkınma Partisi yapmıştır. Dolayısıyla buradaki Adalet ve Kalkınma Partisinin değerli milletvekillerine seslenmek istiyorum: Bugün Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği araştırma önergesi fevkalade hayati bir önemi haizdir. Dolayısıyla kadın varlığının korunması hepimizin ortak derdi olmalıdır. Bu konuda partizan saiklerle hareket edilmemelidir. Hâliyle bütün milletvekillerimizi bu önergeyi kabul etmeye davet ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, lütfen toparlayalım.

Buyurun.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Devamla) - Biz, Gelecek Partisi ve Saadet Partisinin kurduğu Saadet Grubu olarak bu önergeye tam destek veriyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)