SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gençlerimizin en önemli sorunlarından biri olan mülakat konusunda verdiğimiz Meclis araştırması önergesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, derdimiz bağcıyı dövmek değil, derdimiz üzüm yemek. Evet, bağcının günahı ne kadar çok olsa da derdimiz bu değil; derdimiz bağcıya yanlışını, hatasını bir kere daha hatırlatmak. Evet, derdimiz adalet, derdimiz gençlerimiz, kayırmacı düzeninize isyan eden gençlerimiz, mülakat zilletinin bataklığında boğulan, çaresiz kalan, gelecek karamsarlığına kapılan gençlerimiz, umudu yurt dışında aramak zorunda kalan gençlerimiz ve ne acıdır ki ülkesine gönül koyan gençlerimiz. Allah aşkına bir genç ülkesine neden gönül koyar? Eğer adaletsiz, kayırmacı bir düzen varsa bir genç ülkesine gönül koyar. Eğer hak eden değil, torpili olan sınavı kazanıyorsa bir genç ülkesine gönül koyar. Eğer umudu çalınıyorsa, eğer dayısı yok diye emeği çalınıyorsa, emeği yok sayılıyorsa, sınavı kazanamıyorsa bir genç ülkesine gönül koyar. Bu gençler bizim değerli milletvekilleri, bu gençler ülkemizin geleceği, bu gençler cumhuriyetimizin 100'üncü yılını 200'üncü yıla taşıyacak olan gençler. Bu gençler sizden hiçbir şey istemiyorlar, sadece adalet istiyorlar; sizden torpil istemiyorlar, eşit şartlarda yarışmak istiyorlar; sizden torpili olanın değil, hak edenin kazandığı bir sistem istiyorlar; kayırmacı mülakat zilletinin kaldırılmasını istiyorlar; hasılıkelam Sayın Cumhurbaşkanının seçim öncesinde verdiği sözü tutmasını istiyorlar. Evet, arkadaşlar, bütün mesele hakkaniyetsiz mülakat zilleti. Sayın Cumhurbaşkanı seçimden önce bir söz verdi değil mi? Geçen günlerde de "Söz verdiysek yaparız." gibi bir ifade kullandı ancak Sayın Millî Eğitim Bakanı çıktı ne dedi? "Mülakat gibi mülakat yapacağız." kendinden önceki dönemleri yok sayan, eleştiren bir anlayışta. Kendinden önce mülakat gibi mülakat yapılmıyor muydu? Gençlerin hakkı mı yeniyordu? Değerli milletvekilleri, burada, bu sözü Sayın Bakan söylemiş midir yoksa söyletilmiş midir? İyi polis-kötü polis rolüne mi bürünülüyor? Bunu da kamuoyunun takdirine sunuyorum. Hak eden kazansın değerli milletvekilleri, tek derdimiz bu. Allah aşkına, ben bir hukukçuyum, devlete bir hâkim, savcı alınacaksa bana ne siyasi görüşünden, bana ne AK PARTİ'li mi, Gelecek Partili mi; bana ne bundan veya size ne bundan? Arkadaşlar, bir tek şeyine bakmamız gerekir, bir hâkimden ne isteriz? Liyakati var mı, doğru, adil karar verecek mi? Bir hâkimden adil karar vermesinden başka ne isteyebiliriz?

Artık gelinen noktada nitelikli insan kaynağımız maalesef mülakatlarda elenmiyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü dayısı olmadığı için artık nitelikli insan kaynağımız mülakata girmiyor, sınavlara bile girmiyor. Bu gençler umudu yurt dışında arıyorsa oturup düşünmek zorundayız. İşte, Türkiye'nin beka sorunu budur değerli milletvekilleri. Gençlerimizin yurt dışına çıkışında aramak zorundayız beka sorununu yoksa bir seçim kaybetmede aramamalıyız. Gençlerimizin yurt dışına gitmesinde beka sorunu aramıyorsanız bundan da utanmalısınız.

Mülakatlar kaldırılmalıdır değerli milletvekilleri. Kamuya personel istihdamında ve meslek içi yükselme ve nitelikli görevlere seçilmelerde mevcut bulunan mülakat sistemi kaldırılmalı, yerine objektif kriterlere dayalı sınavlar getirilmelidir; istediğimiz budur, ayrıcalık değil, olması gereken budur. Sadece objektif kriterlere dayalı bir sınavdan bahsediyoruz. Şimdi bu topu taca atmayın, gençlerimiz adına nefesimiz ensenizde olacak, mülakatlar "ama"sız "fakat"sız kaldırılmalıdır. Gençlerimizin en önemli sorunu olan bu mülakat zilletiyle ilgili bir Meclis araştırması önergesi verdik, bu konuda sizlerden beklentimiz, bu topu taca atmamanız. Eğer bu talebimiz reddedilirse geri dönüp gençlerimize, 85 milyona sizi şikâyet edeceğiz; işte seçim öncesi söz verenler seçim kurtarmak için bunu yapmışlar, şimdi de topu taca atıyorlar, iyi polis-kötü polis oynuyorlar diyeceğiz. Eğer samimiyseniz buyurun, mülakatları beraber tartışalım, kaldıralım.

Son sözümüz de gençlerimize. Sevgili gençler "Giderlerse gitsinler." sözüne aldırmayın; hiçbir yere gitmiyoruz, biz sizlerle birlikte bu ülkede kalacağız, mülakatların kaldırıldığı, liyakatin esas alındığı bir sistemi biz sizlerle birlikte inşa edeceğiz diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)