| Konu: | KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç ürünlerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergenin (8/12) ön görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 25.07.2023 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Saygıdeğer Başkanım, çok saygıdeğer milletvekilleri; yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Özgür Bey çok heyecanlı yani o kadar heyecanlı ki zannedersiniz ki Meclis İçtüzüğü kapsamında sürekli çalışmayı arzu eden... 27'nci Yasama Döneminde 310 tane kanun çıkartmışız, bunların hepsinde bilfiil karar yeter sayısı istememiş, yoklamayla yeter sayısı istememiş, "Meclis sürekli çalışsın." demiş; salı, çarşamba, perşembe günleri Meclis bir şekilde yeter sayı olmadığı için, kapanması zaruret arz ettiği için İç Tüzük gereğince kapanmış.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kim yapmış onu?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Kim yapmış?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Gelseydiniz kapanmazdı.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Yoklamayla yeter sayısını kim istemiş?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Siz yoktunuz ki.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Gelmediniz, gelseydiniz.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Yoklamayla yeter sayısını kim istemiş?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Meclise gelmediniz ki.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Siz olmadığınız için kapandı.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Niye girmediniz?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Meclise gelmediniz siz.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Yoklamayla yeter sayısı isteyip niye girmediniz?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Siz olmadığınız için kapandı.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Vekilleriniz gelmediği için kapandı.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Hani çok çalışma istiyorsunuz ya, yoklamayla yeter sayısı isteyenler yoklamaya girmiyor; Allah Allah!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Siz olmadığınız için kapandı, siz.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Salı, çarşamba, perşembe Meclis çalışacak ama Cumhuriyet Halk Partisi keyfinden dolayı çalışmayacak.
YUNUS EMRE (İstanbul) - Zamları anlat sen!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Arkadaşlar, size rağmen 27'nci Yasama Döneminde aziz milletimizle ilgili 310 tane -uluslararası sözleşmeler dâhil- kanuni düzenlemeyi hayata geçirdik, size rağmen. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YUNUS EMRE (İstanbul) - Zamları anlat, zamları!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Cumhur İttifakı'yla beraber, omuz omuza, size rağmen hayata geçirdik; bunun bilinmesini isterim. (CHP sıralarından gürültüler)
İki: Meclis İçtüzüğü 5'inci madde "1 Temmuzdan itibaren Meclis tatile girer." der.
MAHİR POLAT (İzmir) - Yüzde 82 zamlar ne?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Peki, o tarih itibarıyla AK PARTİ Grubu bir önerge vermiş Meclis çalışmaya devam etsin diye, değil mi? Siz çalışma istiyordunuz, değil mi? Grup önerimize ne dediniz efendim, ne dediniz: "Hayır, biz çalışmak istemiyoruz." Reddettiniz değil mi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Allah Allah!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hadi oradan!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Yalan, yalan!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Ya, bir dakika. AK PARTİ Grubu diyor ki: "1 Temmuzdan sonra çalışmaya devam edelim."
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Hadi buyurun, devam edelim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hadi, hadi!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Tamam, hadi o zaman; hadi, hadi o zaman.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisi diyor ki: "Hayır." Allah Allah, niye acaba; niye acaba, çok merak ediyorum!
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Hadi devam edelim.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Zam geldiği için devam diyoruz; fakir fukara zamdan ezildiği için devam diyoruz.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Seçimlerin bittiği günün ertesi günü AK PARTİ'de seçim çalışmaları başlar.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Zam için "Gelin çalışalım." diyoruz, zam için, zam.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Biz tatilde değiliz, biz seçim bölgesindeyiz. Arkadaşlarımız şu anda seçim bölgelerinde çalışmalar yapıyorlar, aziz milletimizi dinliyorlar, notlarını alıyorlar. İnşallah ekim ayıyla beraber aziz milletimize hizmete girecek ve onların her türlü beklentisini karşılayacak kanuni düzenlemeyi de hayata geçireceğiz; bunların da bilinmesini isterim.
ÖZGÜR KARABAT (Çanakkale) - Seçimi bırak, geçim çalışması yap.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Cumhurbaşkanı yeni paketinizde açıkladı, yeni bir külfet daha geldi. Neyin farkındasınız ya?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Diğer bir husus, değerli arkadaşlar, Meclis İçtüzüğü'müzün 7'nci maddesi kapsamı içerisinde -Müsavat Bey de bahsetti- bir olağanüstü toplantı... Gerçi, İç Tüzük'ümüzde "olağanüstü toplantı" diye bir kavram yok ama olağanüstü birleşimle ilgili bir düzenleme var.
Peki, orada, 7'nci maddede gerekçesiyle beraber, burada olağanüstü toplantının milletvekillerinin asgari beşte 1'inin isteği üzerine toplanacağını bahsediyor.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Zamlardan daha büyük ne gerekçe olabilir?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Peki, bugüne kadar yani 82 Anayasası'ndan sonra Meclisimiz kaç kere olağanüstü toplantıya geçmiş?
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Hiç böyle zam gelmedi ki!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Bugünkü toplantıyla beraber 52 tane toplantı gerçekleştirmiştir. Bunun 6 tanesi...
HASAN UFUK ÇAKIR (Mersin) - Mazota gel, mazota! Mazota gel Beyefendi, mazota gel! Zamma gel, zamma! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Geleceğim.
HASAN UFUK ÇAKIR (Mersin) - Hadi gel bakalım!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Geleceğim, geleceğim. Biraz sonra geleceğim. Önce Özgür Bey'in dile getirdiği hususları dile getirelim, sonra geleceğiz; sırayla. O size göre değil Beyefendi, Sayın Milletvekili; sırayla; tamam. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Peki, mevcut duruma göre, İç Tüzük kapsamı içerisinde gerekçesiyle beraber 120 milletvekili bunu talep etmiş ve Meclis Başkanlığımız da bugün itibarıyla olağanüstü toplantıya karar vermiş. Peki, olağanüstü toplantı kararı verilirken bugünkü 52 tane taleple beraber 6 tanesi cevapsız bırakılmış veya reddedilmiş, diğerlerine de farklı cevaplar verilmiş. Orada da gerekçelerine bakıldığında ne denilmiş, biliyor musunuz? Olağanüstü bir toplantı yapılarak genel görüşme açılmasını zorunlu kılacak nitelikte acil bir durumun olmadığı. "Olağanüstü" kavramını hukukçu arkadaşlarımız bilir, süreli ve acil bir durumun ortaya çıkmış olması. Bizim, bundan on gün önce, 15 Temmuzda, gece saat 01.00 gibi oylamasını yaptığımız bir kanuni düzenlememiz geçti ek bütçeyle beraber, yürütme, yürürlükle beraber yaklaşık 32 maddelik bir torba yasamız geçti. Bu kanunun, şu anda gerekçesi olan yani ÖTV, KDV artışlarıyla ilgili gerekçe olan hususların tamamını orada görüştük. Peki, görüşme safahatımız nedir? Toplamda, Genel Kurul aşamasında sekiz saat -merkezî bütçeyle ilgili, yönetim bütçesindeki cetvellerle ilgili- Komisyon aşamasında on bir saat yirmi dakika ve on yedi saat otuz beş dakika Meclis çalışma yapmış. Burada, bütün muhalefet partilerinin hatipleri her türlü düşüncelerini ileri sürmüş bu hususlarla ilgili, tamamı değerlendirilmiş.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - O kanundan sonra yüzde kaç zam geldi?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Peki, tamamı değerlendirilen bu hususta hangi acil durum, hangi süreli bir iş gündeme geldi de bu olağanüstü toplantı ihtiyacı doğdu ve şu anda bu ihtiyaca karşı neler söylendi?
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Yüzde kaç zam geldi, yüzde kaç? Şanlıurfa'nın tüm elektrikleri kesik, suları kesik; daha nasıl olsun? (AK PARTİ sıralarından "Dinle, dinle!" sesleri)
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Arkadaşlar dinleyelim lütfen. Öncelikle bir cevapları vereyim.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Anladım da Beyefendi, olağanüstü gelişmeleri söylüyorum size. Yüzde kaç zam geldi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Bir dakika... Bir dakika...
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Sakin olalım arkadaşlar.
BAŞKAN - Abdullah Bey, bir dakika...
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Şanlıurfa'nın tüm elektrikleri kesik şu anda, 45 derece sıcaklıkta Urfa'nın elektrikleri kesik kardeşim.
BAŞKAN - Ya, Sayın Tanal...
Değerli milletvekilleri, biraz evvel Özgür Bey konuşurken bu gruptan bir arkadaşımız laf atıyordu, ben haber gönderdim, laf atmanın doğru olmadığını söyledim, bir daha laf atmadı.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Başkanım...
BAŞKAN - Bir dakika... Tanal, sen hep konuşuyorsun ama be kardeşim!
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Bakın, 14'ünde Meclis kapandı mı? Kapandı. 15'inde Cumhurbaşkanı kararnamesiyle zam gelmedi mi? Daha ne olsun? Nasıl bir olağanüstü...
BAŞKAN - Seni çağırıyorlar, Urfa'dan bir heyet gelmiş.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Anladım, 14'ünde Meclis kapandı, 15'inde de zam geldi.
BAŞKAN - Tanal, biraz susar mısın. Ama hep konuşuyorsun sen ya!
Buyurun.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Değerli arkadaşlar, olağanüstü toplantı davetinin de talebinin de Meclisimizin geçmişteki uygulamaları ışığında süreli, takvimli ve aciliyet gerektiren kullanımlarda ihtiyaç olduğu da ortadadır, lütfen, bu hususa da dikkatinizi çekiyorum. Çünkü geçen sene de 5 Ağustosta, aynı şekilde, yine Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri tarafından bir davet olmuştu ve toplantı yeter sayısı olmadığı için Meclis o gün toplanamamıştı. Sebep neydi? İçeriğiyle ilgili, diğer siyasi partilerle ilgili, aciliyet, süreli, günlü ve takvimli işlerle ilgili yeterli, inandırıcı gerekçe sunamadığı içindi.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Yani rahatınızı mı bozduk?
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Lütfen bu hassasiyetimizi de bilelim.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Anladım, yani rahatınızı mı bozduk? Millet için sizi çağırdık, çok zam geldiği için.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Meclisimiz, 27'nci Yasama Dönemi içerisinde 310 kanun düzenlemesi yapmış, on bin saatin üzerinde çalışma yapmış, 300 bin sayfadan ibaret de tutanak tutmuştur yani çalışkan, işinin ve gündeminin hâkimi bir Meclis vardır. Lütfen arkadaşlarımızı bu şekilde tatildeymiş gibi de itham etmeyin.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Ya, kardeşim, Meclis daha vatandaşlara oturacak oda bulamadı, oda! Oturacak yerleri yok daha, neye hâkim ya! Meclis neye hâkim, daha oturacak yerleri yok vekillerin!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Gerçi "tatil" deyince... "O kişi ki her işi kendinden bilir." diye bir atasözümüz vardır. Yani arkadaşlarımızın kendileri tatilde olabilir, ancak bizim milletvekillerinin hiçbirisi...
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Vekillerin oturacak odaları yok daha, neye hâkim ya! Oturacak odaları yok!
İBRAHİM EYYÜPOĞLU (Şanlıurfa) - Ya, dinlemesini bil!
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Lütfen ya, susunuz ya!
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Oturacak odaları yok! Kaç tane vekil boşta!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Arkadaşlar... Arkadaşlar...
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Ayıp be!
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Ayıp yaptığınız, vatandaş, fakir fukara!
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Senin yaptığın ayıp ya!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar...
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Zam getiriyorsun, zam! Ne ayıbı? Hırsızlık mı yaptık? Hırsızlık yapanlar ayıp yapıyor!
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Değerli arkadaşlar, "tatil" deyince bizim milletimizin hafızasında bir şey var. Mesela, depremde tatile nasıl gidilebilir? Mesela, yangın ve sel felaketi olmuş, tatile nasıl gidilebilir? Mesela, kar yolları kapatmış, değil mi? Acil kamu hizmetine ihtiyaç var; tatile nasıl gidilebilir? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Mesela bunun cevabını milletimiz çok iyi biliyor ama ben çok iyi biliyorum ki bizim Cumhur İttifakı'yla beraber bütün milletvekillerimiz şu anda tatilde değiller, sahadalar; sosyal medya hesapları açık, kaynaktan da izlenebilir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ancak kimlerin tatilde olduğu, kimlerin yatlarda, katlarda gezdiği de belli. Ha, şunu da söylüyorum arkadaşlar: Milletvekili bir robot değildir, tatil de çok insani bir haktır. Yani Özgür Bey söyledi kapatırken "İki hafta, üç hafta, dört hafta... Herkesin ailesi var, çocukları var..."
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir iki hafta... Ben "Bir iki." dedim, makulü o.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Şimdi "Bir iki." kayıtlara bakın "İki üç hafta." diyorsunuz "Dört hafta." diyorsunuz; önemli değil.
Arkadaşlar, bakın, herkesin evlatları var, çocukları var, sınavlardan çıkmışlar, çok insani bir ihtiyaç bu; kanunlarda yer almış bir ihtiyacı sanki özel bir durummuş gibi anlatmanızı da ayıplıyorum burada. Lütfen, bu ifadelerinizi düzeltin. Milletvekillerimiz de seçim çevresinde, sadece burada, Genel Kurul çalışmalarına katılmıyorlar, sadece komisyonlara katılmıyorlar, Genel Kurulun dışında da seçim bölgelerinde, özellikle depremi yaşayan 11 tane ilimizin bütün milletvekilleri her gün orada. Çünkü çok ağır bir deprem geçirdik, ülkemize toplam maliyeti önümüzdeki dönemde 104 milyar doları bulacak büyük bir felaketi yaşadık. Bulgaristan büyüklüğündeki bir ülkeyi yıkıma uğratacak bir felaketi yaşadık, aynı o büyüklükte. Altyapıdan üstyapıya, orada istihdamın sağlanması, yeniden sanayi bölgelerinin kurulması ki ben teşekkür ediyorum bütün milletvekillerine. Geçen çıkardığımız torba yasa içerisinde hem AFAD'la ilgili hak sahipliği için hem de yine, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yeni sanayi bölgelerinin kurmasıyla ilgili birçok düzenlemeyi hayata geçirdik; bunların şu anda arkadaşlarımız takipçisi, ben teşekkür ediyorum onlara. Dolayısıyla, bizim "tatil" diye bir derdimiz yok, aziz milletimizin hizmetinde her zaman da çalışmaya hazırız.
İkincisi, Özgür Bey cezaevinde bulunan bazı gazetecilerden bahsetti. Bağımsız yargı, kendi tarafsız ve bağımsız hâliyle yargılamaları devam ettiriyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bugün gazeteciler gözaltına alındı, bugün, bugün.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Ya, tamam da bu cezaevinde olan basın mensuplarını düşünürken şunu niye düşünmüyoruz acaba: Şu belediyelerden, partilerden maaşa bağlanan gazeteciler, basın mensupları için, bunlarla ilgili bir açıklamanız olacak mı acaba, çok merak ediyorum. Hazin bir belge yayınlandı değil mi, bazı gazeteciler belgelendi; hazin bir belge, yıllık kaç milyon TL, bilmem ne televizyonuyla anlaşma yapıldığıyla alakalı bir belge yayınlandı. 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı Günü'nde buna karşı da bir cevap verilebilirdi herhâlde, değil mi? Basın mensuplarının cezaevinde olduğunu ifade eden bir düşünce herhâlde buna da bir cevap verirler diye düşünüyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bugün, bugün gazeteciler gözaltına alındı.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Değerli arkadaşlar, AK PARTİ'nin yirmi yıllık bir...
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay denetimden geçmiş bir protokolden bahsediyorsunuz.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Bu protokolü keşke yaparken de açıkça ifşa etseydiniz.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay denetiminden geçmiş bir protokol...
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Noterden ihtarnameyle değil, herkes yaparken...
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Biz yandaş medyadan bahsetmiyoruz.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Peki, bu belediyelerden de şu şeylerden maaş alanları da açıklarsanız memnun oluruz.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Hepsini açıklayalım, sorun, hepsini açıklayalım.
ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yirmi yıllık AK PARTİ iktidarı döneminde birçok kazanım sağladık. Biz, AK PARTİ olarak, 2024-2028 dönemi arasında yıllık ortalama yüzde 5,5 seviyesinde büyümeyi, 2028 yılı sonunda 1,5 trilyon dolar millî gelir büyüklüğüne ulaşmayı, 16 bin dolarlık kişi başı gelir düzeyine ulaşmayı, 2022 yılı sonu itibarıyla 32 milyon civarında olan toplam istihdamı 6 milyon artışla 2028 yılının sonunda 38 milyona yükseltmeyi, işsizlik oranının kademeli olarak gerilemesini sağlayarak işsizlik oranını yüzde 7'nin altına indirmeyi, 2022 yılı sonu itibarıyla 254,2 milyar dolar olan ihracatımızı 2028 yılında en az 400 milyar dolara yükseltmeyi, yeni dönemde ülkemizi ziyaret eden turist sayısını 90 milyona, toplam geliri de 100 milyar dolara çıkartmayı, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi, finansal enstrümanları daha da geliştirerek TL cinsi tasarrufları artırmayı hedefliyoruz. Para, maliye, gelirler ve finansal sektör politikalarında ise daha güçlü bir eş güdüm sağlamakta da kararlıyız. Mali disiplini ekonomimize güveni artıran bir çıpa olarak korumaya ve güçlendirmeye devam edeceğiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktisat politikalarının ortak amacı gelir dağılımındaki dengeyi, fiyat istikrarını ve tam istihdamı gerçekleştirmektir. Hedeflenen politikaların başarıyla yürütülmesinde mali politikaları da kullanabilecek etkili araçlara sahibiz. Bunlardan en önemlisi vergidir. Vergi, gelir dağılımından mal ve hizmetlerin fiyatlarını belirlemeye kadar pek çok alanda etkili maliye politikası aracıdır. Bu sebeple, birçok ülkede vergiler ülke şartlarına göre çeşitlilik göstermektedir. Biraz önce de belirttiğimiz gibi, 104 milyar doları bulan, yüzyılın afeti olarak kabul edilen deprem, ülkemizin ekonomisine ve kamu maliyesine ciddi bir yük meydana getirmiştir. Bu sebeple, depremin oluşturduğu mali etkilerin bir kısmını telafi edebilmek adına vergi düzenlemelerinin yapılması zaruret oluşturmuştur. Depremin yol açtığı ilave maliyetleri bir miktar azaltma ve bütçe disiplinini yeniden tesis etmek amacına yönelik olarak alınan gelir tedbirlerimiz, ayrıca enflasyonla mücadelede para politikası ile maliye politikası arasındaki eş güdümü güçlendirmemize de katkıda bulunacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkelerin vergi yapılarını analiz etmede kullanılan önemli değişken ise toplam vergi hasılatının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını gösteren vergi yükü kavramıdır. Bu oranın zaman içindeki değişimiyle birlikte vergi gelirlerinin kompozisyonu ve büyümenin sektörel değişimi, vergi yapısı ve büyümeye ilişkin önemli bilgiler içermektedir. Burada hemen belirtmek isterim ki Türkiye, OECD ülkeleri içinde vergi yükü en düşük ülkelerden biridir. Dolaylı ve dolaysız vergilerin bu kompozisyon içindeki oransal ağırlığı ise siyasi tercihe ve ülkenin ihtiyaçlarına göre değişkenlik göstermektedir. AK PARTİ olarak vergi yükünü ve kompozisyonunu önümüzdeki dönemde mali disiplinden asla taviz vermeden milletimizin menfaati ve ekonomik hedeflerimiz doğrultusunda belirleyeceğiz ve belirlemeye devam edeceğiz. Para politikasının yanı sıra maliye politikası, yapısal reformlar ile Türkiye'de finansal istikrarı pekiştirerek istikrar ve güven içinde büyümeyi hedeflemekteyiz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda istihdamı artıracak, büyümenin nimetlerini her zaman olduğu gibi adaletli şekilde dağıtmaya devam edeceğiz. Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesi için millî değerlerimize uygun, doğru tanımlanmış ve sonuç odaklı reform adımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Orta vadeli programda makro göstergelerle kamu politikalarını güncelleyerek yapısal reformları ortaya koyacak ve kaynak tahsisini bu çerçevede yönlendirmiş olacağız. Şunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemizi hedefleriyle buluşturma mücadelemizi hız kesmeden sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.
Yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)