Konu: | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 15 |
Tarih: | 13.07.2023 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Değerli milletvekilleri, TL cinsi açılan kur korumalı mevduatın maliyeti bildiğiniz gibi hazineye yüklenmekte, döviz cinsinden açılan mevduatın maliyeti ise Merkez Bankasına yüklenmekte. Şu an tartışmakta olduğumuz geçici 2'nci maddeyle bu maliyetin tamamı Merkez Bankasına yüklenmek istenmekte. Biz, kur korumalı mevduata en başından beri karşıyız ancak bu yapılan işlem, bu düzenleme, bununla beraber geçmiş sistemde eleştirilen sonradan kaldırılan kısa vadeli avanstır bu esasında, Merkez Bankası kredisidir bunun adı yani hazineye gitmediği için bütçe açığının düşük gösterilmesidir. Şimdi, yarın bütçe görüşeceğiz. Aslında bütün bu söylediklerimiz, bütçede düzenlenmesi gereken hükümlerin bütçe dışına çıkarılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkının açık ve net bir şekilde ihlalidir.
Peki, kur korumalı mevduatın maliyeti ne? Hazine bu maliyeti açıklıyor, kendi üzerine düşen maliyeti açıklıyor; bunu bütçe gerçekleşmelerinde her ay takip edebiliyoruz. 2022 yılında hazineye düşen yük 93 milyar lira. Peki, Merkez Bankasının yükü ne burada? Bunu daha dün Komisyon çalışmalarına kadar ne yazık ki bilmiyorduk, Merkez Bankası yetkilileri daha önce bunu "ticari sır" diye saklamışlardı ancak Komisyon çalışmalarında 2022 yılındaki bu yükün 72 milyar lira olduğunu öğrendik yani 2022 yılında kur korumalı mevduatın bu halkın sırtına yüklediği toplamda 165 milyar liralık bir yük var. 2023 yılında ne kadar maliyeti olacak? Onu da gene Komisyon çalışmalarında etki analizi raporunda gördük. 100 milyar liralık bir tahmini var şu anda Hazine Bakanlığının. Peki, Merkez Bankasının ne kadar yükü olacak? Onu sorduk ama ne yazık ki öğrenemedik. Ben Komisyon Başkanımıza bir kere daha soruyorum: 2023 yılında Merkez Bankasının kur korumalı mevduattan payına düşen yük ne olacak? Bizim tahminimiz 2023 yılında 200 milyar liralık bir yükü olacak ve vazgeçilen vergi, vergi harcamasının ne kadar olacağını da ne yazık ki bilmiyoruz.
Değerli milletvekilleri, ben şimdi size güncel bir örnek veriyorum: Diyelim ki üç ay önce bankaya gidip dolar kuru 19 lira 32 kuruşken kur korumalı mevduata 1 milyon lira para yatıran birisinin aldığı para -bugün dolar 26 lira 19 kuruş- ve kur farkı 1 milyon 355 bin liraya çıkıyor. Bunun yüzde 20'sinin faiz olduğunu ve bunu bankanın yüklendiğini düşündüğümüz zaman 1 milyon lira kur korumalı mevduata para yatırmış birisi üç ay sonra 300 bin lira hazineden para almış oluyor. Bu, esasında korkunç bir servet transferidir, bunun adı servet transferidir. Peki, bu servet transferi kime gidiyor, kimler bundan payını alıyor? Bunun için de Türkiye'deki mevduatın yapısını incelememiz lazım.
Değerli milletvekilleri, temmuz ayı rakamlarına baktığımız zaman toplam mevduat 11 trilyon 787 milyar lira, kur korumalı mevduatın bunun içindeki payı 2 trilyon 846 milyar lira. Peki, bu mevduat kimde, ona bakmamız lazım. Bu mevduatın yüzde 70'i 1 milyon lira ve üzerindeki hesaplarda oluşmakta. 1 milyon üzeri mudilerin toplam mudiler içerisindeki payı ise binde 6 yani yaklaşık 7,5 trilyon liralık bir para yani Türkiye'deki mevduatın yüzde 70'i sadece mudilerin binde 6'sının hesabında. Yani çok ciddi bir servet bir avuç insana aktarılmakta ve ne yazık ki bu gelirden vergi alınmıyor. Yani bugün torba yasa yapıyoruz, bu yasada motorlu taşıtlar vergisi var, ÖTV oranları artırılıyor, Cumhurbaşkanı KDV'yi artırıyor, harçları artırıyor ancak bu kur korumalı mevduatta vergi yok. Şimdi, burada Türkiye ekonomisini bir havuza benzetirsek bir problem çözmemiz lazım. Diyelim ki bir havuz var, bu havuzun dibi de delinmiş, buradan şırıl şırıl su akmakta. Nereye akıyor bu su? İşte, bu su saraya akıyor. Bu su nereye akıyor? 5'li çetelere akıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Bakırlıoğlu.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Devamla) - Bir taraftan böyle bir manzara var ve bir taraftan da birileri zaten suyu azalmakta olan bu havuza ellerini uzatmışlar, kur korumalı mevduatta 10 milyonlarca lirası olan insanlar kepçeyle bu havuzu boşaltırken bu ülkenin 85 milyon insanı, gariban insanı ellerinde çay kaşıklarıyla bu boşalmakta olan havuzu doldurmaya çalışıyorlar; şu an tam olarak da yaşadığımız şey bu. Ancak şu an, hâl böyleyken tartışmakta olduğumuz bu torba yasaya teklif sahipleri "millî dayanışma paketi" adını veriyorlar. Biz de soruyoruz: Allah aşkına, bunun neresi millî ve burada nasıl bir dayanışma var?
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)