| Konu: | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 13.07.2023 |
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri ve ekran başında bizleri izleyen değerli halklarımız; sözlerime başlamadan önce, Mecliste yapacağım ilk kürsü konuşması olması itibarıyla seçilmiş olduğum Mardin ilinin çok dilli, çok kültürlü yaşam pratiğinin Meclise bir prototip sunması dileğiyle Mardin halklarının dillerinden Mardin'e teşekkürü bir borç bilirim. "..."(*)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Anlamıyoruz ne dediğini. Anlayamadık, ne dedin?
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Devamla) - Ben ne söyleyeceğimi önceden söylemiştim, teşekkür ettim.
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Arapça bilmiyorsanız ne yapalım?
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Anlayamadık ne dediğini.
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Arapça bilmiyor musunuz beyefendi? Hangi dili konuştuğunu bile anlamıyorsunuz.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Devamla) - Torba yasayla getirilen kanun teklifine dair konuşmamın başında...
BAŞKAN - Sayın Hatip, bir saniye...
Değerli milletvekilleri, hatibi anlamayacak bir şey yok. Kürtçe, Arapça... Mardin halklarının çeşitliliğine, çokluğuna izafede bulunarak dinleseydiniz, "Onların diliyle selamlamak istiyorum." dedi. Bunlar Çanakkale'de...
HALUK İPEK (Amasya) - İç Tüzük var.
BAŞKAN - Müsaade edin, sordunuz, bana "Müdahale edin." dediniz.
HALUK İPEK (Amasya) - İç Tüzük var.
BAŞKAN - İç Tüzük var, ben en az sizin kadar biliyorum.
Çanakkale'de yan yana hayatını veren insanlar bunlar o gün de işgal eden İngiliz'ine, Fransız'ına karşı. Bu ülkede İngilizce, Fransızca, şimdi resmî eğitim dili oluyor, burada bir selamlamaya benim müdahale etmemi istiyorsunuz. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - İkisi aynı şey değil Sayın Başkan, hayır.
BAŞKAN - Ben buna müdahale etmeyi başta ayıp olarak görüyorum. Size de "Diliniz sizin ayetiniz, Allah'ın ayetidir"i hatırlatmaya gerek bile görmüyorum.
Buyurun, devam edin.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Aynı dilden devam edemez Sayın Başkan. (İYİ Parti sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sözlerime devam etmek istiyorum. Torba yasa ile getirilen bu kanun teklifine dair konuşmamın başında, zor şartlar altında büyük bir özveriyle ülkenin her yerinde halk sağlığı hizmetinde bulunmak isteyen sağlık emekçilerini saygıyla selamlıyorum. Aynı zamanda görev başındayken kötü çalışma koşulları ve sağlıkta şiddet sebebiyle hayatını kaybeden sağlık emekçilerini, hekimleri de rahmetle anıyorum.
Şimdi, gelelim teklifin getirdiklerine ve götürdüklerine; sonunda söyleyeceğimi başta söylemem gerekirse söyleyebilirim ki bu kanun teklifinin sağlık emekçileri için, hekimler için getirdiği olumlu hiçbir şey yoktur. Getirdiği tek şey sefalet, güvencesizlik, kötü çalışma koşulları; götürdükleri ise sağlık emekçilerinin zaten sınırlı olan özlük hakları, sağlık hizmetlerine erişim hakkıdır. Kanun teklifi, aile hekimleri Sağlık Bakanlığınca belirlenen muğlak performans kriterlerine ulaşamadıkları takdirde sözleşmelerinin yenilenmeyeceğini getiriyor. Bu ne demek oluyor? Aile hekimlerinin iş güvencesinin tamamen ortadan kaldırılması demek oluyor. Ayrıca, hangi parametrelerle belirlendiği muğlak olan, net olarak açıklanmayan performans kriterleriyle Bakanlığa keyfî tutumlar alması noktasında geniş bir takdir yetkisi sunuluyor ki yirmi yıllık AKP iktidarında merkezî yönetimin keyfî tutum takınmaktan imtina etmediğine hep beraber çoğu kez şahitlik ettik. Bu keyfiyetliğe ek olarak, sağlık emekçilerine yönelik mobbingin de bu yasa tasarısıyla derinleşeceğini şimdiden söylüyoruz. Asli görevleri olmamasına rağmen idari ve mali konular da dâhil olmak üzere birçok farklı iş alanı da görev tanımlarına dâhil edilmiş olan aile hekimlerinin 4 bin hastaya varan ciddi poliklinik yükünü ve ağır çalışma koşullarını da düşünecek olursak bu kriterlerin neye göre belirlendiği de merak konusudur. Aile hekimlerinin hakları bakımından değil, yalnızca yükümlülükleri bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'na tabi tutulması ise fazlasıyla çelişkilidir. Eğer 657'ye tabi tutacaksanız yalnızca yükümlülükler açısından değil, haklar açısından da bu düzenlemeyi yapmak zorundasınız. Aile hekimlerinin talebi bir an önce statülerinin netleşmesidir diyebilirim.
Ayrıca, Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği'yle tavan ücreti üzerinden hesaplanan "seyyanen" diye yansıtılan ek ödeme şeklindeki zammın 8.077 TL'lik kısmının diğer memurlar gibi aile hekimlerine uygulanacak olması da aile hekimlerinin özlük haklarındaki kayba, büyük bir adaletsizliğe sebep olacaktır.
Aile sağlık merkezleri kamusal sağlık hizmeti veren yerler olmasına rağmen mevcut iktidarın âdeta yazboz tahtasına dönmüştür. Sağlık sistemiyle aile hekimleri işveren merkezleri de kamunun sorumluluğunu üzerinden atmaya çalıştığı iş yerleri olmuştur. Tüm bunların neoliberal politikalar neticesinde hayata geçirilen Sağlıkta Dönüşüm'ün yalnızca bir yansıması olduğunu biliyoruz. Neoliberal politikalardan ötürü sağlık hizmeti çökme noktasına gelmiştir, sağlık emekçilerinin çalışma koşulları ise dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Bu ve benzeri kanun değişikliklerinin, yurttaşların zaten zor olan nitelikli sağlık hizmetlerine erişimini bir kat daha zorlaştırdığı aşikârdır. Bu yaklaşıma devam ettiğiniz sürece "Açık söylüyoruz, varsın gidiyorlarsa gitsinler." dediğiniz hekimler, özellikle de genç hekimler çareyi yurt dışında aramaya, yaşamlarını ve mesleklerini orada devam ettirme arayışlarına maalesef ki devam edeceklerdir.
Yeni normal hâline getirmeye çalıştığınız bu torba yasa yöntemiyle şanslı bir azınlığa refah sunmak için yıllardır didinip durduğunuz ekonomi yönetiminizin yükünü yine halklardan çıkarmaya çalışıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Devamla) - Biz Yeşil Sol Parti olarak emekçiler, kadınlar, çocuklar ve gençler için olumlu hiçbir şey vadetmeyen bu torba yasayı elbette kabul etmiyoruz, aile hekimleri ve sağlık emekçilerinin haklarını tüm platformlarda onlarla omuz omuza aramaya ve onların sesi olmaya devam edeceğiz.
Teşekkür ediyorum. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)