GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:14
Tarih:12.07.2023

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; keşke iktidar bir işi de düzgün yapsa da biz de burada bir gün takdir etsek. Memur ve emekli zammını çarşafa dolandırdığınız yetmedi, şimdi de "deprem finansmanı kılıfı" adı altında millete salma salıp resmen haraç keseceksiniz.

Bakın, içinizden biri çok yakın bir zamanda aynen şöyle demişti: "Size bir şey söyleyeyim mi? Temmuz ayında Türkiye ekonomisi öyle bir atağa kalkacak, öyle bir sıçrayacak, öyle büyüyecek ki Almanyası, Fransası, İngilteresi, İtalyası, Amerikası çatlayacak, patlayacak." Kim mi demişti? Görevden alındığında geride hizmet olarak akıllarda sadece "oh oh" repliği kalan Sayın Süleyman Soylu söylemişti. Şimdi, soruyoruz: Kim atağa kalktı, kim sıçradı, kim büyüdü, kim çatladı, hele hele kim patladı? Sayın Soylu ne cevap verir bilemeyiz ama bizim cevabımız belli: Kabak yine her zamanki gibi fakirin, fukaranın, dar gelirlinin, sabit gelirlinin, asgari ücretlinin ve emeklinin başına patladı. Henüz vermediği zammı geri alarak dünya ekonomi tarihine geçen bu zulüm iktidarının iflas politikası patladı. Geçen hafta çalışanlar için dünyada 148 ülke arasında en kötü 10 ülke sıralaması yayınlandı değil mi, kamuoyuna düştü? En başta kim var? Yine sizin şampiyon olduğunuz bir konu: Türkiye var. Orada sıralamada başka kimler var bizlerle? Bangladeş, Beyaz Rusya, Mısır, Guatemala, Ekvator, Filipinler, bir de Esvatini diye bir ülke var. E, yazıklar olsun. Şu ibretlik verilere bir bakar mısınız? AK PARTİ döneminde ülkemizde üst gelir grubu yüzde 15'ten yüzde 20'ye çıkarken orta gelir grubu da yüzde 70'ten yüzde 20'ye düştü, en alt gelir grubu ise yüzde 15'ten yüzde 60'a çıktı yani yoksulluk bu ülkenin kaderi hâline geldi. Hadi gözünüz aydın, "Yaparsa AK PARTİ yapar, reis yapar." demiştiniz, bunu da yaptınız. Acı gerçek şudur ki: Tek adam iktidarı refahı bir avuç tuzu kuruya tahsis etti, acı faturayı da sabahın köründe yaptığı acımasız zamlarla yine yoksul halka kesti. Geçim derdindeki vatandaş da sayenizde daha fazla açlığa, sefalete, yokluğa mahkûm oldu. Sözün bittiği yerdeyiz.

Bakın, şimdi ben sizi biriyle tanıştıracağım. Özellikle AK PARTİ ve ortaklarına soruyorum: Bunu tanıyanınız ve bileniniz var mı? Efendim, tarihten bu. Evet, ben sizi fazla yormadan söyleyeyim: Köprünün başına oturup geçenden de geçmeyenden de haraç kesen Deli Dumrul'dur ve sizin bu kanununuz, getirdiğiniz kanun Deli Dumrul kanunudur. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Bu vergiler, bu harçlar, bu haraçlar bugünün Deli Dumrul zamlarıdır. Sadece vergileri artırarak bütçe açığını kapatmaya çalışmak, vatandaşı doğrudan haraca bağlamaktır. Enflasyon canavarını bile bile hortlatmak, vatandaştan dolaylı olarak haraç almaktır. "Rasyonel zemine dönüyoruz." diyerek zam yağmuruyla sadece biçare vatandaşa kemer sıktırmak milleti haraca mahkûm etmektir. Kendileri kemeri gevşetip, israfın dibine vururken vatandaşa faturaların en ağırını çıkartmak haraca resmiyet kazandırmaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Türkoğlu.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Neymiş bu kanunun adı? "Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi Kanunu"ymuş. Siz onu milletin külahına anlatın. Bunun adı haraç toplama kanunu, bu iktidar da Deli Dumrul iktidarı.

Şimdi, memur zamlarıyla ilgili kanun teklifinin 27'nci maddesiyle 8.077 TL seyyanen ödeme yapılması amaçlanıyor. İktidar bu düzenlemeyle aslında -biz Bursa'da altı ay önce TÜİK'in önüne koymuştuk ya o Pinokyo'nun 1,5 metrelik burnu- diyor ki: "Evet, biz TÜİK rakamlarına, bu enflasyon oranlarına güvenmiyoruz. Biz seyyanen zam yapıyoruz." Ve bu, bunun bir itirafıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Seyyanen zam elbette gereklidir ancak yetersizdir.

Hemen tamamlıyorum efendim.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Başkanım, bir dakika daha verin.

BAŞKAN - Süre verdim Sayın Hatip, toplayalım lütfen, süreyi verdim size.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Yine, 3600 ek gösterge düzenlemesinde kapsam dışında kalan şef, tekniker, teknisyen, araştırmacı, kontrolör, başuzman, müşavir, sayman; ya, bunlara söz verdiniz, "Vereceğiz." diye bir önceki Çalışma Bakanı söz verdi. Bir sözünüzü de bari bu kanun teklifine ekleyerek tutunuz.

Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)