| Konu: | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 12.07.2023 |
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teşekkür ediyorum.
Komisyonumuza kanun teklifiyle alakalı gelen sorularla ilgili açıklamalarda bulunacağım. Diğer, doğrudan Hükûmete ve bakanlıklarla ilgili bazı sorular ve milletvekillerinin kendi seçim bölgeleriyle alakalı dile getirdikleri bazı konular var; onlar, tabii, bizim cevaplayacağımız alanlar değil ama bu teklifle alakalı sorulan sorularla ilgili yapılan değerlendirmeleri sizlere açıklamaya çalışacağım.
Hasan Çilez, Amasya Milletvekilimiz ve yine, benzer mahiyette Ali Özkaya, depremin maliyeti ve etkileriyle alakalı bir soruda bulunmuştur ve bunun bütçeye yükü. Bu kanun teklifinin, aslında, bir anlamda da oradaki yaraları sarmakla ilgili olmasından dolayı bu konuya giriyoruz. Depremin hesaplanan toplam maliyeti 104 milyar dolar. Bu yılla alakalı, bütçede 762 milyarlık bir harcama yapılacak. Tabii, burada, ilave artışlar vesaireler falan olursa tekrar gerekli yetki çalışmaları yapılıp bunlar da kullanılabilir ama şu an, bu yıl için planlanan 762 milyar lira. Tabii, etkilediği alan çok büyük bir alan, hemen hemen Yunanistan'ın yüz ölçümü kadar; 11 ilimiz doğrudan etkilendi ve hızlı bir şekilde yaraların sarılması için bir çalışma yürütülüyor. Aynı şekilde, teklifimizin içerisinde konutların yapımıyla alakalı da ilgili kamu idarelerine yetki verilmesi için çeşitli maddelerimiz bulunmaktadır; ki hızlı bir şekilde bu konutlar, hem köy evleri hem de şehirlerdeki bu evler yapılabilsin.
Yine, borç artırma limitiyle alakalı bunun Anayasa'ya aykırılığı dile getirildi. Bu, daha önce 5 defa Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanun şeklinde yapıldı, onandı. Bu, ilk defa 2009 yılında yapıldı ve Anayasa Mahkemesinde gündeme taşındı ve Anayasa Mahkemesi iptal istemini reddetmiştir, dolayısıyla Anayasa denetiminden de geçmiştir. Buradaki teklif içerisinde bulunan maddede Anayasa'ya uygunluk noktasında herhangi bir sorun bulunmamaktadır.
Yine, bir başka milletvekilimizin değerlendirmeleri içerisinde vergi tahakkuk tahsil oranlarıyla alakalı gündeme getirdiği bazı hususlar var, onlarla alakalı da bir değerlendirmede bulunmak istiyorum. 2022 yılında cari dönem tahakkuklarına karşılık cari dönemde yapılan tahsilat oranı yüzde 93,3'tür yani yapılan tahakkukların yüzde 93,3'ü tahsilatla gerçekleşmiştir. Son yıllarda bu oran yüzde 90'ın üzerinde gerçekleşmektedir, bu istatistiği de sizinle paylaşmış olayım.
Yine, burada gündeme getirilen bir başka konu, "Seyyanen yapılması öngörülen tutar üzerindeki dönem artışlarından yararlanmayacak." şeklinde yani yapılan bu 8 bin liralık oranın giderek eriyeceği şeklinde bir değerlendirmede bulunuldu. Bu böyle değil, yapılan bu artış, artı, bundan sonra yapılacak olan artış, 22 bin lira; 22 bin lira üzerinden yapılacağını buradan ifade etmek isterim. Dolayısıyla, seyyanen yapılan artış bundan sonra yapılacak olan güncellemelerle beraber güncellenecektir, enflasyon içerisinde bir erimeye gidilmeyecektir, müsaade edilmeyecektir.
Yine burada, Türkiye İstatistik Kurumunun yaptığı hesaplamalarda kullandığı veriler kamuoyuyla paylaşılıyor; bu verilerle alakalı, güvenilirliğiyle alakalı bazı değerlendirmeler yapıldı. Değerli arkadaşlar, Türkiye İstatistik Kurumu, uluslararası alanda uluslararası kuruluşlara entegre bir Kurum, ciddi bir müktesebatı var. Dolayısıyla TÜİK enflasyon verisi açıkladığı zaman, beğenmediğimiz zaman kabul etmiyoruz ama başka veriler açıkladığı zaman hoşumuza gidiyorsa o verileri kullanıyoruz; böyle bir şey olamaz değerli arkadaşlar.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Beğendiğimiz olmuyor.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI MEHMET MUŞ (Samsun) - Burada kamuda görev yapmış pek çok milletvekili var; yöneticilik yapmış, görev yapmış değerli arkadaşlarımız var; dolayısıyla açıkladığı verileri en iyi onlar bileceklerdir. Dolayısıyla "Bir kurumun bir verisi hoşumuza gitmiyor, kötü; diğerleri hoşumuza gidiyor, iyi." diye bir değerlendirme olamaz. Açıkladığı rakamlar devletin resmî rakamlarıdır ve biz bunlara göre değerlendirme yapmak durumundayız ve bunun üzerinde farklı bir spekülasyona gitmeye gerek yoktur. Varsa elimizde ayağı yere basan, delillendireceğimiz hesaplamalar veya eksik, yanlış gördüğümüz bir konu, bunu gündeme getirebiliriz diye düşünüyorum.
Yine, EYT'yle alakalı sorular soruldu; kaç kişinin emekli olduğuyla, bütçeye ne kadar yük getirdiğiyle alakalı çeşitli değerlendirmeler yapıldı ve sorular soruldu; onlarla ilgili müsaadeniz olursa Genel Kurula bir bilgilendirmede bulunmak istiyorum. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından EYT düzenlemesinin yürürlüğe girdiği 3 Mart 2023 tarihi itibarıyla yoğun bir müracaat yapıldı ve oradaki personel ilave çalışmak durumunda kaldı ve mesaiye kaldılar. Bugüne kadar yaklaşık 1,9 milyon başvuru alınmıştır. Bunlar hem Kuruma doğrudan hem de e-devlet üzerinden olmak üzere... Mükerrer başvurular bunlara dâhildir; bazı vatandaşlarımız 2 kere müracaat yapmışlar, 1,9 milyon. Söz konusu başvuruların incelenmesi ve aylık bağlama süreçleri devam etmektedir. Bugüne kadar -bugünün tarihi itibarıyla- bu kapsamda toplam 1,6 milyon vatandaşımızın aylık bağlama işlemleri yapılmış ve sigortalılar bilgilendirilmiştir. Henüz aylık bağlama işlemi yapılmamış sigortalılar, hizmet birleştirmesi gereken veya ilgili kurum, kuruluşlarca yazışma yapılarak yazışma sonucuna göre aylığa hak kazanma durumu tespit edilecek sigortalılardır. Normal süreçte yıl içinde 440 bin aylık bağlandığı dikkate alındığında Sosyal Güvenlik Kurumu personelinin yoğun mesaisiyle bir ayda, bir yılda bağlanan aylık sayısı kadar aylık bağlandığı görülmektedir. Ayrıca, incelenen başvurularda yaklaşık yüzde 10 oranında aylığa hak kazanmama durumu nedeniyle sigortalılara aylık bağlanamayacağının bildirildiği tespit edilmiştir; kanun gereği bu eksiklikleri giderilmeden aylık bağlanamayacağından sigortalılarımız yazılı olarak bilgilendirilmeye devam edilmektedir. Buna göre her talepte bulunan sigortalıya aylık bağlanamamakta, aylığa hak kazanma koşullarının oluştuğu dosya incelemesi yapılarak tespit edildikten sonra aylık bağlama işlemi en kısa sürede gerçekleştirilmektedir. Bu istatistiklerden anlaşılacağı üzere aylığı bağlanmamış çok fazla vatandaşımız kalmamıştır, onlar da kısa bir süre içerisinde netleşmiş ve tamamlanmış olacaktır.
Bir diğer gündeme getirilen konu, kur korumalı mevduatın neden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredildiği, hazineden alındığı. Uygulama birliğinin sağlanması, sürecin tek elden yürütülmesi ve daha efektif bir yönetim anlayışından dolayı buradaki konu, süreç tamamen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredilmektedir.
Diğer gelen sorular ağırlıklı bakanlıklara ve milletvekillerimizin kendi seçim bölgesiyle alakalı yaptıkları değerlendirmelerdir.
Teşekkür ediyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.