GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Muş'un yerel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:13
Tarih:11.07.2023

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizi izleyen değerli halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yine, yasama kalitesini altüst eden, halkın sorunlarına çözüm bulmaktan uzak ve 2'nci defa alınan taşıtlar vergisi, infaz düzenlemesi, zeytinliklerin deprem bölgesinde imara açılması gibi farklı farklı alanlarda ellerinde ne bulduysa koydukları bir torba yasayla karşı karşıyayız. Ekonomik kriz derinleşirken bu torbadan çıkan, krizin faturasının halka kesilmesidir. İşte böyle bir süreçte yoksullukla birlikte gelir adaletsizliği de kendini en fazla ve en ağır şekilde kürdistan illerinde göstermekte ve tabii ki bundan da nasibini alan Muş'ta da bunu görebiliyoruz. Seçim bölgem Muş yüzde 19,2 oranıyla Van, Bitlis, Hakkâri olmak üzere 4'üncü sırada yerini almış durumda. Bu da gelir adaletsizliğinin ne kadar arttığının, Kürt illerinde ne kadar derinleştiğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta.

Bu adaletsiz tutum bugün olan bir durum değildir elbette, yıllardır siyasal, kültürel, sosyal bağlamda olduğu gibi, ekonomik bağlamda da bölge halkını yoksullaştırma, muhtaç hâle getirme politikaları izleniyor, izlenmeye de devam ediliyor. Bununla birlikte Muş'ta ayrımcı politikaların da olduğunu görebiliyoruz. Temel hizmetlerin sunumunda dahi Muş en son sıralarda yerini alıyor. Eğitim, sağlık, ulaşım, barınma bu problemlerin başında geliyor. Gerekli koşullar sağlanamadığı için kız çocuklarının okullaşma oranının en düşük olduğu illerden biri Muş. Ve tabii ki ulaşımda ise şehir içi ücretlendirmelerine zam geldi, uçak seferleri artırılmıyor ve fahiş bilet fiyatlarıyla beraber ulaşım hakkı da engellenmiş oluyor. İşsizlik ve yoksulluğun her geçen gün derinleştiği Muş'ta giderek artan göçler en ciddi şekilde dikkatimizi çekmekte. Muş şu anda en fazla göç veren illerden biri, bunun en açık örneği ise kent nüfusunun 2020 yılından bu yıla kadar 12 bin nüfus olarak düşmesi karşımıza çıkmakta. Bu durum ise hem kürdistanda artarak devam eden baskı ve asimilasyon politikaları hem de ekonomik krizin derinleşmesi, ekonomik krizden kaynaklı insanların kendine yeni bir yol açmasının sonuçları olarak görülebilir ve tabii ki bu baskı politikalarından da Muş ili en fazla zararı görenlerden biri olmakta. Bu baskı politikalarının en somut örneğini geçtiğimiz günlerde Muş'ta yaşamıştık. Muş ciddi bir baskı, asimilasyon ve sindirme politikalarına maruz bırakıldı ve neredeyse siyasi olarak da abluka altına alındı. Muş'ta 13 arkadaşımız tutuklandı, bu tutuklanmanın gerekçesi ise Paris'te katledilen sanatçı, Kürt sanatçı Mir Perwer'in cenazesine katılmaktı. Kürt halkına yönelik ciddi baskılar sonucunda göç etmek zorunda kalan halk, yurttaş yurt dışında katlediliyor, onun cenazesine katılmak ise suç sayılıyor. Düşünün, ekonomik sebepler, işsizlik, yoksulluk, göç gibi birçok problemle yüz yüze kalan bu halk, aynı zamanda bunlardan bağımsız olarak değerlendiremeyeceğimiz siyasi politikalar ve baskılar sonucunda nefessiz kalıyor ve çıkışı yurt dışına gitmekte buluyor. Mir Perwer de onlardan biriydi ancak cenazesi halktan kaçırıldı, cenazeye katılan halka biber gazı sıkıldı, gözaltılar yapıldı ve son olarak da bir talimatla 13 kişi tutuklandı ve tutuklanma sırasında bazılarına ise çıplak arama gibi işkenceler yapıldı. Bu baskı ve tutuklamalara karşı basın açıklaması yapan parti yöneticilerimize ise gözaltı kararı tekrar oluşturuldu. Öyle ki artık bu baskı politikaları, ekonomik kriz, yoksullukla yüz yüze gelen, direnmek zorunda kalan vatandaşa sokak ortasında mikrofon uzatıldığında söylediği şey şu oluyor: "Bir canımız var, başımıza bela olmuş." İnsanlar artık canından bezer hâle gelmiş. Tüm bu örnekler ve veriler bize şunu gösteriyor: Bu yoksulluğun, adaletsizliğin, ekonomik krizin asıl sebebi iktidarın politikalarıdır. Yürütülen her faaliyet halkın sırtına bir yük olarak eklenirken iktidara yakın kesimler ise bundan nemalanmaya devam ediyor. Bizler bu faaliyetler karşısında her zaman durmaya devam edeceğiz, halkımızın daha fazla yoksullaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Bunun için elimizden geleni yapmaya da söz veriyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Boz.

SÜMEYYE BOZ (Devamla) - Son bir dakika alabilir miyim, toparlıyorum Başkanım?

BAŞKAN - Toparlayın.

SÜMEYYE BOZ (Devamla) - Adaleti sokaklarda arayan kadınların, fabrikalarda emeği yücelten işçilerin, alın teri toprağa değen çiftçilerin, özgür ve eşit gelecek düşleyen gençlerin, adil, erişilebilir eğitim isteyen çocukların, iktidarın politikalarına itiraz ettiği için cezaevinde bulunan tutsakların tahayyülü olan özgür yarınları halklarımızla birlikte inşa etmenin sözünü veriyoruz, bunu buradan bir kez daha dile getiriyoruz.

Saygılar sunuyorum. ( Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)