GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TEDAŞ'IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ SÜRECİNDE ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞININ YAPTIĞI İŞLEMLERDE BİR KISIM YANLIŞ UYGULAMALAR YAPILDIĞI VE BU UYGULAMALAR SONUCUNDA KAMUNUN BÜYÜK ZARARA UĞRADIĞI VE SAYIŞTAY RAPORLARINDA DA BELİRTİLEN BU KONULARIN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 28/2/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 20 MART 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:20.03.2013

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun TEDAŞ'ın özelleştirilmesi sürecinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan bazı usulsüz işlemlerin araştırılması hakkında vermiş olduğu önerge üzerinde lehinde söz aldım. Grubum adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce yaşanan tatsız ifadelerin gerçekten Meclisimize yakışmadığını ben de bu kürsüden ifade ederek sözlerime başlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tabii, özelleştirme ile ilgili süreç 2003 yılında hızlandı. Özellikle TEDAŞ'la ilgili yani Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin elektrik dağıtım bölgeleriyle ilgili özelleştirme süreci 2008 yılından itibaren hız kazandı.

Şimdi, TEDAŞ'ın 2000 yılından 2011 yılına kadar dağıtım bölgelerindeki kayıp kaçak oranları gözden geçirildiğinde -bu özelleştirmelerin hızlandığı 2008 yılına kadar- 2000 yılında yüzde 21,6 oranında olan kayıp kaçak oranlarının 2008 yılında yüzde 14,4'e düştüğünü ve özelleştirmenin hızlanmasıyla birlikte bu kayıp kaçak oranlarının da hızla yükseldiğini önce tespit ederek TEDAŞ'ın resmî rakamlarından sizlerle paylaşmak istiyorum.

2008'de 14,4 olan kayıp kaçak oranı, 2009'da 15,6; 2010'da 15,7; 2011'de de 16,8 olarak TEDAŞ raporlarında yer almaktadır. Ancak ilginçtir, aynı değerlere ilişkin, Maliye Bakanlığının verdiğimiz soru önergelerine cevaben gönderdiği resmî belgelerde bu oranların daha yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Örneğin, 2008 yılında 14,4 -aynı rakam- 2009 yılında, Maliye Bakanlığı kayıtlarına göre, gerçekleşen kayıp kaçak oranı yüzde 17,71; TEDAŞ'ın raporunda yüzde 15,6. Dolayısıyla, yüzde 2'ye yakın bir gizleme ya da örtme olduğunu ifade etmek istiyorum. 2008 yılında bu kayıp kaçak oranına karşılık gelen kayıp kaçak enerji miktarı 22,5 milyar kilovatsaat, 2011 yılında -resmî rakamlara göre söylüyorum- yüzde 17 oranındaki kayıp kaçağa karşılık gelen kayıp kaçak enerji miktarının da yaklaşık 35-40 milyar kilovatsaat olduğu ve bunun da parasal karşılığının örneğin, 2008'de 4,5 milyar TL iken, 2009'da 5,1 milyar TL, bugünkü rakamlarla ise yaklaşık 10 milyar TL dolayında olduğunu söylersek bu konunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha paylaşmış oluruz. Dolayısıyla, bu konularda yaşanan her türlü olumsuzluk, ihmal, usulsüzlük ya da yolsuzluk kim tarafından yapılırsa yapılsın, ne zaman, hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın, mutlaka üzerine gidip araştırmak ve buna çözüm bulmak bu yüce Meclisin görevidir. Bu nedenle, bu önergeyi yerinde bir önerge olarak buluyor ve önergenin lehinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, yine TEDAŞ'ın kendi resmî raporlarına göre, şu ana kadar özelleşmiş 13 şirket ve özelleştirme süreci devam eden 8 şirketin toplamı dikkate alındığında, bugün için vatandaşımıza yansıyan elektrik fiyatının örneğin meskenlerde perakende satış tarifesi 20,46 kuruş olan bir elektrik enerjisinin, kayıp kaçak, Enerji Fonu, TRT payı, perakende satış hizmetleri, dağıtım hizmetleri, iletim bedeli, KDV gibi ilave vergiler de üzerine konduğunda 20,46 kuruştan 35,70 kuruşa; aynı şekilde, sanayi tesislerinde 17,77 kuruş olan perakende satış tarifesinin de yine biraz önce saydığım ek ödemeler dikkate alındığında, 27,75 kuruşa yükseldiğini sizlerle paylaştıktan sonra, bu yapılan usulsüzlüklerin, yolsuzlukların, hataların, yanlışların, adam kayırmanın bedelinin 76 milyon Türk vatandaşı tarafından ödendiğini ve bunun da faturasına bu şekilde yansıdığını ifade etmek istiyorum.

Oran olarak söylersek: 100 TL'lik ödemenin aslında gerçek bedeli meskenlerde 57,3 TL, sanayi kuruluşlarında da 64 TL olmaktadır. Onun üzerindeki ödemelerin tamamı, işte bu, hepimizin zaman zaman dile getirdiğimiz ve çözümü için arayışta bulunduğumuz diğer konularla ilgilidir. Bu, vatandaşın sırtına yüklenen ek ödemedir.

Değerli milletvekilleri, bu konuyla ilgili eleştirileri ya da önerileri, devletin resmî, ilgili denetim kurumunun raporundan sizlerle paylaşmak istiyorum. Elimdeki rapor 2011 yılı TEDAŞ Raporu, Sayıştayın raporu. Sayıştay raporunun "Öneriler" bölümünde, söz konusu araştırma önergesine de konu olan birkaç maddeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Birincisi: Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Başkanlığının 13/6/2012 tarihli yazılarına istinaden, özel sektöre devredilen Başkent, Sakarya, Osmangazi, Çamlıbel, Uludağ, Çoruh, Yeşilırmak ve Trakya dağıtım şirketlerinin devir anındaki hazır değerlerinin yani kasa ve banka mevcutları dâhil tespitinin yapılması ve kurum zararı yönünden Sayıştay Başkanlığınca TEDAŞ Genel Müdürlüğünden istenen incelemenin bir an evvel yapılması öneriliyor. Bu kapsamda, Meram Elektrik Dağıtım AŞ'nin 2009 yılı denetim raporunda yer alan, Ağustos ve Ekim 2009 aylarına göre, Eylül 2009 ayında okunan endeks sayısının fazla oranda düşürülmesinin ve yine bu aylarda tahakkuk iptal tutarının fazla olmasının sonuçları itibarıyla alıcı şirkete kaynak aktarılmış olarak değerlendirildiğinden, belirtilen hususların TEDAŞ Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığınca incelenmesi ve soruşturulması."

Değerli milletvekilleri, bu rakam az bir rakam değil. 30 Eylül 2009 tarihli banka hesaplarında yoldaki paralar dâhil 14 milyon 885 bin 242 TL bulunduğu hâlde, TEDAŞ Genel Müdürlüğüne 4 milyon 435 bin 574 TL olarak bildirilmiş; ayrıca, devir bilançosundan sonra on iki gün içerisinde bankadaki para tutarının 30 milyon 280 bin 29 TL'ye çıktığı tespit edilmiş. Kim tespit etmiş? Sayıştay denetçileri. Yani, vatandaşa satarken "Bankada 4,4 milyon TL var." deniyor, gerçekte para 14 milyon 800 TL, on iki gün sonra bu para 30 milyon TL'ye çıkıyor.

Değerli milletvekilleri, bunun araştırılmayacak nesi var? Bu para devletin elinden milletin cebine falan gitmedi. Biraz önce değerli milletvekili ifade etti, "Devletin malını millete satıyoruz." dedi, "Satacağız." dedi de bu, millet değil değerli milletvekilleri; bu, milletin içerisindeki bir bireyin nasıl zengin edildiğinin resmî kayıtlara geçmiş bir ifadesi.

Buna benzer yine Fırat Elektrik Dağıtım AŞ ile ilgili, diğer taraftan, Menderes EDAŞ ile Göksu EDAŞ bölgelerindeki şirketlerle ilgili usulsüzlükler Sayıştay raporlarında var. Yine, teknik kayıpları azaltmak amacıyla 2011 yılında ciddi anlamda rakamlarda tahrifat yapıldığı burada var. Bunların araştırılması gerekiyor. Bunların araştırılması demek, vatandaşın cebinden çıkacak paranın azalması, vatandaşın cebinde kalması demek.

Diğer taraftan, yine, TEDAŞ özelleştirmelerinde mağdur edilen personelin sıkıntıları bu raporda yer almış. SGK ödemelerinde eksik göstermeler, bazı çalışanların haksız yere görev yerlerinin değiştirilmesi ve benzeri gibi birçok konu var.

Hiç uzağa gitmeyelim, sadece devletin raporlarına geçmiş olan usulsüzlüklerin araştırılması bile bu önergenin desteklenmesi için yeterli gerekçedir diyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle önergenin lehinde olduğumuzu belirtiyor, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)